Irak seçiminin ilkleri ve Türkiye

BUNDAN 2 ay önce Irak’taydım.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz çarşamba günü yapılan Irak seçimleri, daha o zamandan gündemin en tepesine oturmuştu bile. Ve hiç kimsenin iki dönemdir iktidarda olan Başbakan Maliki’nin yine zafer kazanacağından şüphesi yoktu. Nitekim haklı da çıktılar.

*

SEÇİMİN kesin sonuçları ay sonunda açıklanacak. Yine de ilk sayımların sonuçları gelmeye başladı bile. Konuştuğum üst düzey bir Irak Dışişleri Bakanlığı yetkilisine göre: Maliki’nin Kanun Devleti Partisi’nin oyları beklendiği kadar yüksek değil. Maliki’nin 60-70, hemen arkasından Şii lider el-Hakim’in partisinin 40-50; diğer Şii lider Mukteda el-Sadr’ın partisinin ise 30-35 arasında sandalye alması bekleniyor.
Sünni koalisyonlara gelince. Nuceyfi’nin Birleşikler Hareketi 30-35, Ankara’nın 2010 seçimlerinde desteklediği İyad Allavi’nin Irak Ulusal İttifakı 20, Sivil Demokrasi İttifakı da 10 civarında sandalye alacak gibi görünüyor.
Kürt partileri ise ilk kez bu seçimlere ayrı ayrı katıldılar. Aralarından Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin partisinin en fazla oyu alacağı şimdiden kesin. Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin partisi ve Noşirvan Mustafa’nın Goran Haraketi ise başa baş gidiyor.

*

Haberin Devamı

BELLİ ki, Maliki çoğunluk hükümeti kuramayacak. Hal böyle olunca Şii rakipleri ittifak yapıp çoğunluğu ele geçirerek başbakanı atayabilirler. Adaylarının Sünniler ve Kürtlerden de destek alacağı ise kesin.
Kesin olan bir şey de, Ankara’nın 2010 seçimlerinin aksine, bu seçimlerde belli bir grubu desteklemediği. Zira bunun Bağdat’la ilişkilerinde açtığı yara hâlâ kapanmış değil.
Peki, otoriter ve merkeziyetçi politikalarıyla Şiiler dâhil herkesin hedef tahtasına yerleşen Maliki nasıl oldu da yine galip geldi? Hakkındaki yolsuzluk iddiaları da cabası. Cevabı net: Irak’taki şiddet sarmalı.
ABD’nin 2011 sonunda çekilmesiyle, Irak’ta iç savaş yeniden şiddetlendi. Ülkenin beşte birini oluşturan Sünniler tekrar atağa geçtiler. Hem Şii hükümetin otoriterliğine karşı, hem de Suriye’deki Sünni ayaklanmasından aldıkları güçle. El Kaide bağlantılı IŞİD’in de (Irak Şam İslam Devleti) ülkede eli gittikçe güçleniyor. Maliki de kendini halkın kurtarıcısı olarak resmediyor.

*

Haberin Devamı

BU seçimin birkaç “ilk”i de var. Öncelikle, ABD çekildiğinden beri yapılan ilk seçim. Ve yine, Irak’ta “Sykes-Picot düzeni” yıkılırken yapılan ilk seçim. 1916’da Sykes-Picot anlaşmasıyla İngiltere ve Fransa’nın Ortadoğu’da çizdiği yapay sınırlar, yavaş yavaş çözülüyor. Irak da bunun ilk örneği. Zira ABD çekildiğinden beri Kuzey Irak başta olmak üzere ülkenin sınırları gitgide daha çok sorgulanıyor.
Bir ilk de, Irak’ta mezheplere dayalı siyasi yapının ilk kez bu kadar parçalanmış olması. 2010 seçimlerine ittifaklarla katılmış olan mezhepsel gruplar bile, kendi içlerinde bölünmüş olarak girdiler bu seçime.

*

PEKİ, Ankara seçimlerden nasıl etkilenecek? Bağdat’la arası açık olan Ankara’nın bu sonuçtan memnun olmadığını kestirmek zor değil. Ne var ki, IŞİD’in Irak’ta artan gücü ve Suriye savaşı, Türkiye için de ciddi güvenlik sorunları. Ankara, güvenliği yani Irak’ın istikrarını en öne koyup Bağdat’la arasını düzeltmeye çalışabilir. Kuzey Irak’la enerji ticareti de bunu elzem kılıyor. Malûm, Bağdatsız bu pek yürümüyor.
Peki, seçim sonuçları Erbil-Bağdat-Ankara üçgenini nasıl etkileyecek?
O da bir sonraki yazıda.

Yazarın Tüm Yazıları