Paylaş
HDP’nin seçim başarısı hakkında, konuyla ilgili olan herkes yazdı, çizdi, konuştu.
Ancak asıl konuşması gerekenler unutuldu. Yani bölgenin Kürt liderleri. Acaba Irak ve Suriye’nin Kürt liderleri, bu sonuç için ne diyor?
Barzani: Çözüm sürecini artık kimse durduramaz
ÖNCE Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani.
Barzani’nin mesajını, sözcüsü ve Kürdistan Başkanlık Divanı Başkanı olan Fuat Hüseyin’den alıyorum.
Telefonda konuştuğum Hüseyin, HDP’nin Meclis’e parti olarak girmesinin hem Türkiye demokrasisi, hem de Kürt meselesi açısından çok önemli olduğunu söylüyor.
“Böylelikle Kürt meselesi artık resmi olarak Türkiye’nin demokratik ve siyasi sürecinin parçası oldu. Bu seçimle birlikte Kürt meselesi artık siyasi bir meseledir” diyor.
Ve kritik bir mesaj veriyor: “Bundan sonra kimse çözüm sürecini durduramaz.”
Hüseyin, HDP’nin Meclis’teki güçlü varlığının, çözüm sürecinin devamını kolaylaştıracağı görüşünde. “Sonuçta HDP evet çoğunlukla Kürtlerin desteğiyle seçildi. Ama asıl Kürt meselesini çözmesi için seçildi” diyor.
*
PEKİ Demirtaş’ı nasıl buluyor? “Kendisini ve HDP listesindeki diğer herkesi tebrik ediyoruz” diye cevaplıyor.
Son olarak, seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyor? “Türklerin ve Kürtlerin iradesini yansıtıyor. Herkesin hem bu iradeye saygı göstermesi gerekir. Hem de kendi pozisyonunu tekrar değerlendirmesi gerekir. Şimdi kendini gözden geçirme ve ‘ne oldu, neden oldu’ diye sorgulama vakti” diyor.
Ve ekliyor: “Sonuçta bu, demokrasi. Söz sahibi halktır. Başka kimse değil.”
Salih Müslim: Bu tüm Türkiye halkının başarısı
SIRADA ise Salih Müslim var. Yani Suriyeli Kürtlerin en etkin partisi olan PYD’nin lideri. Onun mesajını ise doğrudan kendisinden alıyorum.
Müslim, bölgesel bir perspektif çiziyor.
“Bu başarı sadece Kürtlerin değil, tüm Türkiye halkının başarısıdır. Bu da Ortadoğu’da yeni bir devrin başlangıcı olacaktır. Yani Kürtlerin Ortadoğu’da 21’nci yüzyılda öncülüğünü yapacağı ‘demokratik devrim’ döneminin” diyor.
Ve ekliyor: “Bu süreç Rojava devrimiyle başladı. Kobani’de zaferini ispatladı. Bu kazanç bunun devamı. Ve daha da devam edecek.”
Kürtler ilk kez merkezde
SADECE bölge Kürtlerinin değil, uluslararası medyanın da gözü HDP’ye çevrilmiş durumda. Bunun sebebi ise, HDP’nin seçim başarısının Türkiye’nin çok ötesinde, bölgesel ve uluslararası anlamlar taşıması.
Her şeyden önce, bölgede Irak, Suriye, İran ve Türkiye’ye yayılmış olan 30 milyonu aşkın Kürt, böylelikle bu coğrafyada Kuzey Irak’tan sonra ilk kez bir ülkede siyasetin merkezinde yer alıyor. Bu da Kürt kimliğinin evrimi açısından tarihi bir adım.
*
SONUÇ, Türkiye için de tarihi.
Zira 7 Haziran’da Kürtler, Türkiye tarihinde ilk kez siyasi parti olarak Meclis’e girdiler. Böylelikle ilk kez sisteme entegre oldular. Ve bir merkez partisi olarak zuhur ettiler.
*
ÖNCE Cumhurbaşkanlığı seçimi, şimdi de 7 Haziran’la birlikte Kürtler toplumun da merkezine entegre oldular. HDP Türk ve Kürt oylarını aynı potada eritti. Dolayısıyla aradaki kimlik bariyerini, yani kimlik siyasetini ortadan kaldırdı.
Böylelikle “eşit vatandaşlık” kavramı, toplumda karşılığını bulmuş oldu.
Bununla birlikte, dünyanın en önde gelen yayın kuruluşlarının HDP’ye gösterdiği ilgi, şunu da gösteriyor: Kürtler sadece Türkiye sistemine değil, dünya sistemine de, yani uluslararası ana akım siyasete de entegre oluyor.
Çözüm sürecine sigorta
BU sonuç, çözüm süreci açısından da kritik. Kürtlerin sistemin parçası olması, terörle birlikte anılmalarını mazide bırakacak. Dahası, savaşın tekrar hüküm sürmesini engelleyecek. Dolayısıyla çözüm sürecini teminat altına alacak.
*
ANKARA’da kurulacak yeni hükümetin, işte bu rüzgârı karşısına değil, arkasına alması gerekiyor. Zira ortaya çıkan bu yeni denklem, Kürt meselesinin çözümünü hiç olmadığı kadar zorunlu ve acil kılıyor.
Elbette HDP’ye de sorumluluk düşüyor. Onun da, şimdi icraatlarıyla Türkiye partisi olduğunu kanıtlaması gerekiyor.
Barışın inşası da, işte bu çift yönlü yoldan geçiyor.
Paylaş