Erdoğan’ın yeni dış politika hamlesi

TÜRKİYE bir süredir içine kapanmıştı. 15 Temmuz, akabinde sistem tartışmaları ve derken referandum...

Haberin Devamı

Bu badireler ise artık geride kaldı. Şimdi 2019 cumhurbaşkanlığı seçimine kadar iki yıllık bir düzlük var. İşte Ankara bunu hızla değerlendirmeye koyuldu bile. İçimize kapandığımız dönemi kapattı. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan işe hafta başında Hindistan’a giderek başladı.

Bunu dünkü Rusya ziyareti izledi. Sırada Kuveyt, Çin, ABD, Brüksel’deki NATO Zirvesi ve AB ile görüşmeler var. Hepsi de peşpeşe ve bu ay içinde. Hatta bu o kadar yoğun bir trafik ki, Cumhurbaşkanı çareyi 16 Mayıs’ta Çin’den doğrudan ABD’ye uçmakta buldu!

 

360 DERECELİ DIŞ POLİTİKA

 

ANKARA bu yeni dış politika perspektifine, “360 dereceli politika” diyor. Yani dış politikaya sıfır toplamlı oyun gibi bakmıyor. “Ya Batı ya Asya” ayırımını kaldırarak, tüm dünyayı ve tüm kampları kapsayan bir denge politikası uygulamaya başlıyor.

Haberin Devamı

Bunun arkasındaki asıl sebep ise dünyadaki değişim. Dünyanın ağırlık merkezi yavaş yavaş Batı’dan Doğu’ya doğru kayıyor. Bu da yeni fırsatlar Asya’da demek. Bununla birlikte Batı da ciddi bir değişimden geçiyor. ABD’nin yeni başkanı Trump, tam güven telkin etmiyor. Bu da ABD’yi kırılganlaştırıyor. Diğer yandan AB zayıflıyor. Aşırı sağ da Kıta Avrupası’nı pençesine alıyor.

*

İşte bu ortamda Ankara, tabiri cazise işi sağlama alıyor. Bunun bir ayağı olarak da, Asya’ya açılıyor. ABD’nin meşhur “Pivot Asya” (Asya Ekseni) stratejisi gibi; Ankara da Asya’nın 3 ağır topu Çin, Hindistan ve Rusya ile safları sıklaştırıyor. Bu işbirliği halkası, Orta Asya Türki cumhuriyetlerini de kapsıyor.

Hindistan 1 milyar 300 milyonluk nüfusu ve 2 trilyon dolarlık ekonomisiyle, dünyanın 7. büyük ekonomisi. Eşlik ettiğim Hindistan ziyaretinde öğrendiğime göre; Başbakan Modi, Erdoğan’a “ekonomimizi 20 trilyona ulaştırmayı planlıyoruz” demiş. Türkiye’yi önemli bir ekonomi ortağı olarak gören işte bu dünya deviyle, başkent Yeni Delhi’de önemli anlaşmalar imzaladık.

Erdoğan’ın 2008’den beri ilk kez yaptığı bu ziyaret, bu yeni sürecin sadece başlangıcı. Modi çok yakında Türkiye’ye gelerek, ilişkilere büyük ivme kazandıracak.

 

Haberin Devamı

RUSYA İLE TAM NORMALLEŞME

 

ASYA’ya açılma politikasının ana ayağı ise, Rusya. Erdoğan’ın dünkü Rusya ziyareti, uçak krizinin ardından Haziran 2016’da başlayan normalleşme sürecini adeta taçlandırdı. Ziyaretin hedefi “tam normalleşme” idi. Ancak Erdoğan ve Putin ortak basın toplantısında, “normalleşmenin de ötesine geçildiğini” açıkladı. Bundan kasıt, ticarete ilişkin yaptırımların (domates dışında) tamamen kaldırılması. Ve vize rejiminin kolaylaştırılması.

Suriye ise bu ziyaretin 2. başlığı oldu. Buradaki asıl konu da, Esad ve geçiş süreci. Putin’in artık Esad üzerindeki etkisini kullanması ve geçiş sürecini hızlandırması bekleniyor. Yani rejimle muhaliflerin bir uzlaşı hükümeti kurması. Rusların Ankara’yla her görüşmede “biz Esad’a bağlı değiliz” mesajı verdiği özellikle vurgulanıyor.

Haberin Devamı

Putin, Esad sonrasında da Suriye’deki çıkarlarını koruyabileceğini garanti ederse bunu yapabilir. Yani Suriye’de kurduğu iki üssü ve Doğu Akdeniz’e erişimini garantiye alırsa. Ne var ki bu, bugünden yarına olabilecek bir gelişme değil.

*

Dolayısıyla Rusya’yla asıl odaklandığımız konu, iki gündür gündemde olan “çatışmadan arındırılmış bölgeler” oldu. Putin, Suriye’de 4 ayrı bölgede ateşkes ilan edilmesini ve buraların Nusra ve DEAŞ’tan temizlenmesini öneriyor. Bu güvenli bölgelere denetim için de Rus, İran ve Türk askerlerinin yerleşmesini istiyor. Görünen o ki, bu plan devreye sokulmak üzere.

Rus liderin Erdoğan’ın ziyaretinden bir gün önce Trump’la telefon görüşmesinin ve bugün Astana’da 4’üncüsü yapılan Suriye toplantısının da ana gündemi bu.

 

Haberin Devamı

YPG, RUSYA İLE ‘ARAÇSAL’ KONU

 

SURİYE’nin kuzeybatısındaki Afrin’de Rusya’nın YPG güçleriyle ilişkisi ise Ankara için doğrudan bir konu değil. Şöyle ki: Amerikan askerlerinin Suriye’nin kuzeydoğusunda YPG’lilerle görüntü vermesi, Ankara’da ciddi rahatsızlık yarattı. Ancak buna mukabil Ankara, Rusya’nın YPG ile ilişkisine farklı bir pencereden bakıyor. Moskova’nın bu ilişkiyi, ABD ile rekabetinde bir araç olarak kullandığını düşünüyor. Dolayısıyla Rusya’yla aramızdaki YPG meselesi, dolaylı ve araçsal bir konu.

Zaten Erdoğan’ın Hindistan dönüşünde bizlere uçakta verdiği mülakatta, “Rusya’nın YPG ile ilişkisi, bizim Suriye’deki mücadele alanımızda değil” sözleri de bunun yansıması.

*

Haberin Devamı

Bu denge politikasının diğer ayağı ise, Batı ile yeniden entegrasyon. Bu çok önemli konu da cumartesiye...

 

Yazarın Tüm Yazıları