Paylaş
Bugün Ortadoğu’da olan da bu. Herkes Irak ve Suriye’ye yönelik strateji kurgulayadursun. IŞİD (Irak Şam İslam Devleti), yeni adıyla İD’in (İslam Devleti) sınır tanımaz ilerleyişi, tüm planları alt-üst ediyor. Politikalar tekrar tekrar, yeniden kurgulanıyor.
*
IŞİD şu anda Suriye’nin üçte birini, Irak’ın ise çeyreğini ele geçirmiş durumda. Gün be gün sınırlarını genişletiyor. Yoluna çıkanı katlediyor. Geçtiğimiz hafta da ilk kez kuzey Irak Kürtlerini hedef aldı. Bölgede hızla ilerliyor. Sıradaki hedefi ise Erbil ve Kerkük gibi görünüyor.
Bu tehlikeli gidişat da hem ABD, hem Bağdat, hem de bölge Kürtlerinin planlarını bir anda altüst etti.
*
ÖNCE PKK, “Kuzey Irak için her türlü fedakârlığı yapmaya hazırız” dedi. Ve hemen akabinde yüzlerce PKK’lı bölgeye akın etti. Kuzey Suriye, yani Rojawa’ya hakim olan PKK bağlantılı PYD ve onun silahlı kanadı YPG de onu takip etti. Ki Rojawa Kürtleri aylardır IŞİD’e karşı mücadele ettikleri için tecrübeliler.
Bu gelişme bir milat. Zira Barzani ile PKK-PYD cephesinin arası uzun zamandır açık. Ancak yükselen IŞİD tehlikesiyle işler bir anda değişti. Evvelki hafta da yazdım: “Erbil ve PKK-PYD er ya da geç IŞİD tehdidine karşı işbirliği yapmak zorunda kalacaklar. Uzlaşmaları çok uzakta değil” diye. Zira üçünün stratejik çıkarları şu anda tamamen örtüşüyor.
*
ABD’nin Irak stratejisi de bir anda alt üst oldu. İzlediği politika şöyleydi: “Önce Başbakan Maliki gitsin. Yerine Sünnileri ve Kürtleri kucaklayan yeni hükümet gelsin. Sünniler söz sahibi olunca, IŞİD’e verdikleri desteği çekerler. O zaman da örgüt zayıflar. Ve ABD havadan insansız hava uçaklarıyla IŞİD mevzilerini vurur.” Ne var ki evdeki hesap çarşıya uymadı.
IŞİD elbette yeni hükümetin kurulmasını beklemedi. Yani Sünni destekçilerinin kendisini aldatmasını. ABD de mecburen planlarını değiştirdi. Başkan Obama önce dün IŞİD’e yönelik hava operasyonu yetkisi verdi. Amerikan personeli tehdit edildiğinde harekete geçmek üzere. Bundan kastı ise Erbil’deki ABD’nin başkonsolosluğu ve askeri danışmanları. Sonra da ABD uçakları kuzey Irak’ta bir IŞİD cephaneliğini vurdu.
*
YALNIZ ABD’nin hava saldırıları dünkü gibi son derece kısıtlı olacak. Ancak Amerikan çıkarları doğrudan hedef alındığında ve sadece IŞİD mevzilerine nokta atışı şeklinde yapılacak. Zira ABD hem Irak’ta tekrar savaşa girmek, hem de IŞİD’e karşı cephe açmak istemiyor. Daha bu hafta Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, IŞİD’in 11 Eylül tarzı bir saldırı yapma riskine karşı uyardı.
Ancak buna rağmen, ABD kısa vadeli planlarını değiştirmek zorunda kaldı. Hava operasyonunu Maliki’nin gitmesini beklemeden, öne çekti. Ve eğer IŞİD’in önlenemez yükselişine ket vurulamazsa, planları değişmeye devam edecektir.
*
EN ilginç değişimi ise Bağdat-Erbil hattı yaşıdı. Hafta başında Maliki, Irak hava kuvvetlerini Kürt peşmergelere yardıma gönderdi. Bu da bir milat. Zira Bağdat ve Erbil’in arası uzun zamandır açık. O kadar ki, Maliki Erbil’i IŞİD’i desteklemekle bile suçluyordu. Ancak bir anda kendilerini işbirliği içinde buldular.
*
TÜRKİYE’nin durumu ise son derece çetrefilli. Sınırlarında IŞİD tehlikesini gittikçe daha fazla hissediyor. İçeriye yönelik saldırı riski de cabası. Ankara IŞİD’e karşı oluşturulan bu ittifaklarda yerini mutlaka alacaktır. Ancak ABD ile aynı ince çizgide kalarak. Yani karşıt cephede doğrudan, aktif olarak yer almadan.
Not: Cumhurbaşkanı adayının özelliklerini askerin tarif ettiği günlerden, halkın belirlediği bugüne geldik. Seçilen adayın, demokrasi yolunda vardığımız bu noktayı çok daha ileriye götürmesini diliyorum.
Paylaş