13 şehidimizin arkasında PKK’nın kaçak petrolü var

’MOTOR yağı ile ilgili dünkü ’büyük vurgun’ yazınızı okudum. Akşam da yüreğimizin yandığı 13 şehidimizin haberini alınca bu devletin sahibi yok diye düşündüm ve iyi bildiğim bazı konuları özet olarak size aktarmaya karar verdim’ diyor okurumuz... Daha doğrusu petrol konusunda iç ve dış gelişmeleri iyi takip eden bir ’petrol uzmanı’. Sözlerinin arasında Türkiye’nin nerelere sürüklenmek istendiğinin ’fotoğrafı’nı da görüyoruz:

"Bile bile uyuyor veya uyutuluyoruz. Hep bunlar ABD’nin oyunları içinde görülmelidir sanıyorum.

Akaryakıt kaçakçılığı nasıl yapılıyor; bu paralar nereye gidiyor; size anlatmak istiyorum" diyor ve devam ediyor:

"Irak’ın Kürt bölgesinde 1200 dolara bir firma açıyorsunuz ve Enerji Bakanlığı’na bağlı Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvurarak Irak’a benzin ihraç edeceğim, diyorsunuz. Mersin Serbest Bölge’de hazır olan tanklarınıza yurtdışından benzin ithal ediyorsunuz. (Acaba bu limanlarda neden iki boru hattı vardır?) Benzini karayolu ile Kuzey Irak’a göndermek için gerekli izinleri alıyorsunuz. Sonra yüzlerce tankerinize Mersin Serbest Bölge’deki malı yükleyerek yola çıkarıyorsunuz ve tüm bayilerinize ’% 20 indirimli benzin satışlarımız başlamıştır’ diye bir duyuru yapıyorsunuz.

Kapış kapış giden malınızı bir haftada tüketiyorsunuz.

Peki boş tankerler ne yapıyor?

O firmanın dolum tesislerinde malını boşalttıktan sonra tankerini su doldurarak K.Irak’a giriş yapıyor. Oradan tekrar mazot yükleyerek geri dönüyor.

Bu da bir kaçak. Yani iki yöntemle iki kez kazanç sağlıyorlar.

(Kaç türlü petrol kaçakçılığı yapıldığını biz biliyoruz; ancak bunları ortaya çıkarmak, polis ve jandarma ile EPDK’nın, Enerji ve Maliye müfettişlerinin işi değil midir?)

Peki bu vurgun paraları nereye gidiyor?

Tamamen PKK’ya...

Araştırırsanız dağıtımcı firmaların ikisi hariç tümünün Güneydoğulu olduğu görülecektir.

Bu firmaları herkes biliyor; tanıyor; hükümet üyeleri de...

Ama hiçbir güç bu kaçağı önleyemiyor.

’MARKER’ DENETİMİ UYKUDA

Yıllık kaçak miktarını da söyleyeyim; tam 13.5 milyar dolar.

Bizler bu konuda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler’e brifing verildiğini; EPDK Başkanı’nın da bilgilendirildiğini duyuyoruz.

Ne yazık ki ’marker’ dendi; kaçak bugüne kadar önlenemedi.

Kaçak mazotu tespit etmek için EPDK, görevi Sanayi Bakanlığı’na verdi ne oldu?

Polis ve jandarmanın yanında 1100 YTL maaş alan hangi memur (harcırahı var mı?) ’kaçağı’ yakalayabildi, uygulamanın başladığı geçen yılbaşından beri... ’Marker’ı (işaretleyici) bulan TÜBİTAK’ın emeklerine yazık. TÜPRAŞ’tan çıkan mala; ’marker’ denetimi için içine binde 8 oranında özel bir ’kimyasal’ katılıyor; bu denetim ekiplerinin aygıtlarıyla kaçak olup olup olmadığı ortaya çıkıyor.

YUSUF BEY EMEKLİ OLUYOR

EPDK
Başkanı Yusuf Günay’ın görevi kasım ayında bitiyor.

Emekliye ayrılırken geride neler yaptıklarını bir bilançoyla kamuoyuna duyurur; neler yapmış, kaçakçılıkla, usulsüzlükle, haksızlıklarla nasıl mücadele etmiş, öğrenmek hakkımız değil midir?"

Bizim ’dinciler’, kaderci bir yaklaşımla hep aynı şeyi söylerler:

"Allah verdi, Allah aldı!.."

Türkiye’yi çökerten kara tablo ortada... Buyurun o zaman; niye sorgulamıyorsunuz, niye yakalamıyorsunuz.

Kimden korkuyorsunuz?

Ceyhan, Rotterdam’ın unvanını ele geçirdi

TÜRKİYE’nin yıllık yakıt tüketimi 32 milyon ton dolayında... Bizde kurulu olan rafineriler ancak 21 milyon ton petrol işleyebiliyor. Açık ise 11 milyon ton.... Bunun resmi gelişi yaklaşık 2.5 ila 3 milyonu buluyor. Geri kalan yaklaşık 8 milyon ton petrol hep kaçak giriyor.

Türkiye kendi içindeki terör örgütünün vurgunu ve bununla sağladığı kurşunla canlarını yitirirken, Ceyhan’ın büyük bir petrol bölgesi olması konusunda iktidar hálá net bir proje ortaya koyamıyor. Nitelikli bir petrol bölgesi olduğunda, Rotterdam’ı geride bırakacak. Nitekim son verilere göre Ceyhan’a 121 milyon ton petrol gelirken; Rotterdam ilk kez 120 milyon tonda kaldı.

Pahalı yakıtla dürüst çalışan esnafa yazık

ÖNCELİKLE sizi kutluyorum, bu konuyu gündemde tutmanızı ve defalarca yayınlamanızı da istiyorum. Yıllardır ’10 numara’ yağla kamyon kullanan araçlar trafikte cirit atıyor; hiçbir devlet görevlisi bu konuyla ilgilenmiyor. Neden mi? Yahu bizim bu konuyu takip edecek, cezalandıracak birimimiz yok. Adam sendeci bir memurluk var bizlerde... Şimdi polisi bir düşünün; kamyonu durduracak ve kamyon şoförüne ne diyecek? Kamyonda ne kullandığını nasıl ispat edecek, araçta kullanılan akaryakıtın içeriğini nerede tahlil yaptıracak, ödeneği var mı? Bu hususta bilgi birikimi var mı? Yok? Kocaman bir yok? Hem adam aracında yağ kullanıyorsa ona ne canım, yıllardan beri Sayın Kemal Unakıtan bu konuyu bilmiyor mu? Neyse daha çok söylenecekler var ama ucuz yakıt ’10 numara yağ’ kullanan kamyoncu esnafı ile faturası mukabilinde pahalı yakıt alan, az ve temiz kazanan esnafa yapılan haksızlığın önüne geçmek için bir adım attınız, size müteşekkiriz.

Mehmet GÜRE

Çayyolu/Ankara


GÜNÜN SÖZÜ

"Ben Mersin doğumluyum, Kürt kökenliyim. Bölge halkı dedemi tanır. Hakkári’ye, Van’a hiç gitmedim. Erzurum ve Iğdır’ı da bilmem. DTP ile aramda kavga yoktur; onu onlara soracaksınız."

(SKYTürk’te Enver Ayseven’in soruları üzerine AKP Genel Sekreter Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın sözlerinden)


YARIN: ’10 numara yağ’daki oyunlar’... ’Cukkacının çevreden ne haberi var ki...’ EPDK, biyodizeli yakıttan saymıyor’...
Yazarın Tüm Yazıları