Paylaş
Onunla hep gurur duydum. Yetenek satan dükkan yok. Satın alınmaz, görsel kazanılmaz, çok antrenman yapılarak da olmaz. Şifo'da bu Allah vergisi. O zaten futbolcu doğmuş. Ama kişiliği, insan marifeti. Bu iki büyük hasleti, iyi harman edip de bu kadar iyi kullanan çok az futbolcu tanıdım. Ne mutlu sana Memo. Futbolculuğunu çok sevdim. Seni seyretmek, benim özel keyiflerimin hep liste başı oldu. Adamlığına saygı duydum. Hele, topu bırakma noktasında yaptığın büyük jest, tüylerimi ürpertti. Alkışı para ile değiştirmedin. Bilesin ki, jübilenin gelirini eğitim gönüllülerine bırakman sana çok yakıştı. Seviyordum, saygı duyuyordum, şimdi sana hürmet ediyorum.
ÖRNEK OLDUN
Şifo, 15 sene önce hatırlarsan, sana bir ‘‘hoşgeldin’’ yazısı yazmıştım. Arşivimi kurcalayıp buldum, ‘‘Beşiktaş oyuncu değil, futbol ustası bulmuş. İlk intibalarımda yanılmıyorsam, bu çocuk en az 10 sene Beşiktaş'ın saha içi patronu olur’’ diye dile getirmişim. Öyle de oldu, uzadı bile. Bu formada büyük emeğin, terin var. Beşiktaş'ın her başarısında başroldeydin. Camianı utandıracak tek bir yanlışın olmadı. Sana uzatılan mikrofonlarda ağzından diğer camiaları rahatsız edecek tek kırıcı laf çıkmadı. Yalnız Beşiktaşlı'nın değil, tüm futbolseverlerin sevgilisi olmak kolay değil. Bunu da becerdin. Yeni nesilden insanlar senin sempatizanın oldu. Birçok genç insan da seni örnek aldı.
Bak Şifo, sen futbol kalabalığının içinde özel bir kardeşsin. Bu futbolcu eskisi ağabeyin senin futboldan kopmanı hiç istemiyor. Çok çok iyi bir futbolcunun futbolun içinde kalmaktan daha iyi bir mesleği olamaz. Bir iki sene eğitimden sonra futbolculuğun kadar futbol adamlığında da en yukarılarda dolaşacağından hiç kuşkum yok. Daha şimdiden seni Beşiktaş kulübesinin içinde görmenin hayallerini kuruyorum. Onun için de bunu veda yazısı olarak ne kullanıyor, ne düşünüyorum. Evlat, güzellikler, güzel insanların peşini hiçbir zaman bırakmaz. Mutlaka gelir, bir köşede bulur. Geleceğin güzel olsun.
Paylaş