Paylaş
İşsiz üniversitelilerimiz sosyal medyada seslerini duyurmaya çalışıyorlar... Bu sayının resmi olarak 1 milyon dolayında olduğu belirtiliyor. İBBF (İktisadi İdari Bilimler Fakültesi) mezunu bir genç bakın ne diyor: “Bölümümü severek okuyup bitirmeme rağmen mezun olduktan sonra gördük ki diploma dediğin duvara asılacak bir kâğıt parçasından ibaretmiş. Aylar oldu okul biteli ve hâlâ işsiziz. Pek çok arkadaşım da aynı durumdan mustarip. Hatta mezun olalı uzun yıllar geçmesine rağmen hâlâ işsiz olanlarımız ya da özel sektörde 12 saat asgari ücretle çalışanlarımız var. İnsanlık dışı bir muamele bu... Nitelikli personel diyorlar, kalifiye eleman diyorlar, tecrübe istiyorlar. Şartlar böyle olunca da sanıldığı gibi özel sektör bizleri tercih etmiyor, kamuda da zaten istihdam edilmiyoruz. Yani ne kamu kurumları bu konuda bizlere sahip çıkıyor ne de özel sektör bizlere kucak açıyor.”
2014 KPSS’ye ön lisans düzeyinden girmiş 776 bin kişi arasında KPSS genel sıralama bazında en başarılı bölümler arasında en üst seviyelerde görülen Ön lisans Bilgisayar mezunları aldıkları yüksek puanlara rağmen atanamamaktan yakınıyorlar. Ön lisans bilgisayar mezunları 2 ay gibi bir sürede Halk Eğitim gibi kurumlardan alınan ‘Bilgisayar İşletmenliği Sertifikası’ ile mezun oldukları bilgisayar bölümlerinin bir tutulmasının haksızlık olduğunu düşünüyorlar.
Bu ayın sonunda belli olacağı söylenen 15 bin öğretmen ataması öncesi branş öğretmenleri 2014 Eylül ayındaki adaletsiz kontenjan dağılımından dolayı ocak ayında 40 bin ‘adil atama’ talep ediyorlar.
Gıda Mühendisleri de 11 Ocak Pazar günü Kadıköy’de hem yiyeceklerle ilgili tehlikeyi duyurmak için hem de istihdam sorununa çare bulunması için, sağlığımızı tehlikeye atanlara karşı bir eyleme hazırlanıyor. Yazık bu gençlere... 2004/2014 arasında KPSS’ye 18 milyon kişi girdi; ancak 600 bini yerleşmiş.
(Bu sayıya Diyanet üzerinden kamuya, özellikle de Milli Eğitim’e aktarılanlar dahil değildir.)
GÜNEY KORE ÖRNEĞİ
Unutmayalım, Güney Kore de 30 yıl önce fakir bir ülkeyken; ilk olarak eğitim, sonra teknoloji
politikalarına yoğunlaşılmasıyla
bugün dış dünyaya teknoloji transferi yapar hale geldi. Günlük siyasetleri bırakalım artık. Gençlerin önünü açalım. Bizim de kahraman gençlerimiz var ama bu halkı orkestra şefi gibi yönetecek gelecek planlayanlarımız yok!
İki yıllık yüksek denizcilik okulları mezunu kaptanlar dertli
ÜLKEMİZDE 4 yıllık fakülteler dışında 2 yıllık Yüksek Denizcilik Okullarından mezun olan kaptanlar dertli. 4 yıllık okuldan mezun olan kaptanlar sınırsız tonajlı gemilerde 3. kaptan olarak işe başlarken onlar sadece 3 bin tonluk gemilerde kaptan olabiliyor. Oysa büyüyen gemi filoları içinde 3 bin tonluk gemi neredeyse hiç kalmamış durumda. 2 yıllık okul mezunu kaptanlar iş bulamadıkları için ehliyetlerini yat kaptanlığına çevirip Ege-Akdeniz’de çalışan guletlerde kaptanlık yapıyorlardı. Ancak denizci tabiriyle suyu bardakta gemiyi duvarda gören yöneticilerin hazırladığı yönetmelikle bu durumda trajikomik bir biçimde değişti. Vardiya Zabiti Celal Sami Azrak, yönetmelikten sonra başlarına gelenleri şöyle anlattı:
“Bize ‘İlk önce denizcilik eğitimi veren devlet tarafından yeterli görülen bir kursta eğitim gör, 6 ay deniz stajı yap sonra gel sınava gir’. dediler. Ben zaten 2 yıl okul okudum 1 yıl staj yaptım. Hayır o başka... Peki şeriatın kestiği parmak acımaz dedim. Gittim ve kursa kayıt olup paranın bir kısmını ödeyip başladım. Sınıftakiler ya daha önce denize hiç çıkmamış ya da yatlarda gemici olarak çalışmış. Hocalarım sınıfa sorulan hiçbir soruyu cevaplamamamı rica etti. Bir gün merak ettim 2 hocama yeterliliklerini sordum. Benimle aynı yeterliliğe sahiptiler. Yani yat kaptanı ehliyeti almak isteseler onlar da kursa gideceklerdi. Deniz iç sular Genel Müdür Yardımcısına mail attım. Çaresiz cevap vermek zorunda kaldılar. Cevapta aynen şu yazıyor: ‘Aldığınız eğitim sebebiyle kursa gitmenize gerek yok ama staja ve sınavlara gireceksiniz.’
Sınavlar aynı soru bankasından gelir. 4 yıllıklar 70, 2 yıllıklar 60, yat kaptanları 50 alınca geçiyor. Ben 60 alarak geçtiğim sınava 50 almak için niye yeniden giriyorum anlamadım. Staja niye gideyim dediğimde ‘yat bağlamak farklı’ dedi. ‘6 ayda mı öğrenilir?’ dedim. Onu da net cevaplayamadı. En son olarak BİMER’e (Başbakanlık İletişim Merkezi) yazdım durumu anlattım. Bakalım cevaplayacaklar mı? Ortada kazanılmış hak gaspı var. Zira bu yönetmelik çıktığı zaman ben sınavsız ve stajsız olarak yat kaptanı ehliyeti alma hakkına sahiptim. Bir gecede kazanılmış hakkımı elimden aldılar. Bu kanuna aykırıdır ve en kısa zamanda düzeltilmelidir. İşte size yeni Türkiye de benim penceremden bir manzara...”
‘Yabancı’ serbestisi futbolumuzu çökertir
TÜRKİYE Futbol Federasyonu yanlış bir hesap yaparak yabancı oyuncu politikasını açıkladı. Bu kararla işi bilen, tarafsız, vicdan sahibi spor adamlarının yürekleri sızladı. Kimlerin mi? Başta ben olmak üzere Yılmaz Vural, Samet Aybaba, Cüneyt Tanman sporun içindeki saygın insanların... Fikret Orman’ın da... Ne söylüyorlar; kadrolar 28 kişi olacak. Bunun 14’ü Türk Olacak. Kulağa hoş geliyor. Esas gizlenen, gölgede bırakılan da, 18 kişilik kadronun 11’nin yabancı olması... Buna bu milletin aklıyla alay etmek denir! Zaten ‘bitik’ durumdakı Türk futbolunun iyice çökmesi demektir. Siz altı ay sonra yapılacak TFF Genel Kurulu’na yatırım yapıp, gayri milli bir iş tutuyorsunuz... Aslında ne demek istediğinizi biz biliyoruz. Siz 2.5 milyon TL isteyen Türk futbolcusunun burnu sürtünsün deyip ülkenin sporuna dinamit koyuyorsunuz.Vedat BAYRAM
Göztepe-Erenköy TCDD hattı harabeye döndü
“GÖZTEPE-Erenköy arasındaki eski banliyö hattı, yeni ismi ile Marmaray olacak hattın, çalışmalar başladığı zaman Marmaray hatlarının tümüyle 2015 yılı haziran ayında bitirilip faaliyete geçeceği belirtilmişti. Çok hızlı bir başlangıç yapıldı. Gece gündüz çalışılıyordu. Raylar kaldırıldı. Kenarlar iki yönde kazılarak genişletildi. Bu arada bizim apartmanın yolu da kazılarak bir araç zorlukla geçecek kadar daraltıldı. Bizler bu tempoda çalışma ile işlerin belirtilen tarihe yetişeceğinden emindik. Ancak 6 ay kadar önce çalışmalar birden durdu. Yıkılan yan duvarlar, yarım kalan kazı ve kimsenin uğramadığı bir harabe yol-yıkıntı şeklinde kaldı. Bazen yol kenarına bırakılan tel bariyerler buraya devrilince herhalde birileri telefon ettiği için haberleri olunca gelip tekrar yerlerine koyuyorlar. Yolun resimlerini çekip size yollamak isterdim. Bu şekilde bu yol, hemen başlasa bile en az 1-1.5 sene sonra ancak bitebilir. Yani 2015 haziran bir hayal... Bu konuda ne bir bilgimiz var, ne de yetkililerin bir açıklamasına rastlamadım.
Çamur ve bataklık şeklindeki bu yolun kenarındaki apartman sakinleri olarak soruyoruz; bizleri kim aydınlatacaktır?”
Mermer için sedir ağacı kesen kafa
ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, ATSO Madencilik Meslek Komitesi tarafından Ekizce yaylasında mermer ocağı için sedir ağaçlarının kesilmesi ile ilgili olarak yapılan açıklamanın basında ATSO görüşü olarak yer almış olmasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası olarak Antalya’nın ‘en çevreci il’ olma hedefini koymasını ve her alanda bu çerçevede gelişmesi gerektiğini, 500 yıllık bir ağacın (sedir) bir fabrika ya da otel kadar değerli olacağını, turistik ve çevresel değer taşıyan alanlarda maden veya taşocağı açılmaması gerektiğini birçok kez dile getirdim. ATSO’nun ister 150 ister 800 yıllık olsun, ormanların tahrip edilmesini savunamayacağını kamuoyuna samimiyetle bildirmek isterim. Antalya dünya çapında bir turizm ve tarım merkezidir ve her yatırımın turizme ve tarıma etkisi dikkate alınmak zorundadır. Maden ve taşocakları izinleri ne yazık ki, Ankara’da bakanlık tarafından verilmekte, ilin ekonomik, ekolojik yapısına dair hassasiyetler arzu edilen düzeyde gözetilmemektedir.”
BİLİYOR MUSUNUZ?
GAZİANTEP Tabip Odası’nın; Sağlık Bakanlığı’nın her gün değiştirdiği ve kimi zaman bir biri ile çelişen mevzuat konusunda meslektaşlarının bilgilerini güncellemek için, düzenlediği ‘Hekimlerin Hukuki Sorumluluğu Sempozyumu’nun 10 Ocak Cumartesi 13.00’de Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Oditoryumu’nda yapılacağını...
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, Hükümetin sürekli oyaladığı ve 7 yıldır adeta ‘bu yıl git seneye gel’ dediği, Aksaray, Karaman, Konya ve Niğde illerini içine alan, KOP Eylem Planı’nın neden uygulamaya konulmadığını sorduğunu...
BEŞİKTAŞ Belediyesi’nin (15 Ocak’ta kutlanacak doğum günü dolayısıyla) düzenlediği “Nice nice yıllara Nâzım Hikmet’ etkinliğinin 12 Ocak Pazartesi saat 20.00’de AKM’de yapılacağını...
Charlie Hebdo
- FAİL kim olursa olsun Paris’teki saldırı, IŞİD yüzünden Avrupa’daki Müslümanlar üzerinde artan baskıyı öngörülmesi zor boyutlara taşıyabilir.
Fehim TAŞTEKİN
- İSLAM adına, din adına Paris’te 12 masum insanı öldürdüler, İslam ve din adına öldürenler ve soyup sömürenler en büyük günahkârdırlar.
Dr. İbrahim SÖZEN
- “LE Monde, o anları polisin ailesine saygı gereği yayınlamadı. (NTV dışındakiler yayınladı)
A. Esra YALAZAN
Mesaj Panosu
- BU PKK, doğu illerinde yol kesip kimlik kontrolü yapıyor da yollar karla kapanınca niye temizleyip açmıyor?! Hastalanan kadınları vs. hep bölgede hastaneye jandarma taşıyor ama...
Engin BALIM
- DİYANET’in 2015 takviminde “Sırf süs için evde köpek beslenmesi uygun değildir. Nitekim Hz. Peygamber ‘Melekler, içinde köpek ve resimler bulunan eve girmezler’ demiştir” sözleri yer almıştır. Bu hurafe olduğu ispat edilmiş ifadelere yayınında yer verdiği için Diyanet’i kınıyoruz. Bu ifadeleri takvime koyan görevliler için Bakanlıkça soruşturma açılmasını talep ediyoruz.Nesrin ÇITIRIK
Paylaş