KARAPINAR, erozyon mücadelesi için devletin 50 yıldan beri yaptığı çalışmalarla ismini duyuran Konya'nın bir ilçesi...
Karapınar yakınlarında 24.10.1997'de bir tankerle çarpışarak yanan İpek Turizm'e ait O 403 SHD tipi Mercedes otobüste 49 kişi can vermişti.
Kayseri İpek Turizm aracın yanmasının hatalı üretimden doğduğunu belirterek yargıya başvurdu. Niğde Üniversitesi'nde okuyan Denizli, Burdur ve Nazillili öğrencilerin avukatı Atilla Kart da dava açtı.
Bugün karşılıklı açılan davalar ancak bir kitap konusu olabilir.
Kart şimdi CHP Konya Milletvekili... Siirt'teki seçim çalışmaları sırasında bize yaşadıklarını uzun uzun anlattı. Son olarak da Meclis'te AKP'li milletvekillerinin 'Mercedes dönüşü'nü dinleyince köşemizde yazmak gereğini duyduk.
Atilla Kart'a, 'Mercedes davaları' ile ilgili olarak neler olduğunu sorduk: İşte sözlerinin bir özeti:
YARGIYA-SİYASETE MÜDAHALE
‘‘Yargı bağımsızlığını ve yargıç teminatını ihlale yönelik olarak Karapınar'da hakime yönelik müdahaleler olmuştur... Üretici firma (Mercedes Benz Türk) ekonomik ve sosyal gücünü kullanarak iş dünyasının örgütleriyle işbirliği içine girerek idari-adli mekanizmalara hukuka aykırı bir şekilde müdahale etmiştir... Sanayi Bakanlığı başvurulara karşın idari-yasal denetimlerden kaçınmıştır (Bakanlar; Ahmet Kenan Tanrıkılı ve Ali Coşkun ile Müsteşar Adem Şahin)... Adli Tıp hukuka aykırı ilişkilerle dosya kapsamını ve maddi vakıaları göz ardı edecek şekilde ve fiziki kuralları ihlal edercesine gerçeğe aykırı raporlar düzenlemiştir... Üretici firma hak arama ve hukuk mücadelesi karşısında aradan 4 yıl geçtikten sonra ilgilileri pasifize etmek, gözdağı vermek ve yıldırmak amacıyla müdahil vekili olarak bana, Ankara Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ve 2185 sayfalık bilirkişi raporunu hazırlayan ODTÜ'den Prof. Hüseyin Vural ve arkadaşları aleyhine 100'er milyar manevi tazminat davaları açmıştır... Bizim davalarımız sürerken Prof. Hüseyin Vural hakkındaki davalar reddedilmiştir... Üretici firmanın dayanak yaptığı raporlar ise ceza ve hukuk usulü anlamında delil tespiti niteliğini haiz olmayan ve tamamen ücret-danışmanlık ilişkileri içinde alınan gayri resmi mütalaalardır. Nitekim yasal bir geçerliliğin olmadığı gerek ODTÜ ve gerek KTÜ raporları ile açıklık kazanmıştır.
AKP ve CHP'nin verdiği Meclis araştırması önergesinin akıbetleri ne oldu?
- AKP Samsun milletvekili Musa Uzunkaya ve 42 arkadaşının tasarım hatalarının bulunup bulunmadığı ve yargılama aşamasında müdahaleler olup olmadığı konularında araştırma önergesi biraz sınırlı idi... Biz 57 CHP milletvekili olarak, 10 gün kadar sonra 2. bir önerge ile 57. hükümet döneminde Adalet Bakanlığı tarafından yargıya müdahale yapılıp yapılmadığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın denetim görevini yapıp yapmadığı konularınının da araştırılmasını istedik. Ne yazık ki, her iki grubun aynı yöndeki ortak önergeleri genel kurulda görüşüldükten sonra bu önergelerin kabulü yönünde bende ciddi endişeler doğmaya başladı.
Önerge neden bir anda reddedildi?
- Maalesef görüşmelerden 15 gün sonra yapılan oylamada, Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un yönlendirmesi ile AKP grubunun Afyon Milletvekili Reyhan Balandı hariç tamamı önerge aleyhinde oy kullandı. Yani önergelerine sahip çıkmamışlardı. 15 gün içinde hangi şartlar oluştuğunu kamuoyu öğrenmelidir. Artık günümüzde istihdam sağlayan, ihracat yaratan, teknoloji getiren yabancı yatırımcıya karşı çıkmanın anlamsızlığı ortadadır. Ancak her yabancı yatırımcının sosyal, evrensel ve hukuki sorumluluğu vardır. Bu konularda hiç kimsenin imtiyazı olamaz. Bunun yanında bu yatırımcı kendi ülkesinde yaptığı imalatta yolcu güvenliği açısından ek önlemler alıyor da, Türkiye ve 3. dünya ülkelerine satılan araçlarda neden aynı önlemler alınmıyor?
HER İKİ FİRMA DA SORUMLU
Otobüsü işleten Kayseri İpek Turizm ne yapıyor?
- Mercedes Benz Türk, olayla ilgili bir kitapçık yayınladı; 10 bin adet basıldı; burada sanki benim işletmeci firmanın amaçlarına hizmet ettiğim gibi bir izlenim yaratmaya çalıştılar. Aslında yargılamanın her aşamasında hem üretici, hem işletmeci firma aleyhine bütün yargı yollarını kullanmaya devam ettim. Ben burada işletmeci firmanın ciddi ihlal ve sorumluluğu bulunduğu yolundaki iddialarımı her aşamada dile getirdim.
Kart, konuşmasının sonunda şöyle dedi:
‘‘İdari ve adli aşamalarda vuku bulan müdahaleler belli bir şekilde yasama aşamasında da maalesef devam ediyor. Üzücü ve düşündürücü olan budur. AKP'ye mensup arkadaşlarımızın imzalarına neden sahip çıkmayıp açıklama yapmadıklarına da üzülüyorum.’’
Demek ki Türkiye'de tuz da kokmaya başlamış.
Schröder’e mi yazayım
BEN Emrah Hattat... 2003 model Mercedes SLK 500 2003 (34 EH 053) aldım. 165.000 Euro'ya mal oldu. Ancak kaza anında güvenliği sağlayan Airbag arızası çıktı. Altı kez bu arızadan olmak üzere 7 kez servise gitti. Hálá çözüm bulunmadı. Alman Başbakanı Gerhard Schröder'e mi başvurmam gerekiyor. Mercedes sadece satar, hizmet vermez mi?
THY’ye de başörtü girdi
THY Genel Müdürlüğü'nden hayli üzgün olduğu anlaşılan bir erkek sesi konuşuyor: ‘‘THY Genel Müdürlüğü'ne, metrodan atanan Abdurrahman Gündoğdu'nun ilk faaliyeti ne oldu biliyor musunuz, dedi. Genel Müdürlük sekreteryasında çalışan 6 kişiyi sürdü. Belediyeden 6 hanım geldi; bir erkek de özel kalem müdürü oldu. Gelenlerden bazısı başörtülüymüş. THY'de 10 bin kişi çalışıyor; belediye işlerinden daha çok uçuculuğu ve dil bilen, oraya yıllarını veren yüzlerce genç kızımız ve kadınımız var. Yazık yeni müdür kurumumuza saygısız davrandı; moralsiz bıraktı. Bunları yönetim kurulu onayladıysa pes doğrusu... Tayyip Bey'le dostluğundan ötürü görevde kalacağı anlaşılan Yönetim Kurulu Başkanımız Cem Kozlu'nun sessiz kalması da anlaşılır gibi değil...’’