Kadın gibi bir lokanta NICOLE

Nicole  (BEŞ ÜZERİNDEN BEŞ YILDIZ)
Beyoğlu Boğazkesen Caddesi, Tomtom Sokak’ta.
(0212) 292 44 67

Bazı deyimler, bu deyimin gerisinde yatan gerçekler geçer akçe olma durumundan çıksa bile dile pelesenk oluyor. “Adam gibi...” deyimi bunlardan biri. Son derece olumlu bir anlamı var ama bu ülkede yaşayan her birey güçlü, kudretli, varlıklı birçok erkeğin deyimin kastettiği anlamda ‘düzgün, dürüst, yapıcı’ insan olmadığının farkında.

Ben her genelleme gibi bunun da istisnaları olsa bile, kadınların ‘adam gibi’yle kastedilen insanlık idealine biz erkeklerden daha yakın olduğunu düşünüyorum. Belki de misojini (kadın düşmanlığı) olgusunun çok da nadir görülmediği ve kızdığımız insana “Karı gibisin” demenin standart olduğu ülkemizde ‘kadın gibi’ ile olumlu niteliklerin ifade edildiğini vurgulamak bir risk almak demek çünkü okuyucu ironi yaptığımı düşünebilir.

Ama ironi yok. En azından lokanta alanında tanıdığım hanımlar, ortalama olarak, erkeklerden daha titiz, mükemmeliyetçi, dürüst ve sorumluluk duyguları daha gelişmişler. Aşırılığa değil, denge aramaya meyilliler.

Aylin Yazıcıoğlu da bunlardan biri. Tomtom Suites Nicole’ün başında. Lokantanın mutfağında Kaan Sakarya ayrıldıktan sonra büyük değişiklikler oldu ama Aylin Hanım beni şaşırtan ve içimden “Zorun ne yahu?” dedirten şekilde zorluklardan yılmadı. Lokanta bir süre kapalı kaldı ve mutfağa epey yatırım yapıldı. Peki sonuç?

Ben ve dört arkadaşım iki ay önce bu sorunun cevabını yemek sonunda baş- parmaklarımızı yukarı kaldırarak verdik. Baştan sona ‘kadın gibi’ bir lokanta olmuş Nicole.

Yani sadece yemek kalitesinden bahsetmiyorum. Her türlü detay. Abartılı olmayan karşılama, masaya refakat, uğurlama. Masa örtüleri, peçeteler, rahat ve doğru yükseklikte sandalyeler, akustik, seramikler, çatal-bıçaklar ve şarap bardakları.

Aylin Yazıcıoğlu

Dünya çapında brioche

Yemek sırasında önümüze gelen porsiyonlar dışı detaylarda da falso yok. Örneğin ekmekler ve özellikle ‘brioche’ dünya çapında. Tereyağı ve zeytinyağı çok iyi. Tatlı sonrası kahvenizle gelen minik çikolatalar Batı’nın gastronomik lokantaları düzeyinde. Servisse iyi anlamda alafranga. Servis elemanları emireri gibi tepenize dikilmiyor ama ihtiyacınız olduğu an yanı başınızdalar. Benim için en önemlisi olan şarap servisi, yani şarapların sıcaklığı ve bardakların doldurma seviyesi de optimum.

İki tadım mönüsü var. Her ikisi de çok iyi düşünülmüş tadım hoşluklarıyla başlıyor. Havaların ısındığı dönemde ‘salatalık gazpacho’ çok iyi düşünülmüş.

Önümüze gelen ilk ana tabak hem tasarlanış hem de lezzetiyle beni etkiledi. Mevsimin ilk kuşkonmazı, havyar, yosun ve bergamot... Birbirini hem doku, hem renk, hem rayiha hem de en önemlisi damak tadı olarak tamamlayan lezzetler. Modern şefler çoğunlukla ilk üçüne vurgu yapıyor ama lezzet bütünlüğü sağlanamıyor. Bu mutlu bir istisna. Arkadan gelen yemek daha rustik ve güçlü. Daha klasik. Ahtapotla yeşil mercimek ve rezene. Güzel.

Etlere geçmeden damağımızı temizliyoruz. Pancarla kırmızı meyve sorbenin üzerinde kestane rendeleri... Bu iyi düşünülmüş sorbe de amacına ulaşıyor.

İlk et oğlak. Epey uğraşmış mutfak. Üç farklı şekilde karşımıza çıkıyor. Döş kısmı. Kol ve beyin kısmından terin. Üçüncü olarak da sakatat kısmı: Ciğer ve böbrek. Yanında da mevsimsel sebzeler: Enginar, bakla, sultani bezelye. Bir de kuzugöbeği mantarı. Ayrı ayrı not versem sebzeler 10, oğlak 8. Ortalama 9.

Ama son yemek tam 10! “Kuş böreği” diyoruz ama değil. Fransızların ünlü ‘tourte du gibier’ yani av etli milföy hamurundan esinlenen bir nevi börek. Bıldırcın, ördek eti ve meyve püresiyle lezzetlendirilmiş kendi sosu ve çıtır çıtır kırmızı lahana. Aylin’in formasyonu tatlı-pasta-ekmek olduğu için bu yemekte çok üst düzey bir standart yakalıyor. Ben onların yerinde olsam 12 ay mönünün demirbaşı olarak sunarım bu baş yapıtı.

İki tatlı da tahmin edeceğiniz gibi çok iyi. İlki kefir panna cotta ve kuzukulağı sorbe. İkincisi fındıklı praline, bitter çikolata sos ve mandalina sorbe. Yemeklerin görece hafiften tatlıya doğru evrilmesi de takdir edici. Çok iyi tasarlanmış bir tadım mönüsü. Kadın aklı girmiş devreye!