KURAN çarpsın, bu Beşiktaş'ın işlerine aklım ermiyor.
Köy takımı gibi bir rakibin var, ilk yarı oyunu istediğin gibi götürüyorsun, iki gol buluyorsun. Kaçan da yüzde bin, 4 tane top var. Rakibin ilk yarı onsekizin içine bile giremiyor. Bu nasıl bir iş be kardeşim?
İkinci yarı başka bir takım sahaya geldi. O ilk yarıdaki tempo, ilk yarıda oynanan top, ilk yarıda kazanma iştahı nasıl olur da biter? Bir Ali Eren'in çıkması bu işi bu kadar değiştiriyorsa, vah vah. Beşiktaş takımı, bir kere gol yemeye çok alışmış. Bu kolay kolay da ortadan kalkacak gibi değil. Bir tek oyunun bütününde Amaral'ı didişirken gördüm. Adam bir tek milli marşı dinlerken duruyor. Bunun dışında ha babam koşuyor.
DOBROWSKİ
İLAÇ OLACAK
Yasin, üç tane nefis gol pası verdi. Ama onun dışında çok top kaybıyla oynuyor. Dobrowski, bu takımın sağ kanadına ilaç olacak gibi. Sürat ve çabukluk getirdi. Ama tam hazır değil. Lucescu'nun bu İbrahim'den bir an önce kurtulması lazım. Beni seyrederken yoruyor. Arap radyosunu dinlemiş gibi oluyorum.
Serdar diye bir çocuk var, verirsin formayı üç maç üst üste kötü oynasa da formayı üstünden almazsın. Hiç olmazsa sol tarafa bir adam uydurmuş olursun.
Rakip iyi takım değil. Beşiktaş'ın deplasmanda oynayacağı maç, Beşiktaş adam gibi oynarsa buradan daha kolay olur. Beşiktaş bu takımı deplasmanda da yener, havada da yener, karada da yener, denizde de yener. Ama Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynarsa. Dün ikinci yarıda oynadığıyla değil.