ANKARA Fırıncılar Odası Başkanı Orhan Yaralı, geçen ay köşemizde yer alan ’Ekmek zammının ardındaki gerçekler’ başlığı altında Tüketici Dernekleri Federasyonu Kurucu Başkan Yardımcısı Ferda Hekimci ile Ziraat Derneği’nin yaptığı değerlendirnmelerin gerçekleri yansıtmadığını savundu.
Yaralı, ekmek fiyatlarının kg hesabı ile yapıldığını hatırlatarak, "Ankara’da 12.4.2004 tarihinde ekmek fiyatları bir kg bir milyon beşyüzbin TL olarak belirlenmiştir. Son zam 1.11.2007’de bir kg ekmek 2 YTL olarak belirlenmiştir" diyor.
İşçi ücretlerinde fırın işyerlerinde en fazla sayıda çalıştırılan yardımcı ve şoför ücretleri brüt çıplak yevmiye olarak esas alınmıştır. Diğer sosyal haklar ve yan ödemelerde aynı oranlarda artmıştır. 2008 yılı başında işçi ücretleri TEFE, TÜFE+%5 daha artırılacaktır.
BELEDİYE SÜBVANSİYE EDİYOR
Ziraatçılar Derneği’nin ekmek faaliyetiyle ilgili size ve okurlara vermiş olduğu bilgiler maddi hatalarla doludur. Sadece undaki artışı ekmek fiyatlarına yansıtılması diğer girdilerin hesaplanmaması söz konusu değildir.
Belediye Halk Ekmek fabrikalarıyla özel imalat yapan fırın ve fabrikaların karşılaştırılması da doğru değildir.
Şöyle ki... Belediyeler ekmek fabrikalarını subvanse etmektedirler.
Ekmek maliyet ve satışlarında önemli etkenlerden birisi pazarlama ve satış giderleridir. Belediyeler fırınların %30’lara varan pazarlama ve satış giderlerini Ankara’da Halk Ekmek Fabrikasına 1000 büfe tahsis ederek bu büfelerden de kira almayarak veya çok cüzi kira alarak %30’luk pazarlama maliyetinin %20-25’lere çekmektedir. Ankara Fırıncılar Odası olarak Büyükşehir Belediyesine ve Ankara Valiliğine yapmış olduğumuz yazılı müracaatlarda ekmek satış fiyatlarındaki yüksekliği Ankara fırıncılarına da Halk Ekmek büfeleri gibi büfe tahsis edilerek veya mevcut halk ekmek büfelerine Ankara fırıncılarının da ekmek vermesi sağlanarak Halk Ekmek büfeleri önündeki kuyrukların önlenmesi ve halkın daha ucuz ekmek alması sağlanması talebimize müsbet bir cevap gelmemiştir.
Yarın: Halk Ekmek ile fırıncıların fiyat karşılıştırılması doğru değil...Aylık harcamaların en düşüğü ekmek...
’Öğretmenim elektrik kesik olduğundan dersimi çalışamadım’
BİZLER küçükken Türkiye gerçekten çok fakirdi. Elektriğimiz o kadar azdı ki her akşam 2 saat elektrik düzenli olarak kesilirdi. Tüm insanlarda kendilerini ona göre ayarlar programlar ona göre yapılır, derslerimizi daha erken saatlerde bitirmeye gayret ederdik.
Sonra ülkemiz gelişti, zenginleşti. Elektirik üretmeye ve hatta satmaya bile başladık. Çağ atladık. 21. yüzyıla büyük bir dinanizm içinde girdik. Artık "öğretmenim elektrikler kesikti dersimi çalışamadım" sözü fıkralarda yer alan bir deyim olarak kaldı!
Sayır Bayer, biz 21. yy Türkiyesinin Başkenti Ankara’ göbeği Dikmen semtinde Akpınar Mahallesinde oturuyoruz. Aylardır elektiriğimiz düzenli olarak hergün 1-2 saat kesiliyor. Yaz aylarında bu durumu çok hissetmiyorduk. Ancak kışın hem de akşam saatlerinde elektriğin kesilmesi artık çekilmez oluyor. Özellikle 6 Kasımda 15.30 da kesilen elektriğimiz 22.30’da gelebildi. Evet yanlış yazmadım tam 7 saat elektriksiz kaldık. Ve oğlumun ödevleri kaldı. Bir süre üşümemek için battaniyeye sarılı bir şekilde mum ışığında ödevini yapmaya çalıştı ancak bir zaman sonra uykusu geldi ve uyudu.
Öğretmeni sorarsa "elektrikler kesildi, çalışamadım" diyecektir.
Bundan dolayı acaba kim utanç duymalı?
Murat BOZAR
GÜNÜN SÖZÜ
"İman camilerde, silah korkaklarda, para cimrilerde, kararda zayıflarda olursa bu iş yürümez."