İLK önce hemen şunu söyleyeyim, dünkü oyundan bir Beşiktaşlı olarak utandım. Böyle şey olmaz. Ayıp kere ayıp. Bir tek Beşiktaşlı oyuncu, şu maçı nasıl çeviririm, diye adımını atmadı.
Bana kimse çıkıp da Beşiktaş’ın zaten ligde işi bitti, hava da sıcak, rakibin de düşme korkusu var, can havliyle oynadı, böyle şeyler olur, demesin.
Beşiktaş’ın forması smokindir. Bu bizim cici çocuklar bunun farkında değil galiba... Yahu bir Allah’ın kulu biraz kımıldamaz mı? Maça hepsi herhalde hafif alkollü çıktı. Kenarda oturan Lucescu’ya, Sinan’a, Feyyaz’a, giden yönetime, takımı bu hale soktunuz derim ama, herhalde dün için bu laflar söylenmez. Kenardaki adamın dünkü oyuna yapacağı hiçbir şey yok. Üstüne üstlük Okan da hakeme ne dedi bilemem, oyundan atıldı. 10 kişi kaldıktan sonra işler daha da sarpa sardı.
Sebat’ın hakkını yiyemem, çok akıllı oynadılar. Sahanın her yerini iyi paylaştılar ve çok iştahlı gözüktüler. Orhan, Oktay, Tunç, Beşiktaş’tan giden oyuncular. Dün, üçü Beşiktaş’ta olsaydı, Beşiktaş maçı kazanırdı. Beşiktaş’ta o hırsla oynayan oyuncu yoktu.
Ramazan ne yapsın?
Kaleci Ramazan’ı öbür oyunculardan ayırıyorum. Yediği gollerde hiçbir kabahati yok. Zaten biri penaltı, öbürü de Beşiktaş’ın hep yediği klasik gollerden. Ne yani çıkıp gol mü atacaktı?
Maçın hakemi, kolay bir oyun yönetti. Ne gördüyse onu çaldı. Verdiği her iki penaltı da doğru karar.
Gelecek yönetimin başı bu takımla çok ağrır. Bu takımı baştan aşağı başka bir ambalajla süslemek lazım. Geleceklerin işleri çok zor. Bu maç için fazla birşeyler yazmaya da gerek yok.