Paylaş
Bunu çoktan yapmış olan bir ülke ise hal-i hazırda var: İngiltere, geçtiğimiz yaz AB üyeliğini oyladı ve Brexit (AB’den çıkma) kararı aldı. Ülkenin düştüğü durum ise, AB’yle ilişkimizi kesersek bizi nelerin beklediğine dair çok ipucu veriyor.
İNGİLTERE ERKEN SEÇİME GİDİYOR
İNGİLTERE Başbakanı Theresa May, geçtiğimiz hafta 8 Haziran’da erken seçime gideceğini açıkladı. Ki aynı May, geçtiğimiz yaz başbakan olduğundan beri erken seçime karşı olduğunu, seçimlerin normal tarihinde, yani 2020’de yapılacağını söylüyordu. Bu yüzden İngilizler afalladı.
Ancak bu seçimler bir genel seçimden çok, Brexit kararının oylaması olacak. Çünkü herşeyden önce, May zaten iktidara Brexit kararı “sayesinde” geldi. Bir önceki Başbakan David Cameron, AB’de kalma yanlısıydı. İngiliz halkının yüzde 52’si “AB’den çıkalım” deyince, Cameron istifa etti. Yerine de, yine kendisi gibi AB’den yana olan May geldi.
Ama May hemen U çizip, hükümetin kilit bakanlıklarına Brexit yanlılarını getirdi. Ve koyu bir şekilde AB’den çıkmayı savunmaya başladı. Zaten Mart sonunda da Brexit mektubunu imzalayıp AB’ye sundu.
*
Şimdi May erken seçime yine Brexit için gidiyor. Çünkü başında olduğu Muhafazakâr Parti, anketlerde ana muhalefet olan İşçi Partisi’ne göre 20 puan önde görünüyor. Böylelikle Parlamento’daki sandalye sayısını arttırmayı, yani Brexit pazarlıklarında elini güçlendirmeyi hedefliyor.
BREXIT İNGİLTERE’Yİ KARIŞTIRDI
AMA kazın ayağı öyle değil. Her şeyden önce, referandumdan bu yana geçen 10 ay içinde İngiltere tam bir boşluğa düştü. AB’den nasıl çıkılacağına dair bir yol haritası hala çizilmiş değil.
Zaten tam da bu muamma yüzünden Muhafazakâr Parti üçe bölünmüş durumda. 1. grup, AB’de kalma yanlısı. 2. grup, AB’den “sert” çıkış taraftarı. Yani kurumsal ve ticari tüm bağları kesmek istiyorlar. Ortak Pazar da buna dahil. 3. grup ise, AB’den “yumuşak” çıkış yanlısı. Yani serbest dolaşım hakkı kalsın istiyorlar. Ticari anlaşmaların da devam etmesinden ve bazı AB kurumlarında kalmaktan yanalar.
*
Topluma da aynı bölünme hakim. Ekonomin akıbeti de İngilizleri korkutuyor. Evet son 10 aydır İngiliz ekonomisinde bir oynama yok. Ama bunun sebebi, Brexit’in henüz uygulanmaya başlamamış olması. Uluslararası kurumlar, İngiliz ekonomisinin Brexit’ten ciddi zarar göreceği görüşünde.
Brexit kararı sonrasında yayınlanan IMF ve OECD raporlarına göre: İngiltere AB’den çıkınca, büyüme oranı yüzde %7,7 düşecek. 2020-2030 projeksiyonlarında işsizliğin artması, ihracatın da düşmesi bekleniyor. Zaten daha şimdiden birçok büyük şirket ve banka, yatırımını İngiltere’den çekmeye başladı bile.
İşte tüm bunlardan dolayı, 8 Haziran’da May’in oyları düşebilir. Bu da AB’den çok daha yumuşak bir çıkışın önünü açar. Bununla birlikte oylarında ciddi bir düşüş olursa, Brexit tekrar referanduma götürülebilir. Bu sefer halkın AB’de kalmayı tercih etmesi ise, şaşırtıcı olmaz.
ÜYELİK SÜRECİ BİTERSE NE OLUR?
GELELİM bize. Nasıl İngiltere’de AB’ye hayır diyenler yüzde 52, evet diyenler de yüzde 48 ise... Bizde de referandumdan neredeyse aynı oranlarda çıkan evet ve hayır oyları, AB tercihine bu şekilde yansıyabilir.
Ancak böyle radikal bir karar almadan önce, unutmayalım: Dünyanın en güçlü ekonomilerinden olan İngiltere’nin bile Brexit kararıyla sarsılacağı aşikar. Kaldı ki bizim de ihracatımızın yüzde 50’si (aynen İngiltere gibi) AB’yle. Doğrudan yatırımların çoğu da AB’den geliyor.
*
Bununla birlikte üyelik sürecini bitirme kararı alırsak, taraflardan biri isterse Gümrük Birliği’ni dondurabilir ya da sonlandırabilir. Ve tabii ki Avrupa’da yaşayan neredeyse 5 milyon Türk var. Zaten kol gezen aşırı sağ dalga, bu Türklere karşı daha da bilenebilir.
Tüm bunlardan daha önemlisi ise, reformlar. AB üyelik süreci, yapmamız gereken reformları bir takvime bağlıyor. Böylelikle ivme kazandırıyor. Bununla birlikte Avrupa perspektifi, bölgedeki ağırlığımızı da ciddi şekilde artırıyor.
Tabii ki AB’nin 50 yıldır bize karşı yaptığı sayısız haksızlık ve ikiyüzlülük, güvenimizi ve umudumuzu ciddi şekilde sarstı. Ancak her şeye rağmen ibre, kendi çıkarlarımız için bu süreci sürdürmemiz gerektiğine işaret ediyor.
NOT: OECD ve IMF raporları için: http://www.oecd.org/eco/the-economic-consequences-of-brexit-a-taxing-decision.htm ve https://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2016/update/02/
Paylaş