Paylaş
Bu sav, son günlerde İsrail’le yaşanan sürpriz yakınlaşmayla birlikte iyice ayyuka çıktı.
*
2010 Mavi Marmara baskınından sonra Türkiye İsrail’le ilişkilerin normalleşmesi için 3 ön koşul koşmuştu. Bunlardan ilki olan İsrail’in özür dilemesi, ABD Başkanı Obama’nın Mart ayında İsrail ziyaretinde Başbakan Netanyahu’ya Başbakan Erdoğan’ı aratmasıyla gerçekleşmişti.
İkinci koşul olan Gazze ambargosunun kaldırılması ile ilgili yumuşama işaretlerini de Kasım ayında Dışişleri Bakanı Davutoğlu vermişti. Davutoğlu, Mısır’daki askeri yönetimin Filistin’e karşı aldığı sert tutum sonrasında İsrail’in kapılarını açıp Gazze’ye insani yardımın akmasına katkıda bulunduğunu söyledi. Tazminat görüşmelerinde gelişme oldukça iki ülkenin yakınlaşacağını ekleyerek…
Başbakan Erdoğan’ın Aralık’ta verdiği bir mülakatta Tel Aviv’in yakında ön koşulları yerine getireceğine inandığını söylemesi de beklentileri iyice arttırdı.
3’üncü koşul olan tazminatla ilgili haberleri ise pazartesi günü Haaretz gazetesinden aldık. Habere göre Aralık’tan beri yürüyen görüşmeler sonucunda Türkiye tutumunu yumuşatarak tazminat talebini azaltırken, İsrail de tazminat tutarını arttırdı. Bu haberin üzerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da çözümün yakın olduğunu hissettiğini, ABD ve İsrail’in bir an evvel anlaşma yapılmasını istediğini söyledi.
*
OYUNUN kuralları değişince iki ülkenin tutumu da değişti. İsrail El-Kaide’nin soluğunu ensesinde hissediyor. İki yıl öncesine kadar Yemen, Afganistan, Pakistan, Cezayir gibi nispeten uzak diyarlarda yuvalanan El-Kaide, şimdi İsrail’in hemen yanı başında, Suriye’de, Lübnan’da, Irak’ta konuşlanmış durumda.
İsrail, İran konusunda da giderek yalnızlaşıyor. Tahran’ın Batı ile yaptığı nükleer anlaşma ve ABD ile kurduğu diyalog zaten İsrail’i yeterince marjinalleştirmişti. Bir de üstüne geçtiğimiz haftasonu Münih Güvenlik Konferansı’nda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Filistin ile barış görüşmeleri başarısızlığa uğrarsa İsrail’in ekonomik boykotla karışa karşıya kalabileceğini söyledi.
*
OYUN Türkiye için de değişti. El-Kaide Ankara’nın en büyük kâbusu haline gelince, Türk Silahlı Kuvvetleri geçen hafta ilk kez Suriye sınırında El-Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti’nin bir konvoyunu vurdu. Haftasonu İsrail askeri istihbaratının başındaki Tümgeneral Aviv Koçavi, El-Kaide’nin Türkiye’nin güneyinde üç üs kurduğunu açıklarken, Ankara’yı ortak paydada buluşmaya davet eder gibiydi.
Bir de tüm bunlara Ankara’nın Suriye, Irak ve Mısır’la yaşadığı sıkıntıları, İran’la netameli durumunu, bölgede tavan yapmış olan Şii-Sünni çatışmasını ve ABD’nin Irak ve Afganistan’dan çekildiğini katınca, ortaya çıkan tablo Türkiye ve İsrail’e ilişkilerini yoluna koymaktan başka çare bırakmıyor. Uzun lafın kısası, iki ülke de oyunu kuralına göre oynuyor.
Paylaş