3 Kasım seçimlerinin iptali için AİHM’ye başvuruldu
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
3 KASIM Milletvekili seçimlerine yasal olmadığı halde DEHAP'ın sokulması ve 9.3.2003'teki Siirt milletvekili seçiminde 18 yaşını dolduranların seçmen listesine alınmaması üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne dava açıldı.
‘‘İlgili yasaların emrettiği şartları taşımadan 2002 seçimlerine girmesine YSK tarafından izin verilen DEHAP'ın, feshedilen Çorum Belediye Meclisi seçimlerine YSK tarafından izin verilmemesiyle doğan ikilemi kanıt gösteren İstanbul'dan Tunca Aykut adlı seçmen, hem 3.10.2002 seçimlerinin hem de iptal edilerek yenilenen Siirt seçimlerinin 'yok hükmünde' olduğunu ileri sürüyor.
Aykut'a göre, ayrıca Siirt yenileme seçimlerinde tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin 5.3.2003 tarihi itibarıyla seçmen listelerine dahil edilmesinin tutuklu ve hükümlüler lehine bir ayrıcalık olduğu, aynı seçimlerde ölen veya istifa eden partili milletvekili adaylarının yerine, partiler tarafından yeni adayların gösterilebilmesine imkán sağlanmasının da, memur ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının istifa tarihlerinin YSK tarafından seçim takvimine konulmaması neticesinde Anayasa'nın eşitlik ilkesini zedelediği ileri sürülüyor.
AİHM'e açılan davada YSK'nın, genelgeyle yasal olmayan sandık seçmen sayısıyla seçimleri yaptığı iddia edilerek, yasaya göre 200 olması gereken sandık seçmen sayısının, genelgeyle 280'e çıkarılmasının seçimleri 'sakatladığı' görüşünü ileri süren Tunca Aykut, ‘‘Bu davayı Türkiye'de niçin açmadığınız’’ sorusuna şu yanıtı verdi:
‘‘Birçok itiraz yaptım, ancak YSK hiçbirine yanıt vermedi. Zaten YSK kararlarına karşı dava açılamıyor. Ben de 3 Kasım ve Siirt seçimlerinden sonra altı ay dolmadan AİHM'ye gitmek durumunda kaldım.’’
Tuzla Belediyesi’nin Eşref Bitlis oyunu
TUZLA, Postane Mahallesi sınırlarında bir kooperatife ait olan ve planda lise olarak gösterilen alana Belediye tarafından sanki kamuya terk edilen ve kendi mülkiyetiymiş gibi söz konusu arsa üzerine çocuk parkı yatırımı yaptı. Bu 'yatırımı' halka mal edebilmek, şirin gözükmek ve yaptığı harcamaları kamufle edebilmek için de parka 'Eşref Bitlis Parkı' ismini vererek tabela astı ve açılışını yaptı.
Araştırmalar sonucunda böylesi bir parkın planlarda yerinin olmadığı Tuzla Belediyesi'nin faaliyet raporlarında bu parka bakım yapıldığı, yatırım yapıldığı, bu parkla ilgili ne ilçe Belediye Meclisi ne de Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından böyle bir isim verildiği bilinmiyor. Bununla beraber son 3-4 aya yakın da bu tabelanın üstünün bir boya ile silindiği tüm kamuoyu tarafından biliniyor ve insanı düşündürüyor.
Tuzla Belediyesi buna niye seyirci kalıyor? Hangi hukuka dayanılarak Eşref Bitlis Parkı adı verildi buraya? Hangi hukuksuzluklar kamufle ediliyor? Bu bir hile ve yasaları hiçe saymak değil mi?
Belediye Başkanı lütfen bu ayıbı düzeltsin.
M. Tekin AĞIRMAN-CHP Tuzla İlçe Başkanı
Boğaz sanki saçkıran
ÇOK eski bir İstanbullu olarak 'Çamlıca'ya yazık' başlığı ile yayınlanan yazı beni ziyadesi ile etkiledi. Geçmişte mavi ve yeşilin tüm güzelliklerini sergileyen canım Boğaz manzarası giderek orta yaşı hayli aşmış, benim gibi kişilerin hayli dökülmüş saçlarının oluşturduğu yarı kel baş panoramasına dönmekte. Askerimizin sahip olduğu bölümlerdeki saçlar sağlam ve dökülmüyor. Ama ya öteki alanlar? Sanki saçkıran olmuş.
Tevfik CANSIZ-İSTANBUL
Gen haritası
ANKARA'dan bir dostumuz Meclis Başkanı Bülent Arınç'a bir not gönderiyor: ‘‘Herkes ne hırsız ne de dürüst olabilir. Hırsız olmak da insanın içinde, dürüst olmak da... Genom'da (gen haritası) yeri, DNA'da şifresi olmalıdır buna göre... TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun yerinde olsaydım; dinlediklerimin bir de Gen haritasını ve DNA şifresini isterdim. Artık siyasete soyunanların, kurtarıcı kesilenlerin Gen haritası ve DNA şifresinin istenmesi konusunda çalışma yapabilir misiniz?’’
Kıdem ve liyakata önem vermek bu mu?
DHMİ Antalya Havalimanı Başmüdürlüğü'nde yapılan atama ve kadrolaşmaya dikkat çekmek istiyoruz.
Antalya Havalimanı'nın başarılı ve tecrübeli Başmüdürü Hasan Özşahin görevden alınıp, yerine onca tecrübeli ve hizmetleri eski kişiler varken, geçmiş hizmetleri (Şanlıurfa meydan müdürlüğü) pek parlak olmayan kıdemsiz ve tecrübesiz Osman Serdar vekaleten atandı.
1. derece kadrolu Hasılat Müdürlüğü'ne sicilleri temiz, hizmetlerive tahsilleri yeterli kişilerin atanması beklenirken, tekniker kadrosunda bulunan birisi getirildi.
Serdar bu gücü, AKP Antalya İl Başkan Yardımcısı'nın amcasının oğlunun da nüfuzunu kullanarak mı yapıyor.
Osman Serdar, çalışanlar arasında şimdiden ayrımcılık ve bölücülük yapmıyor mu? ‘‘Kadrolaşma yapmıyoruz, atamalarda kıdeme, liyakate önem veriyoruz, hak eden kişileri hak ettiklere yere getiriyoruz’’ diye beyanat veren Sayın Başbakan ve Sayın Ulaştırma Bakanı'na soruyoruz.
Bu ne biçim kıdem ve liyakate önem vermek?
DHMİ Antalya Havalimanı Başmüdürlüğü çalışanları
Yazık... Steril deniz suyunu ithal ediyoruz
SİNÜZİTİNİZ var. Doktorunuz size 'Sterimar' steril deniz suyu yazmış. Eczanede reçetenizi uzatıyorsunuz; Eczacı diyor ki:
- Bunu Emekli Sandığı ödemiyor. Dışardan ithal ediliyor bu ilaç. Parasını siz ödeyeceksiniz.
- E abi o zaman bana yerli markalardan bir tane ver.
- Türkiye'de üretilmiyor(!), bunun yerli markası yok.
Aradan 4 sene geçer, bir eczaneye girip sorarsınız:
- Steril deniz suyunun yerli markası var mı?’’
- Hayır yok (!), Sterimar var.''
- Fiyatı ne kadar peki?''
- 14 milyon Törkiş lira...
Yani aptal bir sterilize edilmiş deniz suyunu kendimiz yapamıyorsak yazıklar olsun bize. Bunu yapmak bu kadar zor bir şeyse işi gücü bırakıp ben yapayım bari... Bizim milletin yaptığına ‘‘Ayranı yok içmeye, dolarla gider deniz suyu almaya’’ derler. Yetkililerden bu Sterimar steril deniz suyu ithalatı rezaletine bir son vermelerini istiyoruz.
Stj. Dr. Erol ŞENTÜRK
Konacık’ı da unutma
BODRUM'un Konacık Belediyesi'ne bağlı Çırkan köyüne sessizliği nedeniyle yerleşmiş bir emekli diş tabibiyim... Göltürkbükü Belediyesi'yle ilgili yazınız sadece bu belediye ile ilgili değil; buna Konacık'ı da dahil edebilirsiniz. Bodrum yarımadasında inşaat yasağı olmasına rağmen Sayın Konacık Belediye Başkanıbuna uymuyor.
Hafta sonları da dahil olmak üzere süren inşaatların rezilliğinden dolayı ne bahçemizde, ne de balkonda oturma lüksümüz kalmadı!
Örneğin, kaçaklardan başka, bir dönüm içine imar %15 olması gerekirken, normal yol illegal yükseltilerek, 'kottan istifade ediyoruz' diye fazla katlarla imar dışı uygulamalar yapılıyor.
Yeni yerel seçimlerde şansı olamayacağını düşündüklerinden, o güne kadar ne yaparsak kár düşüncesi ile hareket ediliyor sanırım.
Rengin ÖZLÜ-BODRUM
MESAJ PANOSU
BAKIRKÖY Yeşilköy Mahallesi Muhtarı Bülent Yurtsever'den: Florya'da pazar günleri kurulan semt pazarının Yeşilköy'deki semt pazarının yerine pazarları açılacağı söyleniyor. Zaten çarşamba günleri kurulan pazar yeri, büyük bir trafik kaosu ve çevre kirliliğine neden oluyor. Pazar gibi bir tatil gününde bu stresi yeniden yaşamak istemiyoruz.
PTT'ye bir mesaj: Posta pulunun yasal iskontosu %5'tir. Pul sattığımız zaman kár ediyoruz. Örneğin 100 milyonluk satış yaptığımız zaman 5 milyon kár etmemiz gerekirken, 3.5 milyon kalıyor. Çünkü 5 milyonun %25'i gelir vergisi, %10'u da çeşitli vergiler olmak üzere toplam %35 kesinti oluyor. TEKEL mamullerindeki iskonto ise ortalama % 9... Pul iskontosunun da TEKEL'inki gibi olmamasını diliyoruz.