KIBRIS’ta Başbakan ve CTP-BG lideri M.Ali Talat ile görüşürken, ‘Millet kararını vermiş; seçimi almamız için bir sorun olmayacak’ diyor.
20 Şubat’taki seçimlerden partisinin yine 1. parti olarak çıkacağını söylüyor. Kendi anketlerine göre, çekimser oyların dağılımı ile %39 oy oranına ulaşabileceklerini iddia ediyor.
UBP’nin %31, DP’nin 12-15 arasında gözüktüğünü; Mustafa Akıncı’nın BDH’sının %9-10 bandında gözüktüğünü anlatıyor bize. ‘Bu tabloya göre en zararlı parti UBP’ diyor.
Küçük radikal bir iki partinin seçmenleri sandık başına gitmemeleri çağrısında bulunuyor.
Anketlerde bu oran %12 gibi yüksek bir oranda gözüküyor. Bu kampanyaya Talat tepkili; esnaf ziyaretlerinde ‘Gelin hep birlikte yeni bir Kıbrıs yaratalım’ diye konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Denktaş’ın, oğlunun partisi DP’nin milletvekilleri adaylarını kabul ederken, ‘Birbirinize kazık atmayın, vatandaşı sandığa götürüp partilerine mühür vurdurmaya çalışın’ çağrısında bulunması da dikkat çekiyor. Denktaş’a göre; DP’nin CTP ile koalisyon yapması ‘günah’ değil. Denktaş’ın geçen seçimde olduğu gibi DP’ye oy verilmesi için kulis yaptığı biliniyor.
Muhalefet partileri Talat’ı ‘Boş vaatlerle halkı kandıran, hiçbir şey yapmayan, yıllık bütçeyi bile Meclis’ten geçirmekten aciz bir hükümet’ olarak suçluyorlar.
Talat’la konuşuyoruz:
Türkiye ile ilişkiler...
- Türkiye’nin politikaları artık değişti. Bugün Türkiye ile yürüttüğümüz politika doğru bir politikadır. Biz geçmişte çözümsüzlüğe karşı tepkiliydik.
BARIŞ KOLAY DEĞİL
Asker...
- Niye kavga edelim; hepsiyle iyiyiz.
İzolasyonlar.
- İzolasyonlar konusunda atılan bazı adımlar var ama zor bir döneme girdiğimiz de doğru. Bize referandumda AB’den ‘evet’ derseniz diye bir vaatte bulunulmadı. Dünya ile uyumlu giderseniz alkışlanırsınız, yoksa tepki alırsınız. AB bizi çok uyardı; onlara sözlerini tutmadı demek doğru değildir. Kopenhag ve Lahey sürecinde çözümsüzlük güçleri, uyarılarımızı dikkate almadılar. Ben Denktaş’a istifa edin, halka kötülük ediyorsunuz, dedim. Hiçbir şeyi dikkate almadı. Gelinen süreç ortada.... Bize ‘Rumlarla sizi eşit kabul edemeyiz, AB yasaları var’ diyorlar doğal olarak. Barışı sağlamak çok kolay değil. Ama halkın demokratik iradesiyle bu güçleri Meclis’te alaşağı edeceğiz.
Ekonomi...
- Milli gelir 5.600’den 7.400’e çıktı. Ekonomi düzeliyor, turizm gelirleri %26 artı. İnşaat sektörü patladı.
Nisandaki cumhurbaşkanlığına yine aday oluyorsunuz değil mi?
- Vallahi kendi aramızda konuşmadık henüz.
Bu arada, yabancılarınemlak alımında %5 olan KDV’nin %15’e çıkarılması sektörün tepkisine yol açmış... Talat iktidarının, emlak satışını engellemek için böyle bir ‘formül’ getirmesine karşı yabancı yatırımların yitirileceği endişesi doğmuş emlakçılar ve müteahhitler arasında. Bu arada son bir yıl içinde trafiğe 110 milyon dolarlık 1.800 araç girmiş... KKTC’den sezonda hiçbir limon ve portakal ihraç edilememiş... Bu arada işadamı Asil Nadir, gazetesiyle yine Talat’ın yanında yer alıyor.
KKTC’ye girmek zorlaştırılıyor
BAŞBAKAN Talat, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan protokole göre, Türkiye’den çalışmak üzere KKTC’ye gideceklere engel konulacağını bildiriyor. Bunun nedeni Kıbrıs’taki inşaat çılgınlığı nedeniyle çok sayıda kalfa ve amelenin Kıbrıs’a akın etmesi... Kıbrıs’taki işsizler Rum kesimine çalışmaya giderken, gelişen inşaat sektörü işçi sıkıntısı çekiyor. Bu da göçü tetikliyor.
15 Haziran’dan sonra ‘feribot’la geleceklerden pasaport ve KKTC’deki bir firmadan 6 ay süreli ‘çalışma izni’ almış bulunmaları gerekiyor.
Talat, ‘Uçakla gelenlerden de KKTC’de ikametgah ve üzerlerinde para olup olmadığı sorulacak’ diyor. Bir şeyi daha vurguluyor:
‘Turistler eskiden olduğu gibi 15 günlük vize ile KKTC’ye girebilecekler. Onlar için değişen bir şey yok.’
Afgan askeri miyiz gümrük muhafızı mı
GÜMRÜK Müsteşarlığı, gümrük muhafızlarının giysilerinin değiştirilmesi için bir yönetmelik yayınladı. Muhafız statüsündeki memurların sayısı 1.800; bunların müdür ve muayene memuru dışında 1.580 kadarı resmi elbise giymek zorunda... Bir gümrük muhafızını dinlerken sorunu öğrenelim:
‘Efendim yeni yönetmelikle 21 Şubat’tan itibaren yeni elbiseleri giyeceğiz. Bunun için ‘Damat’ firmasının desinatörleri geldiler, model çizdiler, ölçüler aldılar. Ama gelenleri görünce şaşırdık. Bu kadar özensiz giysi olur mu? Kutuların üzerinde bunları diken firmanın adı ‘Lal Tekstil, Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.-Kağıthane’ olarak geçiyor. Palto ve elbiseler kalitesiz. Eskiden giysilerimiz siyahtı.... Yeni yönetmelikle elbiseler haki yeşil olması gerekiyordu; renk tutuyor. Palto-pardösü (parka) haki yeşilken kahverengi geldi. Yazlık pantolonlar krem rengi olması gerekirken, haki yeşil çıktı. Armalar bazılarında dikilmemiş. Şapkalarda işaret yok... Malzeme kötü, yıkanan pantolon renk attı. Bakıyoruz, ayakkabının biri 43, biri 45 numara... Kışlık gömlek kutusundan yazlık çıkıyor. Bazı elbise ölçüleri tutmuyor.
AB’ye hazırlık açısından bu elbiseleri mi giyeceğiz? Sadece İtalyan gümrükçüleri yeşil elbise giyiyor; ancak çoğu ülkenin elbiseleri lacivert... Bizi Afgan askerine mi benzetmek istiyorlar.’
Biliyor musunuz
EDİRNE’nin vefat eden valisi Fahri Yücel’den sonra laik ve demokrat bürokratların baskı altına alınmaya başladığını, çalışmaları ile LGS sınavlarında Edirne’nin Türkiye 2. olmasında katkısı bulunan Milli Eğitim Müdürü Ali Zer’in, AKP milletvekili Ali Ayağ’ın talebi sonucu görevden alınmak istenmesi üzerine istifaya hazırlandığını...
MESAJ PANOSU
BU hükümeti anlamıyorum. Irak’ta seçimlerin yapılmasını bizzat istedi. Çoğu ülkeler bu durumda Irak’tan temkinliydi. Seçimler yapıldı. Tüm dünya memnun oldu. Sadece Türkiye memnun olmadı. İtiraz ediyoruz. Oysa bilakis kendi Dışişlerimiz bu seçimin yapılmasını istemişti! Hani Irak’ta seçim istemiştik? Bu hükümet acaba ne yaptığını biliyor mu!