İLK önce hemen şunu söyleyeyim. Benim acele reflekslerim yoktur. Sezonun ilk maçına bakıp bu takım ileride iyi olur demem, kötü de olabilir demem.
Maçlar yol aldıkça bakarım, sahanın içinde gezinirim. Ona göre de üç-beş laf ederim. Sezonun ilk maçlarının zor maçlar olduğunu da bilirim. Ezberimde bunlar var.
Haa dünkü oyuna bakın. Neler söyleyeceğim, buyrun. Bir kere sahaya çıkan kadro yanlış. Üç tane İbrahim var. Toraman olanı bu ülkenin en iyi defans oyuncularından biri. Göbekte oynar, başka bir yerde oynatmak abes. İyi darbuka çalana, piyano çaldırılmaz. İkinci yarının ortasında ev sahibi olduğu yere geldi. Mal sahibi gibi de oynadı.
Carew iş görür
İbrahim’lerin Akın’ı iyi futbolcu. forma verilirse, o da geri vermez. Üzülmez, benim bıraktığım yerlerde dolaşıyor. Ne kokar, ne bulaşır. Daha Türkçesi, olsa da olur, olmasa da. Carew, asansör. Veysel ya da Ahmed Hassan ile eşleştiğinde, birbirlerinin pratiğini alırlarsa Carew iş görür. Ben Murat’ın ne kadar kaleci olduğunu pek bilmiyorum. Ama Cordoba varken başkasına da o kazağı vermem. İspanyol oyuncunun transfer işi bitmiş. Tayfun da alındı. Dobra ile bu iş olmaz. Demek ki her ikisi de iyi transfer.
Ben Okan’ı beğenen bir adamım. Belki çok üst seviyede top oynamadı. Ama takımını sahiplendi. Çok iştahlı oynadı. Bence Okan, bu takıma çok faydalı bir oyuncu olacak.
Maçın hakkı buydu
Tabii ki gözardı etmiyorum. Malatya bu ülkenin zor deplasman yerlerinden biri. Uzatma dakikalarında yedikleri gol, onlar için tabii ki üzücü. Ama dışarıdan baktığım kadar, şu maç 40 gün, 40 gece oynansa, kurul kararıyla da puan verilse, ben her iki takıma da birer puan veririm. Çünkü Beşiktaş’ın girdiği pozisyon da fazla. İki direkten dönen topu da caba.
Maçın hakemi bana göre sıfır hatayla maç yönetti. Ne oynayanları rahatsız etti. Ne de tribünde oturanları.