SanırIm her Türk’ün rüyasını süsleyen ama cesaret isteyen bir iş, Atatürk’ü canlandırmak. İzmirli bir iş adamı benzerliğiyle bu fırsatı yakaladı. Bu hafta, çeşitli dizilerden sonra şimdi de bazı etkinliklerde Ulu Önder’i canlandıran ve her fırsatta Atatürk’ün yaşam ve düşün şeklini kendine klavuz edindiğini söyleyen Yavuz Hekim ile söyleştik.
> Atatürk’ü oynamak nasıl bir duygu? Nasıl hazırlandınız?
> Atatürk’ü oynamak, canlandırmak, onun fikirlerini, duygularını yansıtmak, kendi adıma, ulaşılacak en büyük onur, şeref ve gurur. Mustafa Kemal Atatürk’ü film ve gösterilerde canlandırırken bir çalışma veya hazırlık yapmadım. Rollerde, canlandırmalarda bildiğiniz Yavuz Hekim tüm doğallığıyla ve normal haliyle canlandırma yapıyor. Gerek hayata bakışım, gerek duruşum benim rollerdeki ifadelerimle aynıdır. Senaryoyu ve replikleri okurken mümkün olduğunca hissetmeye ve kendimi yüce Atatürk’ün yerine koymaya çalışıyorum.
> Atatürk’ün eli değse İzmir’de neler olurdu ya da neler olmazdı?
> Yüce Atatürk İzmir’den çok ülkemize, dünyaya eli değse tabii ki büyük bir otoriteyle ve sükunetle hiç bir çatlak ses vb. gibi söylemler olmadan yaşamımızı sürdürür, ekonomik ferahlık içersinde olurduk. Hal böyle olunca ekonomik rahatlığın verdiği pozitif psikoloji ile şu an dünyada ilk üç süper gücün yerinde büyük Türkiye ve yüce Türk ulusu olurdu. Atatürk, şu an ömrü vefa etmediği için yoksa, bizler varız, 70 milyon evladı var. Atamızın; "Beni görmek demek benim yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyor ve hissediyorsanız bu kafidir" sözünden de anlaşılacağı gibi Atatürk’ün ideası, ilke ve inkılapları doğrultusunda, şehrimize Atatürk’ün eli değmesini bizler manen ve fiziken, işlerimizde, okullarımızda ne nam altında, hangi işle ilgileniyorsak ilgilenelim, en iyisini yaparak sağlayabiliriz.
Sıfırdan zirveye
1977 İstanbul doğumlu. 13 yaşında Gebze-Haydarpaşa trenlerinde su ve simit satarak başladığı iş hayatını, kurucusu olduğu prefabrike yapılar üreten Egekons ve motoryat üreten, İzmir Tersanesi Komutanlığı’nın savaş gemilerinin yenileme işlerini alan Hekim Gemi İnşa A.Ş. firmalarının yönetim kurulu başkanı. Yerel seçimde bir ilçe belediye başkanlığına aday olmayı düşünen Hekim’in hedefinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı var.
İzmir’in vasıfları çok olmalı
> Bir iş adamı olarak İzmir’i ve Türkiye’yi, ekonomik gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?
> Ülkemiz ve İzmir ekonomisi için söyleyeceğim tek söz, her şey mükemmel ve çok iyi olacak. Biz ülkece, milletçe çok büyük bir ulusuz. O kadar, dış etkenler, psikolojik saldırılar, manipülasyonlar olmasına rağmen dimdik ayaktaysak sebebi ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal’in attığı sağlam temellerdir. İzmir liman şehri mi? Turizm şehri mi" söylemlerine her zaman verdiğim cevap gibi yine aynı şekilde ifade ediyorum: İzmir tüm bu vasıfların hepsi olmalı ve olabilir. Şehrimizdeki yerel yönetimle, sivil toplum örgütleri birleşip İzmir turizm komisyonu, İzmir liman komisyonu, İzmir tekstil komisyonu, İzmir tarım komisyonu gibi yapıların şehrimizde uygulanması ve önü açık, tüm iş ve sosyal kolları geliştirmeye yönelik, İzmir’i kalkındırmak için sözde 3. büyük şehir değil hakikatte 3. büyük şehir yapılması için çalışmamız gereklidir.
Onurlu bir görev üstlenmenin gururu
> Ulu Önder Atatürk’ü oynadıktan sonra sokaktaki vatandaştan, çevreden nasıl tepkiler aldınız?
> İlk olarak yazar İpek Çalışlar’ın romanından yapılan, "Latife Hanım" belgeselinde rol almıştım. Akabinde Mustafa Altıoklar’ın dizisi "Emret Komutanım"ın özel bölümünde, üçüncü olarak da 29 Ekim’e yetiştireceğimiz, yönetmen Tahsin İşbilen’le yürüttüğümüz kısa filmde Ulu Önder’i canlandırıyorum. Bu rollerden sonra gelen eleştiriler hep olumlu oldu. Zor bir işi başarmanın gururunu her seferinde bir kez daha yaşıyorum. Allah bana ülkemizin kurucusunu birçok projede canlandırmayı nasip etti. Benim de görevim, Atatürk’e, büyük Türk milletine layık vatan evladı olarak kalmak ve Atatürk’ün ilke ve prensiplerini gücüm yettiğince uygulamak, uygulatmak ve ülkemizde taş üstüne taş koyarak, gerek iş yaşamımla gerek diğer aktivitelerimle hizmet etmektir.