ABD ve Türkiye hava operasyonu yapabilir

“ÇOCUKLAR anne-babalarını, ülkeler de bulundukları coğrafyayı seçemez” diyor Ehud Barak.

Haberin Devamı

İsrail’in eski Başbakanı. Mavi Marmara baskını sırasındaki İsrail Savunma Bakanı. Bu sözleri, Türkiye’nin ve bölgenin şu anda içinde bulunduğu krize yönelik.
Bir güvenlik konferansına katılmak üzere bulunduğum İsrail’de, makamında görüşüyorum Barak’la. Konumuz tabii ki Musul.

*

EHUD Barak, korkulan senaryonun sonunda gerçekleştiğinden emin. Yani Irak’ın 3 parçaya bölündüğünden. Ne var ki o senaryoya göre ülkenin ortasında kontrol, Sünni politikacıların elinde olacaktı. Oysa ki şimdi IŞİD’de (Irak Şam İslam Devleti). Yani tahayyül bile edilemeyen bir senaryo yürürlükte. Barak’a göre birkaç ay önce İslam Emirliği ilan etmiş olan IŞİD, Irak’ın ortasında devletleşmek üzere.
Barak, ABD’nin bu kez devreye gireceğine inanıyor. Hem gidişatın yönünü değiştirmek için bunu bir fırsat olarak gördüğü için. Hem Irak işgalinde yaptığı hataların ve Irak’tan çekilerek bıraktığı boş meydanın hesabını kapatmak için. Hem de kağıttan kaplan olmadığını cümle aleme göstermek için. Rusya’nn Ukrayna meselesine gömülmüş olması da cabası.

*

PEKİ ABD nasıl devreye girecek? Barak’a göre ABD sınırlı bir hava operasyonu yapabilir. IŞİD’in bazı mevzilerini vurmak üzere. Türkiye ile işbirliği içinde. Yine, Suriye’nin Türkiye ve Ürdün ile sınırlarında uçuşa yasak bölge ilan edilebileceğini de söylüyor.
Bu krizin Türkiye-İsrail için oyunun kurallarını değiştireceği görüşünde. Bölgede birbirlerine çok daha fazla ihtiyaç duyacakları için, yakınlaşacaklarına inanıyor.
Ve ekliyor: “Türkiye bir bölge gücüdür. Öyle olduğu için de, çıkarları doğrudan tehdit altındayken harekete geçmemeyi göze almayacaktır.”
Peki ya IŞİD? Eski İsrail Başbakanı’na göre, örgüt de Türkiye’yi karşısına almayı göze alamaz. Zira bu baskını örgüt içinden bir kolun münferit olarak yaptığına inanıyor.

*

BAZI olaylar 0 çarpanı gibidir. Tüm denklemi birden sıfırlar. Ve herşey yeniden başlar. Şekillenir. IŞİD’in Musul istilası gibi. Bunu görmek için son 3 gün çinde olanlara bakmak yeterli:
Önce Irak: Bağdat, ihtilaflı olduğu Kürtlerle işbirliği yapacağını açıkladı. Yıllardır Erbil-Bağdat arasında kriz yaratan Kerkük, Kürtlerin eline geçti. Ne zamandır Erbil’le ihtilaflı olan PKK/KCK, Barzani’ye yardım teklifinde bulundu. Görüştüğüm Iraklı üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Sünni aşiretlerin ve Bağdat’taki Sünnilerin de dün itibariyle IŞİD’in yanında yer almaya başladığını söylüyor. Dolayısıyla Irak iç savaşın eşiğinde. Kazananı ise şimdiden belli: Kürtler.
Bölgenin dengeleri de tektonik değişimde. Ankara gerilimli olduğu Bağdat’la işbirliği içine girdi. Yakında aynısını İsrail’le yapabilir. Birebir bağlantılı olmasa da, Perşembe günü Abdullah Gül, Ankara’nın başından beri sert bir şekilde karşısında durduğu Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yi tebrik etti. Bunu bölgesel gelişmelerden ayrı tutmak mümkün değil.
Yine, Erbil PKK ile işbirliği yaparsa, Rojava ile de buzları eriyebilir.
Ve bu değişimin en tuhaf getirisi: Bağdat’a yardım elini uzatan Tahran ve Washington’ın, kendilerini aynı safta bulmaları oldu.

*

PEKİ
ya Esad? O da oyunun 2. kazananı. Irak’taki senaryonun Suriye’de de oynanmasından korkan Türkiye ve ABD, Esad’a karşı tutum değiştirmek zorunda kalacaktır. Hatta o kadar ki, Esad’la masaya oturmak zorunda bile kalabilirler.
Ancak oyun bitmiş değil. Ocak ayında bir yazımı şöyle bitirmiştim: “Yarın Esad’ın kendi elleriyle büyüttüğü bu Frankenstein’ın (IŞİD), yine Esad’ın ta kendisinin karşısına dikilmesi işten bile değil. O gün geldiğinde Ankara, Batı, Esad, hepimiz kendimizi El Kaide’ye karşı işbirliği yaparken bulabiliriz.”

Yazarın Tüm Yazıları