Her maç böyle olmaz

ÇOK değişik bir futbol akşamı yaşadık. İki takımın da kadroları belli, maç öncesi düşünceler de.

Beşiktaş'ın kadrosu daha iyi. Beşiktaş, ağırlıklı bir oyun olur, Beşiktaş da bu maçı rahat geçer denen bir oyun öncesi vardı. Oyun içinde hiç de öyle olmadı. Elazığ 2-0 öne geçti ki, o aralar Beşiktaş iştahlı top oynuyordu. 2-0'dan maçı çevirmek kolay değil. Bu, futbol oynama iştahına bağlı bir şey. İkinci bir faktörü de rakip sana ne kadar müsade edecek tarafı.

Beşiktaş, galip gelmeyi çok istedi de rakip de çanak tuttu. Bugünün futbolunda adam adama markajla oynamak, pek akıl karı değil.

Beşiktaş için bu maç köşe başı maçıydı. Ya ligin zirvesinin sıcaklığında gidecekti, yahut da mendil atacaktı. Beşiktaş'ın ligin ikinci yarısında yediği bir tane, iki tane değil, tonla gol var. Çok gol yersen bu işin altından kalkamazsın. Her maç, dün akşamki oyun gibi olmaz. Sakın ola da kaleci Ramazan'a sataşıyorum zannedilmesin. Ramazan kiracı, ev sahibi değil. Ne kadar iyi oynarsa oynasın, önümüzdeki hafta Cordoba'ya evi teslim edecek. Altı ayda bir oynayan kaleci 100 tane gol yese ben bir şey demem. Ama defansına derim. Hele Ahmet'in yedirdiği bir üçüncü gol var. Haliyle de benim söyleyeceklerim. Ahmet kardeş farkında mısın? Maç bitmişti yeniden başlattın. Sana yedirdiğin gol için bir şey demiyorum. Senin tecrüben, sana bir şeyler söyler.

Hevesini kırma

Sergen
'i biraz maça tutunur gördüm. Bir gol yaptı, iki topu da direkten döndü. Lucescu'ya da burada bir sıkıştırmam var. Ah be güzel adam. Sergen top oynamak istiyordu. Niye çıkarırsın? Bırak hevese gelmiş, oynasın. Sana tek maçlık Sergen lazım değil ki. Sezon bitene kadar Sergen varsa senin takımın da bir şeyler yapacak. Adamın hevesini niye bırakırsın kursağında, anlamadım.

Elazığ takımı ellerinde, avuçlarında, gönülerinde ne varsa onu ortaya koyup oynayan bir takım. Güçleri bu kadarına yetti. Ama helal olsun. Maçın hakemi, benim bu ülkede beğendiğim hakemlerden biri. Ama eski Serdar değil. O eskiden hep topun yanındaydı. Bir futbolcu kadar koşuyordu. Şimdi koşamıyor. Benim tribünden gördüğüm kadarıyla Beşiktaş'ın yediği ikinci gol ofsayt. Bir de Giunti'nin eliyle düzelttiği top var, o da penaltı. Serdar, eski Serdar olsa pozisyonların içinde olurdu. Bu iki pozisyonu da atlamazdı. Neticede Beşiktaş, pek tabelaya bakmadan, aldığı üç puana bakacak. Bundan sonrası kendi bilecekleri iş.
Yazarın Tüm Yazıları