Paylaş
Malum, evvelki hafta Mısır ve Katar “barıştı”. Bu barışma ise sadece bu iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi etkiliyor. Ortadoğu’da sil baştan kurulan, yepyeni bir dengeye işaret ediyor.
*
KATAR’ın Mısır’la ilişkileri Hüsnü Mübarek döneminden beri hep sıkıntılı oldu. Bunun tek istisnası, Müslüman Kardeşler (MK) üyesi olan eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Mısır’ı yönettiği 369 gündü. Mursi’yi darbeyle deviren Abdülfettah es Sisi’nin döneminde ise iki ülke arasındaki gerginlik tavan yaptı.
Bunun başlıca sebebi: Katar’ın MK’ya verdiği destek. Mısır hep, Katar’ın bu örgütü destekleyerek ülkede istikrarsızlık yaratmak istediğini savundu. Aralık 2013’te de Sisi MK’yı terör örgütü ilan etti.
Gerginliğin bir diğer sebebi ise: Hamas. Katar, Hamas’ın baş destekçilerinden. Sisi ise Temmuz 2013’te yönetime el koyar koymaz, MK’in bir dalı olan Hamas’ı da terör örgütü ilan etti. Ve ülkedeki ofislerine kilit vurdu. Sisi, Mısır’ın Mursi öncesi Filistin politikasına da geri döndü. Hamas’ın yönettiği Gazze’yi izole etmeye çalışarak.
Bununla birlikte Katar, Sisi’nin Mursi’yi devirmesine de tepki göstermişti.
*
KATAR’ın Suudi Arabistan (SA), Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Ürdün’le de arası limoni. Zira bu ülkeler hep MK’nın karşısında olageldi. O kadar ki, SA mart ayında, BAE de kasımda MK’i terör örgütleri listesine aldı.
Yine, Mısır’daki darbe de Körfez ülkeleriyle arasını açtı. Zira SA ve BAE, Sisi’ye en çok maddi yardımda bulunan ülkeler.
Tüm bu gerginliğin sonunda da SA, BAE ve Bahreyn, 5 Mart’ta Katar’dan büyükelçilerini çekmişlerdi.
*
NE var ki yükselen IŞİD tehdidi, tüm bu dengeleri altüst etti. Bölge ülkeleri adeta birbirine kenetlendi.
Önce Katar hem ABD, hem Körfez ülkelerinin yaptığı baskı sonucunda yedi MK yöneticisini eylül ayında ülkeden sınırdışı etti.
11 Kasım’da ise Körfez İşbirliği Konseyi zirvesinde SA, BAE ve Bahreyn, büyükleçilerini tekrar Katar’a gönderme kararı aldı.
İki hafta önce de, malum, Katar Emiri’nin özel temsilcisi Sisi’yi ziyaret etti. Ve iki tarafın karşılıklı kardeşlik mesajlarıyla ilişkiler normalleşmeye başladı.
*
TÜM bu gelişmeler ise sırada Hamas’ın olduğuna işaret ediyor. Bir sonraki adım olarak Katar, örgüte finansal desteğini kesebilir. Ki Kuveyt basınında buna dair bir haber çıktı bile. Bununla birlikte, Hamas lideri Halid Meşal’i sınır dışı edebilir.
*
EZCÜMLE, Katar-Körfez-Mısır sağlam bir ittifak kuruyor. Elbette İsrail de bu hatta yer alıyor. Zira her şeyden önce, 1979’da imzaladığı barış anlaşmasından beri Mısır’la yakın bir güvenlik ilişkisi var.
Mısır-ABD ilişkileri de gittikçe gelişiyor. Diğer taraftan Mısır Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail’le imzaladığı enerji anlaşmalarıyla, Doğu Akdeniz’de yeni bir enerji denklemi kuruyor.
Körfez-Mısır ittifakının karşısında bulunan Hamas ve MK’nın arkasında ise, bugün sadece iki destekçi kaldı: Türkiye ve İran.
*
OLUŞAN bu yeni denklem de, Ankara’yı bir an önce stratejik bir tercih yapmaya zorluyor. Bu ittifakın dışında kalmak ise, Türkiye’nin elini ancak zayıflatır. Hele ki bölge yangın yerine dönmüşken. Bugün Türkiye’nin istikrarlı müttefiklere her zamankinden çok ihtiyacı var. Bölgede İran dışında şu anda istikrar sunan tek iki ülke ise Mısır ve İsrail.
*
BELLİ ki Ankara da bu stratejik okumayı yapıyor. Ekim ayında görüştüğüm üst düzey bir yetkili, Mısır ile normalleşmenin “biraz zaman” alacağını söylemişti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da geçtiğimiz hafta bu fitili ateşledi: “Mısır ile süratle ilişkilerimizi sağlıklı bir zeminde götürmemiz gerekir” diyerek.
Bunun için ihtiyaç duyulan pragmatizm de yine Arınç’ın sözlerinde saklı: “Bir ülkenin dış politikasını o ülkenin milli çıkarları belirler. Darbelere karşıyız. Ama Türkiye’nin çıkarları için (Mısır’a yönelik) yeni adım atmamız gerekebilir.”
Paylaş