Paylaş
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2021 yılında uygulanacak ücreti belirleme çalışmalarına aralık ayının ilk günlerinde başlayacak. Dört toplantının ardından yeni asgari ücretin kamuoyuna açıklanması bekleniyor.
Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan 15 kişilik komisyonun saptayacağı yeni rakam, salgından ötürü büyük yoksunluk çeken 10 milyona yakın emekçi tarafından merakla bekleniyor.
Halen brüt 2 bin 943, net 2 bin 324 lira olarak uygulanan ücrete, 2021 yılı için öngörülen enflasyon oranında, yani yüzde 12-13 arasında artış yapılacağı belirtiliyor. Çarşı pazardaki fiyatlardan çok uzak olan öngörülen enflasyon oranında zam yapılırsa, asgari ücretli yine mağdur olur.
Dizginlenemeyen enflasyondan ötürü, asgari ücret uygulanmaya başlandığı ocaktan 4 ay sonra satın alma gücünü yitirmeye başlıyor, eylül ayından itibaren de vergi kesintisi nedeniyle iyiden iyiye kuşa dönüyor. Emekçilerin yıllardır ısrarla istemde bulunduğu gibi, asgari ücret nedense vergi dışı bırakılmıyor. En az ücretin vergi dışı bırakılmasıyla çalışanın eline daha fazla para geçeceği ve derin nefes alacağı aşikâr. Yeniden eve kapanacağımız şu günlerde, özveriyle, kelle koltukta oradan oraya koşuşturan kurye, kargo çalışanı, komi ve garsonlar, apartman görevlisi, belediye temizlik emekçileri önümüzdeki günlerde toplanacak komisyondan, İsviçre’deki gibi 34 bin lira (4 bin 100 frank) değil, zor koşullarda yaşanabilir ücreti oybirliğiyle bekliyor.
Varsılların lüks restoranlarda bir gecede bahşiş olarak bıraktığı, emekçinin bir aylığı olan para, milyonlarca dar gelirliden esirgenmemeli. Açlık sınırının 2 bin 500 lirayı aştığı ortamda yüksek ücret beklemek emekçinin hakkı değil mi?
GÜNÜN SÖZÜ
“DİN seçim, Türklük kaderdir.” Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi
SİGORTALANMAYAN YATIRIMLAR
HÜRRİYET’te uydular için uzay sigortası getiriliyor haberi vardı. Uzaya gönderilen uydular için 120 milyon dolar fırlatma bedeli ödenecekmiş. Melen Barajı ile olan yapım sıkıntılarını yazarken, böyle büyük bir yatırım için neden sigorta yaptırılmaz diye sormuştuk. Biz bunu, bir müteahhidin, iş dünyasının bu konulara hassasiyet göstermediğini anlattığı ‘itirafı’ndan yola çıkarak yazmıştık.
Şimdi yine soruyoruz:
Uzayı sigortalıyoruz ama baraj inşaatlarını, demiryolu tüneli inşaatlarını niye sigortalamıyoruz? Devlet de biraz kazık yemesin. Sahi, müteahhitler mi yoksa sigorta şirketleri mi akıllıdır? Cevabı var mıdır?
TANTAN’A SORU SORMAK KİMSENİN AKLINA GELMEZ Mİ?
BİR dostumuz uyardı da aklımıza geldi. Sadettin Tantan, eski İçişleri Bakanı’dır. 1999 depremini bütün acıları yaşadı, içinde hissetti. Olay yerine neden geç gidildiğini, ulaştırma konusundaki teknik olanaksızlıkları bizzat kendi açıklamıştı kamuoyuna. Beceriksizlik diye bir şey yoktu.
Ecevit’in başkanlığında ‘mütevazı’ bir hükümet vardı görevde. ANAP’lı Mesut Yılmaz ile MHP’li Devlet Bahçeli de başbakan yardımcılarıydı.
Depremde enkaz kaldırma ve yardımların dağıtımında ne abartı, ne de gösteriş oldu. Çünkü ‘devlet’i temsil ettiklerini biliyorlardı. Oy peşinde değillerdi. Hiçbir şey istismar edilmiyordu.
Evet... Bu kadar TV kanalı var; depremde yaşanan sıkıntıları anlatmak, öğretilerini sunmak amacıyla Sadettin Tantan’ı ekrana davet edecek bir babayiğit var mı acaba?
SOMALİ’Yİ İYİ TANIYALIM
TARIK Karslı’nın, bir önerisi var. “Cumhurbaşkanı, Bakanlar, milletvekilleri, siyasi parti mensupları lütfen izlesin” diyor. 2013’de Tom Hanks’in başrolünü oynadığı gerçek bir olayı canlandıran ‘Captain Phillips’ filmini... (Hatta bunu Diyanet de izlemeli, nasıl bir Müslüman ülke olduklarını görmeli.) Bunun nedeni, bizim, çoğu hırsız, sahtekar, korsan olan Somali’ye karşı olan aşırı ilgi ve sevgimiz için.
Konu kısaca 2009’da bir grup korsan Somali’li bir gemiyi rehin alıyorlar ve karşılığında milyonlar istiyorlar. Bunlar geçen yıllarda bizim de 3 gemimizi rehin almışlardı. Biz de bunlara milyon dolarlar dökerek yardım ediyoruz, camiler yapıyor, hatta IMF borçlarını bile bu ekonomik sıkıntı içinde ödüyoruz. Bu adamlara Kanada da yardım elini uzatmış ve 1980-1990 arasında 40 binin üzerinde Somali’li göçmeni almışlardı. Bunlara hükümet ilk geldiklerine çıplak ayaklarına ayakkabı, sırtlarına gocuk vs ve ayrıca (yanlış hatırlamıyorsam) ellerine de 1000’er dolar harçlık vermişlerdi.
MESAJ PANOSU
BEN partimin (İYİ Parti) Türk milliyetçiliği çizgisinde olmasını istiyorum.
Ümit ÖZDAĞ
CHP önü tıkanan parti, İYİ Parti gelişen parti. Özer SENCAR
BİLİYOR MUSUNUZ?
CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in Hazine-Maliye Bakanlığı bütçesinin görüşülmesinde Bakan Lütfi Elvan’a “Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle ödemeleri döviz üzerinden yapılan başta şehir hastaneleri olmak üzere tüm altyapı yatırımlarının ödemelerini TL’ye çevrilerek milli paralarımızı güçlendirelim” dediğini...
ÇORLU Belediyesi’nin, Marmara Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri’nde Yerel Kalkınma kategorisinde ‘Hanımeli Çarşısı’ projesi ile ödüle layık görüldüğünü...
İSTANBUL milletvekili Gürsel Tekin’in, pandemi sürecinde ücretsiz izne çıkarılan yaklaşık 2 milyon çalışanın emeklilik primlerinin ödenmediğini belirterek, EYT’liler gibi yeni mağduriyetlerin ortaya çıkmaması için eksik primlerin İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanması gerektiğini açıkladığını...
KİTAPLAR
MAHMUT Şenol ‘Bir Roman Yazılıyor-Nicky’yi Öldürmek’ (Sia), Behiç Ak ‘Altı Kırk Dört Dalgası’ (Günışığı), Nehir Yarar ‘Tut Elimden Atatürk’ (İthaki Çocuk), Orhan Bahtiyar ‘Vecihi Kara Tehlike’ (İnkılâp), Ebru Demirhan ‘Hayatı Yeniden Başlat’ (Ceres), Ivan Turgenyev ‘Klara Miliç’ (Çeviri: Çağlar Danacı) (Can), Özge Özdemir ‘Her Şakaya Gülünür Mü?’ (Red House Kidz), Kaan Sekban ‘Tebrikler Kovuldunuz’ (İnkılâp), Süleyman Bulut-Hacı Bulut ‘Pullarla Atatürk’ (Can), Buket Nazan Badem ‘Sus’ (Direkt), Larry Neal-Jeffrey G. Williamson ‘Cambridge Kapitalizm Tarihi’ (İnkılâp), Marcel Proust ‘Kıskançlık’ (Çeviri: Ebru Erbaş) (Can)
Paylaş