AB vesayeti!

AVRUPA sapır sapır dökülüyor. Uygarlığın ulaştığı son nokta olarak gösterilen birliğin başındaki dert büyüyor. Ayrıntıya girmeye gerek yok.

Haberin Devamı

Dertte olduğu ortaya çıktı. Üyelerinin borç yüklerinin altından kalkılamaz boyutlara vardığı anlaşıldı.

"Pirüpak demokrasiler nasıl tepetaklak oldu"



Bankalar, kriz, iflaslar; ayrıntıya girmeye gerek yok.

Seçilmiş politikacılar, krizin sorumluları olarak yerlerini -askeri darbe vs olmadan!- seçimsiz olarak teknokratlara veya başka politikacılara bırakıyorlar. Seçilmiş olmanın bir hükmü kalmıyor, demokrasiler mutasyona uğruyor.

Bütçelerin Brüksel’de onaylanmasından, Adalet Divanı’nın yeni mali hükümlere uymayanlara müeyyide uygulamasından bahsediliyor. 

Krizden kurtulmaya çalışan ülkelerin ortak noktaları, bu ülkelerde askeri vesayetin, yargı vesayetin (bürokratik vesayetin) olmaması, demokrasinin erdemlerine, hukukun üstünlüğüne inanmış pozitif hukukun güvencesinde rejimler olarak varlıklarını sürdürmeleri, anayasalarında herhangi bir ideolojinin izinin bulunmaması.
Liberallerin ve onlarla mutabakat halinde olanların tezlerine göre, Türkiye, askeri vesayet, yargı vesayeti dahil bürokratik vesayet ve anayasasındaki birtakım hükümler nedeniyle gerekli atılımları yapamamış ve sosyal, siyasal ve ekonomik olarak güdük kalmıştır. Oysa AB ülkelerinin durumu gösteriyor ki, hiç böyle bir derdi olmayan ülkeler tepetaklak olmuşlar ve Çin dahil her yerden yardım bekler haline gelmişlerdir. (Çin’deki rejimin, bu arkadaşların özledikleri standartlara ne kadar uyduğu ayrı bir konu..).

Sonuç olarak; askeri vesayet, yargı vesayeti vs’nin olmaması bu ülkeleri muhtaç duruma düşmekten kurtaramamaktadır. Anayasalarında, Kemalizm gibi herhangi bir ideolojiden bahsedilmemesi, borçlarını ödeyemez hale gelmelerini engelleyememiştir.

Bu düşüncenin, ekonomistleri, Türkiye’yi bugüne kadar faiz lobisinin (büyük sermaye ve müttefikleri) IMF ve benzeri kuruluşlarla soyduğu ve bu ittifaka, merkez medya ve askeri vesayetin ve yargı vesayetinin koruyuculuk yaptığını iddia etmektedirler. Türkiye’deki sorunun kaynağını teşhis edenlerin, bu vesayetlerin bulunmadığı pirupak demokrasilerin nasıl üç kuruşa muhtaç hale geldiklerine ve çağımızın uygarlarını kimlerin soyup soğana çevirdiğine de bir teşhis koymaları gerekmektedir.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“YSK, cumhurbaşkanlığı konusunu zamana yayarak Başbakan’dan işaret bekliyor.            
(Konya Milletvekili Atilla Kart)

"İETT arazisinin El Maktum'a satışını bizzat Kadir Topbaş yanıtlamalı"
CHP, Topbaş’ı sıkıştırıyor

KILIÇDAROĞLU’nun bütçe görüşmelerinde gündeme getirdiği Levent’te El Maktum’a satılan ancak bedeli tahsil edilmeyen İETT arazisi, CHP’li üyeler tarafından dün yeniden Meclis gündemine taşındı.

CHP’li Hakkı Sağlam verdiği soru önergesinde şöyle diyor:

“Suç duyurusu dosyasına bakan savcı neden değişti? İBB tarafından bu kadar tartışılan bir konunun gizli tutulması ve irat (Gelir) kaydedilme süresi manidardır. İhale 4,5 yıl sonra iptal edilmiştir? El Maktum’a satılan İETT arazisi için İBB savunmasında, ‘Plana dava açıldığı için şirket parayı ödemiyor, biz de yasal süreyi bekliyoruz’ demesi çok büyük bir aldatmacadır. Şirkete ya da kişiye özel ihale süresi işletilir mi?”

AKP Grup Başkan Vekili Ergün Turan, Sağlam’ın sorularını ‘komik’ bulduğunu söyledi.

Muhalif, soruların Kadir Topbaş tarafından yanıtlanması gerektiğini bildirdi. Topbaş bu soruları köşemiz için de yanıtlayabilir mi?

“Anılan ihale hangi tarihte iptal edilmiştir? 2007 yılında yapılan satış işlemi ile ilgili olarak ihale bedelinin yatırılmaması ve teminatın irat (gelir) kaydedilmemiş olmasının gerekçesi nedir? Teminat hangi tarihte nakde çevrilmiştir? Bunun dayanağı nedir? Geçen bu süre nedeniyle İBB’nin faiz kaybı var mıdır? Teminatın zamanında nakde çevrilmemesinden dolayı vicdani rahatsızlık duyuyor musunuz? Teminatın zamanında irat kaydedilmemesinde alıcı kişinin “Dubai” menşeli olması bir etken midir? Bu soruların komik olup olmadığına siz karar verin!”

Haberin Devamı

Türbeyi ortadan kim kaldırdı?

ŞİŞLİ İncirlidede Caddesi üzerinde bulunan ve yanında Rixos ve Anthill kulelerinin orta yerinde bulunan bölgeye adını vermiş İncirlidede türbesinin yıkıldığını, BBC muhabiri Kürşat Akyol’un yazısıyla öğrenmiştik. Bu ayıba karşılık hiç kimseden ses çıkmadı. Bir tek HAS Parti İBB Meclis üyesi Ahmet Sadıkoğlu, İBB Başkanlığı’na ‘hassas’ sorular yöneltti: “Bu türbe kim tarafından yıkılmıştır. Yıkanlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Bu türbenin yeniden yaptırılmasıyla ilgili bir çalışma var mıdır? Mevcut türbenin aslına uygun olarak yeniden yapılmasını, buna sebebiyet verenler hakkında da yasal işlemlerin yapılabilmesi için önergenin başkanlık makamına havalesini arz ederim.”

Haberin Devamı

Mesaj Panosu

GEÇTİĞİMİZ hafta sonu Media Market ve Teknosa Extra mağazalarında, piyasa fiyatına göre çok uygun olarak digital fotoğraf makinası kampanyası yapacağını duyurdu. Sabah 8.00’de gidenlere elimizde kalmadı cevabı verildi. Bu kampanyayı kim için yaptılar Allahaşkına! Etik değil bu.
Deniz GÜZEL

Fransa ‘nefret  suçu’ işliyor

FRANSIZ Parlamentosu, 19 Aralık Pazartesi günü oylanacak Ermeni soykırımı iddiasının tarihi ve hukuki gerçeklerle uyuşmadığını ortaya koymayı suç sayan yasa önerisinin kabul edilmesi halinde Fransız Parlamentosu, Fransız ve AB hukukunda tanımlandığı biçimiyle ‘nefret suçu’ işlemiş olacak.
Tam bu sırada gazeteci ve eski milletvekili Uluç Gürkan’ın Destek Yayınları tarafından yayımlanan ‘Ermeni Sorunu’nu Anlamak’ kitabını okumak gerekiyor.
Kitapta, parlamentoların bu konudaki kararlarının tarihi ve hukuki gerçeklerle uyuşmamasının yanında bütün öğeleriyle ‘nefret suçunu’ oluşturduğu sergileniyor. Gelecek yılki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacak Cumhurbaşkanı Sarkozy ile Sosyalist Parti adayı Francois Hollande, Ermeni diasporasının oylarını alabilmek için ‘nefret suçu’ kapısını açık tutuyorlar.  Fransa’nın nasıl ‘göbek attığını’ izleyelim!

Haberin Devamı

BİLİYOR MUSUNUZ

KESK’e bağlı Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Yavuz Demirkol’un, 25 Kasım 2009 tarihinde demiryollarında gerçekleştirdiği grevin üzerinden 2 yıl gibi bir süre geçtikten sonra 21 Aralık’ta çıkacakları yeni grev öncesinde, TCDD idaresi tarafından demiryolculara idari ceza verilmesini kınadıklarını söylediğini...

Yazarın Tüm Yazıları