Küba hamlesi: Soğuk Savaş bitti mi, dirildi mi

“50 yıldır aynı şeyi yapıp, farklı sonuç almayı bekleyemeyiz. Şimdi yeni bir yaklaşım zamanı. Çıkarlarımıza zarar veren çağdışı yaklaşımı bitirip, iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştiriyoruz.”

Haberin Devamı

Bu sözler, evvelsi gün ABD Başkanı Barack Obama’nın ağzından çıktı. ABD ile Küba arasında 53 yıl önce dondurulan ilişkileri yeniden başlattıklarını ilan ederken. Hem de Küba lideri Raul Castro’nun açıklamasıyla eşzamanlı olarak.

*

KÜBA, Soğuk Savaş’ın Berlin Duvarı’ndan sonraki 2’nci büyük simgesiydi. Zira 1962’de Sovyetler Birliği’nin (SSCB) Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi, SSCB ve ABD’yi nükleer savaşın eşiğine getirmişti. Ve Soğuk Savaş’ın zirvesi olmuştu.
Berlin Duvarı zaten 25 yıl önce yıkıldı. Şimdi de iki ülkenin kucaklaşmasıyla, Soğuk Savaş’ın 2’nci sembolü ortadan kalkmış oldu. Bu da birçokları tarafından, Soğuk Savaş’ın tamamen tarihe gömüldüğü şeklinde yorumlandı.
Oysaki bu gelişme bize çok daha fazlasını söylüyor. Evet bir yandan Soğuk Savaş’ın bittiğini teyit ediyor. Ancak diğer yandan, o yılların tozunu kaldırıyor.

*

HER ŞEYDEN önce, Obama ve Castro’nun bu açıklamasının zamanlaması oldukça manidar. Zira sadece bir gün öncesinde Beyaz Saray, Obama’nın Rusya’ya karşı yaptırımları arttıran bir yasa tasarısı imzalayacağını açıklamıştı. Yine, dünya televizyonlarının canlı yayınladığı Putin’in yıllık basın toplantısı da bir gün sonraydı. Hem de Rusya’nın içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan dolayı herkesin gözü onun üzerindeyken.
Dahası, Putin’in SSCB’nin Soğuk Savaş müttefiki Küba ile ilişkileri aylardır yeniden canlandırmaya çalıştığı da biliniyor. Geçtiğimiz yaz Putin, Latin Amerika turundayken Küba’yı ziyaret etmişti. Ve bu gezide, Küba’nın SSCB döneminden kalan 35 milyar dolarlık borcunun yüzde 90’ını bağışlamıştı.

*

KÜBA’nın en büyük limanını yenileme, yeni havaalanı inşası ve Küba açıklarında doğalgaz arama, Putin’in verdiği diğer sözlerdi. Hem de, “Kübalı dostlarımızın ABD’nin yasadışı ablukasını aşmalarına destek olacağız” diyerek.
En önemlisi ise: SSCB’nin Soğuk Savaş yıllarında yurtdışındaki en büyük askeri üssü ve istihbarat merkezi olan Küba’daki tesisini Putin’in yeniden açacağı, bu geziden sonra basına yansımıştı.
Castro da Ukrayna konusunda desteğini Putin’den esirgemedi.

*

ŞİMDİ ise Küba, Amerikan pazarına açılıyor. Bu da, iki ülke arasındaki ticareti ciddi oranda arttıracak. Dolayısıyla Küba’nın Rusya’ya bağımlılığını aynı oranda azaltacak. Ruble’nin düşmesiyle çalkalanan Rusya’ya karşı bu ciddi bir hamle.
Yine bu gelişme, ABD’nin Latin Amerika’daki sosyalist devletlerle ilişkilerini de geliştirebilir. Zira Küba ambargosu, bu bölgedeki solculuğu ve anti-emperyalist söylemi besleyen ana damardı.

*

ANCAK diğer taraftan bu kucaklaşma, Soğuk Savaş’ın sona erdiğini teyit etti. Zira ideolojik farklılıkların artık bir mesele olmadığını bir kez daha gösterdi. Zaten Obama da açıklamasında bunu ayan beyan söyledi: “Son 40 yıldır komünist rejimler olan Çin ve Vietnam’la kurduğumuz ilişkilere bakınca, Küba ambargosu bir çağdışılık.”
2018’de görevini bırakacak olan Castro da aynı mesajın altını çizdi: “İki ülkenin demokrasi ve ekonomi alanındaki temel görüş ayrılıkları devam ediyor. Ancak bu farklılıklarımızla medeni bir şekilde birlikte yaşama sanatını öğrenmeliyiz.”

*

VELHASIL, Soğuk Savaş’ın paradigması ortadan kalkmış durumda. İdeolojik farklılıkların artık esâmesi okunmuyor. Varsa yoksa, ekonomik çıkarlar.
Kaldı ki, dünya birbiriyle o kadar bağlantılı hâle geldi ki, ABD ve Rusya’nın çıkarları da tamamen içiçe geçmiş durumda. Dolayısıyla tüm görüş ayrılıklarına rağmen, birçok alanda işbirliğine devam ediyorlar.
Tüm bunlardan dolayı da, Obama’nın sözleriyle, Soğuk Savaş artık çağdışı. Çağdaş olan ise “anlaşmamakta anlaşmak”. Ve kalınan yerden ticaretle devam etmek.


Yazarın Tüm Yazıları