‘LÜTFEN dikkatle dinleyin; ben Konya Ereğli doğumlu, inşaat mühendisi Abdullah Kalkan’ım. Ankara Kızılay’da Okan İnşaat’ın sahibiyim, ayrıca iki firmam daha var.
Hiç kimse ve iktidarla ahbap-çavuş ilişkileri içinde değilim. Adapazarı’nda 520 kalıcı deprem konutu yaptım; 3 trilyon lira zarar ettim; ama zamanında teslim ettim. Ne sigorta, ne vergi borcum vardır. Devlette sicilim temiz bir işadamıyım.
Size Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı bir ihaleyi, devletin nasıl trilyonlarca lirasının gittiğini anlatacağım.
Geçen yıl Başbakan Tayyip Erdoğan ile İMKB Başkanı Osman Birsen’in katıldığı bir törende ‘Eğitime Fiziksel Katkı Projesi’ (EFİKAP) imzalandı. Yani, Borsa’nın parasıyla, yurdun çeşitli yerlerinde 62 adet paket (yaklaşık 130 okul olabilir) temel eğitim okulu yaptırılacaktı. Milli Eğitim Bakanlığı Yatırım ve Tesisler Dairesi’nin açtığı ihalenin teklifleri 7.6.2004 tarihinde Ankara’da alındı. İhalenin sonuçlarını üç ay sonra, dünden itibaren öğrenmeye başladık.
Sonuçlar benim gibi ihaleye katılan 40 müteahhit firma için de şaşırtıcı olmalıdır.
Ne yazık ki, ihaleler en düşük teklifi verenlere değil de, bakanın işaret ettiği, en yüksek teklif veren müteahhit firmalara ihale edilmiştir. Uzan grubunun araçlarını satıp 15-20 trilyon gelir elde edildiği yolunda propaganda yapılırken, bu tarafta 100 trilyona yakın para müteahhit firmalara haksız yere hortumlatılmıştır.
Size anlattıklarımı bugün (dün) bir faksla Sayın Başbakanımıza gönderdim. Emin olun bu ihaleler böyle devam ederse zarar 500 trilyonu bulur, dedim. Başbakanımıza değer veriyor ve güveniyorum. Ancak bunlardan haberi olmadığını sanıyorum. Bakanı da yıpratalım demiyorum. Başbakan dört dörtlük ama arkasındaki adamları iyi tanıması lazım.
- Peki ihaledeki çarpıklıklar nedir?
- Ben 12 paket ihaleye teklif verdim; % 15, 18, 20 gibi kırımlarla... Emin olun en ucuz tekliflerdi ve para da kazanılırdı... Örneğin bir pakete 5 trilyon teklif verdim; ama ihale 8 trilyona bir başka firmaya verildi. Yine 6 trilyonluk bir paket 10 trilyona gitmiş; daha doğrusu yapılaşma maliyetinin üzerine... Metrekare maliyet 290-300 milyon iken 400-450 milyon olur mu? Kırım maliyeti yapmadan artı para ile verildi bunlar maalesef... Daha açık tabiriyle, bu ihaleler Bayındırlık birim fiyatlarının üstünde gitti. İçimde ciddi şüpheler doğdu. Emin olun bunları da kıskançlıktan anlatmıyorum. Devletin kaynaklarının hortumlanmasına üzülüyorum.
PARTİ DEĞİL, CEP GÖZETİLDİ
-Şüpheleriniz?
- Menfaatin olmadığı yerde risk olmaz. Ben yargıya gideceğim bu konuda.
- Siz korkusuzca bunları nasıl söyleyebiliyorsunuz?
- Ben hiçbir parti üyesi falan değilim, bir yere de yandaş değilim. Şunu da ekleyeyim, burada parti değil, cep gözetimi yapılmıştır. Açıkçası ortada devletin kaybı vardır. Benim isteğim, ihalelerin rekabet ortamına uygun ve hakkaniyetle yapılmasıdır. Sayın Başbakanımız lütfederse bunları kendisine anlatabilirim.
Bakan Osman Pepe balığımızı yer mi?
İSKENDERUN’da yaşayan bir yurttaş olarak Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin ‘çevre felaketi’ yaşayan kentimize gelmesini ve yapılan çalışmaları yerinde görmesini istiyorum.
Başka şeyler de istiyorum. Sayın Pepe’nin,geldiğinde çoraplarını çıkarıp ayaklarını deniz suyuna batırmasını, ellerini ve kollarını denizde iyice yıkamasını istiyorum. 6 Eylül sonrasında tutulmuş ‘leziz’ balıklarımızdan yemesini istiyorum. Bütün bunları yaparken de yüz ifadesini görmeyi arzuluyorum.
Neden hálá İskenderun’a gelmiyor Sayın Pepe... Halkımıza, balıkçılarımıza bir ‘geçmiş olsun’ diyecek bir hükümet yetkilisi olmayacak mıdır? Kimse utanmasın gelsin; her şeye rağmen ağırlarız onları; balık değil tavuk ikram ederiz. Onu da yemek istemezlerse, Irak Savaşı hurdalarının bulunduğu mevkiye pikniğe götürür, mangal ve odun ateşi yakar, bombalar yanında bomba gibi bir piknikte et yediririz.
Sonra sorarız; Ulla gemisi aylar öncesinden deniz içinde yan yatarken, Ulla haricinde yan gelip yatanlar olmuş mudur?
Doğan SÜSLÜ-İSKENDERUN
Kalbim sıkıştı
‘BEN Van’dan Güler... Dul kadınların maaşlarının SSK tarafından kesileceği haberini okuyunca kalp spazmı geçirdim.Ben de bu mağdurlardan biriyim. Emekli Sandığı’ndan 320, SSK’dan (babamdan) da 280 milyon alıyorum. Evim kira, oğlum nişanlı, bir oğlum üniversitede okuyor. Eğitim ve evlilik haklarımızı kullanamıyoruz; hatta yaşam hakkımız bile elimizden alınıyor. Ben ne yapayım; yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele edenlere soruyorum; bana bir yol gösterin.’
Biliyor musunuz?
İÜ Rektörü Prof. Kemal Alemdardoğlu’nun görevden alınması için Cumhurbaşkanı’na yapılan başvuruda YÖK üyelerinden Erdoğan Teziç (başkan) ile Ülkü Azrak, Ömer Faruk Batırel, Aysel Çelikel, Ergin Nami Nomer, Özgün Ökmen, Ali Ekrem Özgül, Selçuk Öztek, Türkan Saylan, Burhan Şenatalar ve Prof.Necmi Yüzbaşıoğlu’nun ‘evet’; Alpaslan Işıklı, Aybar Ertepınar, Savaş Küçükyavuz, Barbaros Günçer, Tuğmaç Sayraç ve Mustafa İlhan’ın ‘hayır’, Ramazan Arslan’ın ise ‘çekimser’ oy kullandıklarını... Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı Direktörü Prof. Faruk Şen’in, Cumhurbaşkanı’na gönderdiği mektupta, İÜ Rektörü Kemal Alemdaroğlu’na yapılan eleştirilerin haksız olduğunu bildirdiğini... MANİSA’da önceki gün açılan Fenerium ve Kiğılı mağazalarının açılışında TBMM Başkanı Bülent Arınç, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, eski Maliye Bakanı Ekrem Pakdemirli ile HAVAŞ ve İDO’nun eski genel müdürü Şeref Dikyar’ın, Abdullah Kiğılı ve Mahmut Uslu ile Fenerbahçe’nin şampiyon olup olamayacağını tartıştıklarını...