KISA boylu bir turnuva içindeyiz. Şu geldiğimiz yer telafisi olmayan maçların oynanacağı yer. Kaybettiğinde yandı gülüm keten helva. Bugün oynayacağımız Japonya maçı, bizi daha da ileri götürür. Japonya, bizden iyi takım değil. Biz hakikaten iyi bir futbol takımıyız.
Turnuva öncesi, ‘Bu gruptan elimizi kolumuzu sallaya sallaya ikinci tura çıkarız’ diye bir iddia içindeydim. Her futbol insanının kendine göre bir hesabı kitabı vardır. Benim hesap, isim olarak tuttu. Brezilya bir, benim takımım da iki olur diyordum. Öyle de oldu.
Ben altı puanla öbür tarafa geçeriz diyordum. Kosta Rika beraberliği, bizi üç gün bile olsa sıkıntıya soktu. Çünkü yalnız kendi ayağımızla halledemeyeceğimiz bir duruma düştük. Çin ile yalnız tek maçta değil, bütün sene her gün oynasak, Çin bizi yenemez. Çünkü takım değil.
İNŞAALLAH YANILMAM
Gelelim bugüne, Emre'lerin küçüğünün olmaması, bana göre büyük bir zaaf. Büyük Emre'nin yerine oynayacak adam var. Tek korkum küçük Emre'nin yerine oynayacak adamımızın olmaması. Başka bir deyişle de Emre kadar iş görecek adamımız yok.
Japonya'nın futbolda her zaman söylendiği gibi seyirci avantajı var. Bunu gözardı etmemek lazım. Ama maçın hakemi dünyada bir numara. Ben bu adama hayranım. Maçı ayrı seyrederim, Collina'ya da ayrı bakarım. Bizim takımımız için çok büyük bir avantaj da hakemin Collina olması.
Ben Şenol'a ve ekibine fazla güvenenlerden değilim. Milli Takım’ın başına geldiğinde burun da kıvırdım. Ama şimdi bu ülkenin insanı olarak, bu hepimizin takımının başındaki insana, pek sataşacak değilim. Çünkü zamanı değil. Bugünü geçersek yarı final oynarız gibime geliyor. Bunu da iç organlarım söylüyor. İnşallah yanılmam da.