Paylaş
Bir gün önce aynı suyu vasat bir büfeden 1.5 TL’ye almıştım.
Aradaki 1.15 TL para haksızdı. Bu ticaret değildi.
Serbest piyasa ekonomisi, liberalizm, etik, ahlak, ahilik, demokrasi, kapitalizm, vurgun, haram, hukuk, esnaf, oda, birlik, enflasyon, plastik, PVC, kanserojen, BPA kavramlarını beynimde dolaştırıp bir daha ambalajlı su içmemeye karar verdim.
6 milyar TL’lik ambalajlı su sektörünün kimlerin elinde olduğunu bir araştırayım dedim. Veriler, firmaların 4’te 3’ünün küresel tröstlerin eline geçtiğini gösteriyordu.
Oturup bir defa daha ağladım.
Kendi suyumuzu bize sütten daha pahalıya sunanlara dur diyebilir miyiz? Sadece çeşme suyu içsek ölür müyüz? Serbest ticaret bu mudur? Ali ÖZDEMİR
TOPLUMSAL KAOSUN NEDENİ ATAERKİLLİK
Prof. Dr. Özcan Köknel, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli psikiyatri uzmanlarından... İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nın mihenk taşı sayılan Köknel, tıp camiasında ‘hocaların hocası’ olarak anılıyor. Prof. Dr. Özcan Köknel’in doksan yıllık kişisel yolculuğunun bilinmeyenleri ile toplumsal ve kişisel ruh sağlığımıza ilişkin güncel tespitlerini anlatıldığı ‘Bilgenin Aynası’ başlıklı kitap Milliyet muhabiri Mert İnan imzasıyla Hayykitap tarafından yayınlandı. Prof. Dr. Köknel’in yaşamından bilinmeyen kesitler ile Türkiye’de son zamanlarda gündemden düşmeyen cinsiyet eşitsizliği, istismar, şiddet, uyuşturucu, saplantılar, öfke, çarpık davranışlar ile çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarının ortaya çıkmasındaki temel nedenlerin detaylı şekilde ele alındığı kitap, aynı zamanda kişisel ruh sağlığımıza yönelik yazılı terapi olma özelliğini taşıyor.
Hasan Âli Yücel’in Özcan Köknel’in isim babası olduğu, Köknel’in ilkokula üçüncü sınıftan başladığı, nişan törenini Demokrat Partili devlet büyüğü için iptal ettiği, askerden izne geldiği sırada Taksim’de gözaltına alındığı gibi bilgiler de ilk kez Mert İnan’ın kaleme aldığı kitapta anlatılıyor.
Kitabın içeriği hakkında tüyo veren gazeteci Mert İnan, “Özcan Hoca, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ruhsal kaos, mutsuzluklar, anlam arayışı, aile içi geçimsizliklerin altında ataerkil, erkek egemen kültürle yetiştirilen bireyler olduğunu belirtiyor ve ‘Mutluluk insanın yaşadığı andan haz duyması, haz duyduğu bir yaşantıyı anımsaması ya da gelecekte haz duyacağı bir yaşantıyı ümit etmesidir’ diyor” diye anlatıyor. Bunun yanında kitap şiddet, huzur arayışı ve kişisel ruh sağlığımızın derinliklerinde saklanan sorunlara çok farklı bir pencereden ayna tutuyor. Köknel şöyle konuşuyor:
“Türkiye’nin son yıllarda ruhsal kaos yaşıyor. Değerler, kurallar, ilkeler birbirine karışmış durumda. Bu anlamsızlık beraberinde çelişki ve çatışmaya neden oluyor.”
BEŞİKTAŞ ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Fidan Aslan Eroğlu, Norveç’ten gelen bu fotoğrafı dostlarıyla paylaşmış... “Bahçelerinden topladıkları elmaların fazlasını başkaları da yesin diye çitlere asmışlar. Dilerim güzel ülkem de bir gün bu refah ve medeniyet seviyesine ulaşır” diyor.
BUĞDAY EKİM ALANLARI DARALIYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Orta Anadolu’da buğday ve arpa ekim alanlarının sürekli daraldığını belirtirken “Buğday, gelecek adına alarm veriyor, ekim alanlarının daralması farklı ürünlere yönelişi gösteriyor ama verimde artış rekolteyi aynı tutuyor. Buna rağmen ithalat devam ediyor. Geçen yıla göre yüzde 29 oranında bir artışla 1050 lira olan buğday alım fiyatı, 1350 liraya yükseldi. Ancak girdi fiyatlarındaki değişkenlik yüzde 100’lere ulaştı. Hasat sonrasında üretici bir maliyet-gelir analizi yapacak. Üründen zarar etmezse ya da kafa kafaya gelirse, önümüzdeki yıllarda da buğday ve arpa ekimine devam edecek. Ancak zarar ederse, mecburen ekim yapmaktan kaçınacak. Verimdeki artış, buğdayı aynı rekolte ile gösterse de ekim alanlarındaki daralma, gelecek için buğdayda alarm veriyor” dedi.
GÜNÜN SÖZÜ
“İYİ bir bilimsel çalışma buzdağı gibidir. Görünmeyen kısmında emek, zaman ve mücadele vardır. Kolay kolay eleştiri ile yıkılmaz. Kötü bir çalışma ise saman yığını gibidir. Bütün varlığı görünen kısmıdır. En küçük eleştiri rüzgârında dağılır.” A.D.
OKUYUNUZ
‘Unutma Trabzon’
SERVET Avcı “Unutma Trabzon!” başlıklı yazısında diyor ki:
“Dünyada 200’e yakın ülke var. Futbol sahalarında millî maçlar dışında sadece Türkiye’de millî marş okunur. O da Trabzon’da başlamıştır ve ülkenin diğer şehirlerine yayılmıştır. Kafana çakılmak istenen paslı çiviyi sakın unutma.”
Pontus’un bayrağı ay ve yıldızdı
PONTUS tartışmaları üzerine yazı yazan Yeniçağ yazarı Arslan Bulut, “Pontus devletinin bayrağı ay-yıldızdı!” dedi. Doğu Karadeniz tarihi yazarı Mehmet Bilgin’den aktararak “Doğu Karadeniz’de tarih boyunca Yunan yaşamamış ki burada yaşayanların soyunda bir Yunanlık olsun” diyen Bulut şöyle konuşuyor: “Doğu Karadeniz’in Yunanlaştırılması çalışmaları, 1800’lerde kurulan misyoner okullarıyla birlikte başlamıştır.”
Paylaş