Gündemi meşgul eden konular; "Kapatma davası", "Ergenekon davası". Ve kararı veren / verecek makam yargı.
Ama bir de işin savunma ayağı var. Yani avukatlar. En savunmasız zamanında haklı ya da haksız yargı önünde müvekkilini canla başla savunanlar. Bu hafta, yaklaşan seçimler öncesi İzmir Baro Başkanı Nevzat Erdemir’le söyleştik.
AB uyum yasalarını yeterli buluyor musunuz? Son zamanlarlarda dile getirildiği gibi bu konuda bir yavaşlama sürecine girildi mi? Düşünceleriniz?
Avrupa Birliği’ne uyum kapsamında çıkarılan yasalar yeterli değildir. AB şimdiye dek tam üye ya da aday olan ülkelere dayatmadığı koşulları Türkiye’ye dayatmaktadır. Örneğin Kıbrıs’ın, Londra ve Zürih antlaşmalarına göre Türkiye’nin üye olmadığı hiçbir uluslararası kuruma üye olarak kabul edilmesi gerektiği halde AB, Kıbrıs’ı tam üye olarak kabul etmiştir. AB, Türkiye’den Ermeni, Pontus ve Süryani Soykırımı savlarını kabul etmesini istemiştir. Birlik, Türkiye’de Lozan’da belirlenen gayrimüslim azıkların dışında Kürt, Çerkez, Boşnak vb. azınlıkların olduğunu ileri sürmektedir. AB, Türkiye’de yeni azınlıklar yaratma Türkiye’deki üniter devlet yapısının federatif yapıya evriltme peşindedir.
Hukuk sisteminin daha ileriye taşınması için öncelikle neler yapılmalı?
Çağdaş Demokrasi yolunda daha iyi bir hukuk sisteminin kurulması için başkalarının telkin ve tavsiyeleri yerine yani taklitçilik yerine tıpkı cumhuriyeti kuranların yaptığı gibi devrimci bir yaklaşımla çağdaş yasaların aynen iktibas edilmesini daha uygun bir yöntem olacağı düşüncesindeyim. Açıkçası Avrupa Birliği’ne uyum bahanesiyle yapılan bir takım düzenlemeler Türkiye’deki ulus devlet temeline dayalı demokratik laik cumhuriyeti adım adım teokratik yani dinsel kurallara dayalı bir devlete dönüştürmekte, açıkçası Türkiye’de adım adım karşı devrim sürecinin kilometre taşları döşenmektedir. Çoğunluk partisi Türkiye’deki anayasal kurumlara karşı savaş açtığı izlenimini vermektedir.
1949 yılında Ahlat’ta doğdu. Ankara M. Kemal Lisesi’ni ve A.Ü. Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Avukatlık stajını tamamladıktan sonra kısa bir süre Köy İşleri Bakanlığı’nda çalıştı. Ardından Adıyaman’da serbest avukatlığa başladı. 1992-1994 yılları arasında TBB delegeliği yaptı. 1994-1996 döneminde Baro Yönetim Kurulu Üyeliği ile Staj ve Meslek Sorunları Komisyonu’na başkanlık yaptı. Ekim 2004 tarihinde İzmir Barosu Başkanlığına seçildi. Türk Başarı Ödülleri Kurulu tarafından 2008 yılında " Mahmut Esat Bozkurt Başarı ve Onur Ödülü"ne layık görüldü. Halen, 2006 yılında ikinci kez seçildiği İzmir Baro Başkanlığı görevini yürüten Erdemir, evli, üç kız, bir torun sahibidir
Avukatlara özgü sosyal güvenlik kurumu
Baro başkanlığı için aday olduğunuzu açıkladınız. Projelerinizden ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
2004-2008 döneminde İzmir Barosu, yıllardır özlem duyduğu "savunma sarayına" kavuşmuştur. Avukatlara özgü yeni bir sosyal güvenlik kurumu kurulması için çalışma yapıldı ve elli baronun desteği alındı. Bu tasarı yasalaştığı takdirde staj evresinden emeklilik evresine kadar, tüm avukatlar yeni bir sosyal güvenlik şemsiyesi altına alınacak. Türkiye’de ilk olarak, Adliye’de İzmir Barosu Polikliniği kurulmuştur. Ayrıca görevleri nedeniyle uğradıkları hak ihlalleri karşısında, meslektaşlarımıza destek ve dayanak olmak üzere Avukat Hakları Merkezi kurulmuştur. 2007 yılında avukatlar arası en geniş kapsamlı spor oyunları düzenlenmiştir. Oyunlara 28 baro, toplam 1117 avukat ile katılmıştır. Yani bu dönem zarfında İzmir Barosu, İzmir’de ve Türkiye’de etkin bir meslek örgütü olmuştur. İzmir Barosu’nun; mesleki, hukuksal, yargısal ve ülke sorunlarıyla ilgili tüm etkinlikleri dikkat çekmiş ve gündem oluşturmuştur. Yeniden baro başkanı seçilmem halinde projelerimizden bazılarını ise şöyle ifade edebilirim; Yargı Ağı Projesi (UYAP) uygulamasını verimli hale getirmek. Meslektaşlarımızı, düşük maliyetli bir sigorta olanağına kavuşturmak için çalışmalarımız sürmektedir. Avukatlara özgü yeni bir sosyal güvenlik kurumu kurulmasına ilişkin hazırladığımız yasa tasarısı önerisinin, yasalaşması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ücretli çalışan avukatların sosyal haklarının korunmasında İzmir Barosu etkin rol oynayacaktır. Meslek içi eğitim konusunda dijital eğitim sistemine geçilerek, eğitim videoları meslektaşlarımızın bilgisine sunulacaktır. Spor kulübü kurularak, İzmir Barosu adı altında ulusal liglere katılım gerçekleştirilecektir.