Maça girerken bana uzatılan mikrofonlarda şöyle sordular: ‘‘Fenerbahçe 24 maçta burada kaybetmiyor, bu stadın büyüsü var.’’
Aynen şöyle cevapladım: ‘‘Futbolda sahanın büyüsü, futbol topunun da sihiri olmaz. 24 maçtır bu büyüyle, sihirle bir takım da buralara taşınmaz. Mustafa Denizli'nin marifetine, futbolcuların emeğine örtü çekmiş oluruz. Beşiktaş zirvenin sıcaklığında kalacak ise bu maçı kazanmak mecburiyetinde.’’ Ardından da ‘‘F.Bahçe'nin kaybında fazla bir telaşı olmaz’’ diye de bağladım.
Gelelim oyuna. Daum ilk önce F.Bahçe'nin kendi sahasında oynama avantajını yok etmek için orta sahayı metrekare metrekare daraltarak ve çok adam kullanarak, ilk önce gol yemeyip, atarsam da kazanırım hesaplarını yapmış. Bu hesap tuttuğuna göre, denecek fazla bir şey yok. Yalnız Tümer'e bir şey söylemek istiyorum. Bak Tümer kardeş, sen bu takımın en iyi oyuncususun. Böyle bir hayati maçta lüzumsuz bir şekilde kırmızı kart görerek atılmak, senin futbolculuğuna yakışmadı. Takımını da sıkıntıya soktun. Eşleşip atıldığın Zoran Mirkoviç, F.Bahçe'nin çok önemli bir oyuncusu değil. Tenhalaşan oyunda Beşiktaş seni çok aradı.
GECENİN KAHRAMANI
Daum'un bana göre böyle düşündüğü bir maçta daha baştan Sertan'ı oynatması lazımdı. Oyuna aldığı Sertan takımını ilk yarıya göre iki misli öbür kaleye götürdü. Ronaldo, gecenin kahramanı oldu. Yalnız ilk attığı golde bir tereddütüm var. Top ayaktan çıktığında ofsaytta değildi. Eğer o top ona gelene kadar Beşiktaşlı bir oyuncu dokunduysa, son bulunduğu yer ofsayt.
Neticede Beşiktaş için film kopmadı. Kaldı ki bu Daum'un hafta arası hoş sözler etmemesine rağmen. Demek ki, Beşiktaş formasının içindeki çocuklar Beşiktaşlı. Daum benim gözümden de, gönlümden de düştü. Koca bir camiayı sevmiyormuş da, bir tek başkan için kalıyormuş. Ben dün akşam seyrettiğim Beşiktaşlı çocukların hepsini teker teker kutluyorum. Çok zor bir geceyi geçtiler.
Yeni kaleci Myhre yediği golde hatalı ama, ben iyi kaleciyim sinyalleri verdi. Maçın hakemi zor maçta tabii ki zorlandı. Ama iki tarafa da sağlıklı düdük öttürmek çabasındaydı.