12 Eylül’de Ecevit neden tutuklanmıştı

AVRUPA Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten’e...

Haberin Devamı

Yaptığınız açıklamada, Türkiye’de Anayasa değişikliği referandumunu destekler ve Erdoğan hükümeti ile dayanışma gösterdiğiniz şeklindedir.
Sizin bu açıklamalarınız, Türkiye’de ve Avrupa’da yaşayan Türk sosyal demokratlar tarafından derin üzüntüyle karşılandı.
Sizin ve partiniz CDA’nın (Het Christen-Democratisch Appèl) Türkiye ve Türkler hakkında önyargılı, taraflı düşüncelerini  biliyoruz.
Size soruyorum: (Silivri’deki) gazeteciler kalemleri ile mi, profesörler bilimsel kitapları ile mi, sendikacılar işçilerle mi askeri ihtilal yapacaklar?
Türkiye’de yapılan askeri darbelerin arkasında ABD ve Avrupa’nın bazı büyük ülkelerinin olduğunu siz benden daha iyi biliyorsunuzdur.
ABD ve AB izin vermezse, Türkiye’de askeri darbe olur mu?
Türk sosyal demokratları, askeri darbelere her zaman karşı olmuşlardır.
Türk sosyal demokratları askeri darbelerde hapis oldular ve işkence gördüler.
Türk sosyal demokrat hareketinin lideri ve eski Başbakan Bülent Ecevit’in, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Hollanda Televizyonu NCRV’ye vermiş olduğu demeçten sonra hapsedildiğini biliyor musunuz?
Anayasa değişikliği ile yapılmak istenen Avrupa değerlerine karşı, fundamantalist bir değerler ve kültür anlayışını yerleştirmektir.
Türk demokrasisinden, kendi ülkenizdeki demokrasiden talep ettiklerinizden daha aşağısını istemeyiniz. Türkiye ikinci sınıf bir demokrasiye layık görülemez. Türkiye’de demokrasi de sendikal özgürlükleri, basın özgürlüğünü ve insan hak ve özgürlüklerini içermelidir.
Sizin, önyargılardan uzak; tarafsız, yansız ve bağımsız olmanızı istiyoruz.       Cezmi DOĞANER
ROTTERDAM

Haberin Devamı

‘Anayasa referandumu’

12 Eylül 2010 günü yapılacak oylamada AKP’nin Anayasa değişikliği önerisi kabul edilirse Anayasa Mahkemesi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda ne gibi değişiklikler olacak. Bu değişiklikler AKP’ye ne kazandıracak.
Anayasa Mahkemesi’nde halen 11 asil, 4 yedek üye bulunuyor. Bu üyelerin büyük çoğunluğu 10. Cumhurbaşkanı Sezer tarafından atandığından, AKP Anayasa Mahkemesi asil üye çoğunluğuna sahip olabilmek için 2015 yılına kadar beklemek zorunda. (Anayasa Mahkemesi’nin mevcut üyelerinin görev süreleri doluyor.)
Haşim Kılıç (Özal seçti) 2015’te emekli
Fulya Kantarcıoğlu (Demirel seçti) 2015’te emekli
Serdar Özgüldür (Sezer seçti) 2020’de emekli
Serruh Kaleli (Sezer seçti) 2019’da emekli
Osman Paksüt (Sezer seçti) 2018’de emekli
Ahmet Akyalçın (Sezer seçti) 2014’te emekli
Mehmet Erten (Sezer seçti) 2014’te emekli
Zehra Perktaş (Sezer seçti) 2014’te emekli
Şevket Apalak (Sezer seçti) Kasımda emekli
Engin Yıldırım (Gül seçti) 2031’de emekli
Nuri Necipoğlu (Gül seçti) 2018’de emekli
Fettah Oto (Sezer seçti) (Yedek üye) Aralıkta emekli
Recep Kömürcü (Gül seçti) (Yedek üye) 2020’de emekli
Alpaslan Altan (Gül seçti) (Yedek üye) 2033’te emekli
Burhan Üstün (Gül seçti) (Yedek üye) 2021’de emekli
2015 yılına kadar beklemek istemeyen AKP, Anayasa’da yaptığı değişiklikleri halkoyuna sunarak, yedek üyelikleri asil üyeliğe dönüştürmekte ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin atanmasına yeni kriterler ve yeni usuller getirmektedir.
(Anayasa ve HSYK’daki değişiklik gerçekleşirse, yeni üye kompozisyonu nasıl olacak ve nasıl seçilecek, konularında bilgi sahibi olmak isteyenler enginkultur@gmail.com’e yazabilirler.)

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Ülkemdeyim. Çağdaş ve laik Türkiye için sanatımla ve fikirlerimle mücadelemi her zaman sürdüreceğim. (Fazıl SAY)

Bahçeniz dahi kamulaştırılabilir

BUGÜNE kadar hep hukukçular, aydınlar, gazeteciler konuştu.
Sıradan ve sorumlu bir yurttaş olarak ben de paketi enine boyuna inceledim. Paketin içindeki gizli tuzakları kendimce çıkarmaya çalıştım.
Öncelikle, AKP’nin ileri sürdüğü “Siz iktidara gelirseniz siz de hakimleri atayacaksınız” tezi doğru değil. Çünkü Anayasa Mahkemesi’ne atanacak yargıçlar 12 yıl görev yapacaklar. Yani en iyi ihtimalle 3 seçim dönemi AKP’nin atadığı yargıçlar görev yapacak.
Belki 5 sene sonra AKP diye bir parti olmayacak ama yandaşları yüksek mahkemede kontrolü elde tutacaklar. HSYK’da ise bu süre seçilen 1. sınıf hakim ve savcılar için 4 yıl... Ama bu sürede tüm hakim ve savcıları atayacakları gibi, Danıştay ve Yargıtay’a da bu kurul üye seçecek.
Yani 3-5 yıla kalmadan bu iki yüksek mahkeme de ele geçirilmiş olacak.
İstenilen hakim ve savcılar istenilen yerlere atanacağı için, bu mahkemelerden AKP’liler aleyhine karar çıkması  neredeyse imkansız hale gelecek. Böylece şu anda Sadece AKP’li vekillerde olan dokunulmazlık, fiili biçimde tüm AKP’lileri ve yandaşları kapsayacak şekilde genişletilecek.
Danıştay’ın kamu yararını gözeterek yaptığı ‘yerindelik’ denetimi kalkacağı için ülkenin dereleri, arazileri, fabrikaları, madenleri rahatça satılabilecek. Hatta eviniz, bahçeniz kamulaştırılsa eğer işlem prosedüre uygun yapılmış ise yani hukuki ise itiraz hakkınız olmayacak.
Kamu denetçiliği başka bir garabet... Yetkileri daha sonra yasa ile düzenlenecekmiş... Ne demek bu?
Alternatif bir yargı oranı yaratılarak kamu ile yurttaş arasındaki sorunları çözecek... AKP’nin memuru olacak bu kişi doğaldır ki parti çıkarlarını gözetecek... Gerek kamu denetçiliği ve gerekse diğer değişikliklere ilişkin çıkarılacak yasalar Anayasa Mahkemesi’ne götürülse bile yandaş AYM bu başvuruları reddedecek.
Türkiye hızla temel hak ve özgürlüklerin yasalarla sınırlandığı, bu işlemlere de AYM tarafından meşruiyet kazandırıldığı, AKP’nin yurttaşı “yargıyı kullanarak” ezdiği bir dikta rejimine dönüşecek.
İşin kötüsü, kurulan bu kötü düzeni uzun yıllar değiştirmek de mümkün olmayacak...
Ülkemizin geleceğine ipotek konulmasın. Hukuk devletinin ruhuna ‘el Fatiha’ okumayalım.                     Arif Durgun

Haberin Devamı

MUTLU BAYRAMLAR

AKIL, bilgi, sağlık, barış, ruh, bilinç, kıvanç, birlik, beraberlik, kültür, aydınlanma, ekonomik kalkınma, sosyal dayanışma dileğiyle...

Yazarın Tüm Yazıları