TÜRKİYE’de dökme kömür satışı artık yasak... 25 kiloluk torbalar halinde pazarlanıyor. Bunun için Çevre ve Orman Bakanlığı’nın il müdürlüklerinden izin alınıyor.
Bu belgede analiz sonuçlarının (kaç kalori gibi) yer alması, ayrıca bunların torbada da gösterilmesi gerekiyor. Ancak kalorifik değerlerin, belgede ve torbadaki miktar ve oranları tutuyor mu? Eğer bir kontrol yapılırsa bunların çoğunun farklı olacağı görülecektir. İl Orman ve Çevre Müdürlükleri’nin bu konuda ne ölçüde denetim yaptığı bir soru.
Düşünün, Türkiye yılda 500 milyon dolar tutarında 6.5-7 milyon ton ısınma amaçlı (sanayi amaçlı ayrı) kömür ithal ediyor; Sırbistan, Güney Afrika ve Çin’den... Son yıllarda doğalgaz kullanımı yaygınlaşırken büyük kentlerde kömür tüketimi düşüyor, kırsal kesimde ise artıyor. Kömür diğer yakıtlardan daha ucuza mal oluyor. Özellikle de odundan; bu durum ormanlarımızın korunması açısından büyük bir avantaj.
Türkiye’ye çevre değerlerinin altında kömür girmemesi gerekiyor. Buna özen gösteren firmalar da var. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın koyduğu limitlerin çok üzerinde kalorifik değerli olan Sırbistan kömürü ithal ettiklerini belirten Torbapak kömür firmasının sahibi Nurettin Aslan, 1996 yılından beri 12 milyon dolar yatırım yaptıklarını belirtiyor.
Torbapak’ın %49’luk hissesi İsviçreli Mir Trade firmasına satılmış; üç büyük kömür ithalatçısından biri olmuş. Çokuluslu bir şirket olan Mir Trade’in, enerji taşımacılığı ile maden sektöründe büyük yatırımları var. Sibirya’daki ocaklardan kükürdü ve külü daha değerli olan kömür, dökme olarak getirildikten sonra Torbapak’ın Gebze-Dilovası, İskenderun ve Ankara’daki tesislerinde elenip, torbalanıp pazarlanıyor. Şirketin mali işler müdürü Hüseyin Baltacı,‘Türkiye coğrafyasındaki kömürler genellikle genç kömürler; kalori, kükürt ve uçucu değerleri Çevre Bakanlığı’nın koyduğu limitlerin üstünde; hava kirliliği yaratıyor’ diyor.
Bu nedenle Türkiye; son yıllarda Çin, Afrika ve Rus kömürüne bağımlı kalmış... Kömür ithal eden firmalar arasında epeyce bir rekabet var. Bu konuda zaman zaman Torbapak’ın da üzerine geliniyormuş. Nitekim, iki yıl önce ithal işlemleri yanlış yapılan ve bunun sonucunda yargıya intikal eden bir olay sonucunda suç kastı oluşmadığından beraat kararı verilmiş haklarında. Nitekim bu iddia geçenlerde bizim de köşemizde yer aldı.
TÜKETİCİ KANDIRILIYOR
Baltacı, devam ediyor:
‘İthal ettiğimiz kömürümüzün kalitesi ile rekabet edebilecek başka bir kömür yok; bu nedenle hayli iddialıyız. Yılda 700 bin ton kömür getiriyoruz. Çevre Bakanlığı’nın koyduğu değerlerin altında kömür girmesini biz de istemiyoruz; ne yazık ki böyle kömürlerin sokulduğunu biz de duyuyoruz. Tüketici kandırılıyor; ucuza alınan yerli kömürler ithal kömür olarak piyasaya sürülüyor, büyük vurgunlar yapılıyor.’
Bu arada 25 kömür ithalatçısının girişimiyle, Gebze’de Organize Sanayi Bölgesi oluşturulması ile ilgili karar Bakanlık’tan çıkmış ve altyapı çalışmalarına başlanmış. (Bu arada ilginçtir; OSB’lerin sayısı sadece 13’ü Dilovası’nda olmak üzere 16’ya çıkmış) Nurettin Aslan’ın başkanlığında ‘Kaliteli Kömür İthalatçıları Derneği’ kurulmuş; bu yolla kömür dağıtımının bir düzene girmesini istiyorlar. TCDD’ye büyük iş kapasitesi yaratılmış, paketlenen kömürün Gebze bölgesinden yurda dağıtılmasında. ‘En çok demiryolu taşımacılığı yapan üç şirketten biriyiz’ diyor Baltacı. Türkiye’de torbalı olarak kömür satan bayi sayısı son yıllarda 3000’e yükselmiş. Bir de bakanlık bunların içindeki kömürün cinsini ve kilolarını kontrol etse, insanlar kazık yemeden ısınsalar...
Bugün başlayacak 3804 sanıklı dava 7 duruşmada görülecek Iğdır’da hileli seçim
IĞDIR’dayız bugün. 28 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde, sahte belgelerle oy kullanan 661 kişinin ’sahtecilik’ten yargılanmasına bugün Iğdır Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. Aslında sanık sayısı bu kadar değil; toplam 6.310 kişiyi buluyor. Ancak savcılığın 7 dosya halinde 3804 kişiyi kapsayan dosyası bugünden başka 4, 10, 11, 17, 18 ve 25 Kasım tarihlerinde görülecek.
Yerel seçimlerde MHP adayı Nurettin Aras 9.753 oyla seçimi yeniden kazanmış. SHP adayı Hasan Alagöz ise 7.719’da kalmış; AKP adayı 4.513, CHP ise 131 oy almışlardı.
Çiftçilik ve ticaret yapan Hasan Alagöz, ‘taşıma’ ve ‘sahte’ 2034 oyla seçimi kaybettiğini öne sürüyor; bu konuda inanılmaz hukuk mücadelesine başladı. Oy kullananların muhtarlıklar eliyle kentlerine ve mahallelerine nasıl seçmen yapıldığını birebir tespit ediyor.
Öyle ki, bunların içinde Iğdır merkezde, köylerinde ve İstanbul’da mükerrer oy kullananları ortaya çıkartıyor. Bu tür seçmenlerin arasında 100’ü aşkın subay, astsubay ve kamu görevlisinin bulunduğu da iddialar arasında yer alıyor.
‘Sahte ve taşıma oylar kullanılmasaydı seçimi ben kazanacaktım’ diyen Hasan Alagöz, olayı ortaya çıkartarak gayrimeşru saydığı seçimin iptalini sağlayacağını iddia ediyor. ‘Bu sahteciliği 38 kişinin yaptığını tespit ettim. Gerekirse AİHM’ye kadar gideceğim.Bu hukuksuzluğu AB’nin önüne koyacağım’ diye konuşuyor.
Bugünkü duruşmayı izlemek üzere Iğdır’a gelen SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın seçim için müdahil olmak istediğini bildirdi. Karayalçın ‘Yargıya güveniyoruz bize göre başkan olan Hasan Alagöz’ün arkasındayız’ dedi.
Akbabalar yoruldu
ERMENİSTAN sınırında Tuzluca ilçesinin Halıkışla köyü yakınlarında devriye gezen askerler bir ‘akbaba’yı yakalamışlar. Doğanın en yırtıcı hayvanlarından birisi sayılıyor. Eskişehir ve Kızılcahamam yöresinde yaşadığı bilinen ve Türkiye’de 50 veya 100 çift arasında kaldığı söylenen 10 kg ağırlığındaki kuşun, 1 metre boyunda ve kanatları açıldığında 2.5-3 metreye ulaştığını anlattılar bize. Leşlerle beslendiği için iyi bir ‘çevre temizleyicisi’ olarak adlandırılıyor; belki de Ağrı Dağı’nda aç kalıp aşağılara indi.
Bu akbabaların yolu İstanbul’dan da geçmez mi diye düşünüyor insan.
DHA Iğdır muhabiri Aydın Deniz, sınır komutanı tarafından özel bakıma alınan akbabanın resmini çekmeye gitmiş; biz de merak ettik. Bu ikinci ‘yakalama’ olayıymış... Bakalım Doğaner Gönen buradan gidecek fotoğrafları beğenecek mi? Çıldır gölündeki pelikanların sorununu iyi bilir Gönen, hayvanseverdir.
GÜNÜN SÖZÜ
‘Ulusal kimliğini inkár eden kişinin yurttaşlığı kabul edilemez.’
(Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden)