Kriz bölgesel işbirliği küresel

UKRAYNA krizi derinleştikçe, Soğuk Savaş çığırtkanları da artıyor.

Haberin Devamı

Her ABD ve Rusya arasında patlak veren krizde olduğu gibi. Ancak her seferinde de hevesleri kursaklarında kalıyor.

*

DÜN Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, çıktığı bir TV programında “Demir Perde” ya da “Sovyet istilâsı” yaratmak gibi bir amacı olmadığını söyledi. ABD ve Rusya’nın birçok konuda partner olduğunu ekleyerek. Keza aynı saatlerde iki ülkenin Dışişleri Bakanları, Cenevre’de Ukrayna krizine deva arıyorlardı.
Malum, Başkan Obama da 19 Şubat’ta şöyle demişti: “Ukrayna, Rusya ile rekabet içinde olduğumuz Soğuk Savaş döneminden kalma bir satranç tahtası değildir.”

*

ZATEN olamaz da. Zira iki ülke birbirlerine çaresizce muhtaçlar. Bugün karşı karşıya oldukları neredeyse hiçbir krizi, el ele vermeden çözemezler. ABD Rusya’sız ne İran’la ilişkilerini yoluna koyabilir, ne de Suriye krizini çözebilir.
Kaldı ki, Batı’yla Rusya’nın ekonomileri iç içe geçmiş durumda. Dün Putin, “Bugün başka bir ülkeye yaptırım uygulamak, kendi bindiğin dalı kesmektir” derken bunu demeye getiriyordu.
Enerji bağımlılığı da bunun önemli bir parçası. Putin geçtiğimiz hafta AB’ye bir mektup yazdı. Ve Ukrayna gaz borcunu ödemezse, ülkeye doğalgaz akışını durduracağını söyledi. Bu da, Avrupa’nın 2009’da olduğu gibi yine gazsız kalabileceği anlamına geliyor. Zira Rus doğalgazı Avrupa’ya Ukrayna üzerinden geliyor.

*

HALKLAR da bu bağımlılığın farkında. Wall Street Journal gazetesi evvelsi gün Almanya’da yapılan bir anketin sonuçlarını yayınladı. Buna göre, Almanların yüzde 50’si Rusya’yla ilişkilerin bozulmasını istemiyor. Bu nedenle Ukrayna krizinde Batı kampında yer almak yerine tarafsız kalmak istiyor. 30 yaşın altındakilerde ise bu oran yüzde 60’a çıkıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, “NATO üyesi olmanın Rusya’yla karşı karşıya gelmeyi gerektirmediğini” söylemesi de yine bu karşılıklı bağımlılıktan.

*

BUNA bir de ABD’nin içerideki bütçe açığını ekleyin. Malum daha ekim ayında Beyaz Saray kepenk kapatmıştı. Kimse ekonomiyi iyice dar boğaza sokacak bir Soğuk Savaş kaldıracak durumda değil.

*

SOĞUK Savaş’ın tekrar nüksetmemesinin tek sebebi bu uluslararası konjonktür değil. Bugünün aktörleri de buna elverişli değil. Soğuk Savaş, iki küresel güç arasında seyrediyordu. Bugün ise taraflardan Rusya, ekonomik olarak küresel bir güç değil.
Ne var ki Obama’nın mart sonunda dediği gibi, Rusya “sadece sınır komşularında etkisi olan bir bölgesel güç”ten ibaret de değil. Rusya bugün bir nükleer güç, Avrupa doğalgazının baş tedarikçisi ve BM Güvenlik Konseyi’ndeki koltuğunu da tepe tepe kullanıyor.
Ayrıca kendi bölgesinin ötesinde, Doğu Asya, Orta Asya ve Doğu Avrupa’da da çok etkili. Bir Rus analist şöyle yazmış: 3 bölgede bölgesel güç olan bir ülke, bir küresel güç etmez mi?
Etmiyor işte. Rusya, ancak küresel etkisi olan bir bölgesel güç. Zira elinden nükleer gücü ve BM kartı alınsa, geriye Brezilya’yla eşdeğer bir ekonomi kalır.

*

TÜM bu nedenlerle, ABD ve Rusya arasındaki mücadele de bölgesel ölçekte kalıyor. Aralarındaki krizler bölgesel, işbirlikleri ise küresel. “Soğuk Savaş geldi” diyenler, dünün güneşiyle bugünkü çamaşırı kurutmaya çalışıyorlar. Gelsinler artık bu sevdadan vazgeçsinler.

Yazarın Tüm Yazıları