Bizler masumca yemeğimizi yerken meğer bazı lokantalarda neler oluyormuş neler!

Son beş-altı aydır Amerikan kamuoyu istismar edilen kadınların ifşalarıyla çalkalanıyor. Birçok milyoner, politikacı, TV ve sinemadan tanıdığımız ünlü yüzler zan altında. Gastronomi dünyası da bundan nasibini aldı...

Haberin Devamı

Cinsel ilişki herhalde yaşamın en önde gelen hazzı. Tabii birbirini seven iki yetişkin arasında ve her ikisinin de arzusuyla gerçekleşirse... Aksi halde tüyler ürpertici suçlar ortaya çıkabiliyor. Bu konuda yazacağımı söyleyince eşim bir haberden bahsetti. Hindistan’da bir yetişkin, sekiz aylık bir kız bebeğe cinsel saldırıda bulunmuş. Bebek yoğun bakımda. Hindistan hükümeti omuz silktiği için kadın hakları savunucuları isyanda. Kadınların işi sadece Hindistan gibi geri kalmış ülkelerde değil, dünyanın her yerinde zor. Çünkü bazı erkekler güçlerini kullanarak yanlarında çalışan kadınlara cinsel ilişkiyi, şakaklarına silah dayar gibi dayatıyor. Yani pozisyon, ekonomik-politik güç kullanarak ve aba altından sopa göstererek istediklerini elde ediyorlar.

Haberin Devamı

Yangın varken duman çıkmıyor

Son beş-altı aydır Amerikan kamuoyu istismar edilen kadınların ifşalarıyla çalkalanıyor. Birçok milyoner, politikacı, TV ve sinemadan tanıdığımız ünlü yüzler zan altında. Tabii bu karmaşık bir konu ve her şey Hindistan örneğinde olduğu gibi siyah-beyaz değil, gri bir alan var. Zamanında isteyerek ilişki kurmuş bazı kadınların şimdi, ‘Biraz para koparayım’ diye ortaya çıkması mümkün. Bunun dışında, ABD’de ‘radikal feminist’ olarak adlandırılabilecek, erkek düşmanı bir kesim de var. Kadın-erkek ilişkisine yaklaşımları bazen, üreme dışındaki her türlü oynaşmayı günah olarak gören aşırı dinci Protestanlarla çakışıyor.

Yani bazen ateş olmayan yerden duman çıkabiliyor ama bazen ateş değil, yangın varken duman çıkmıyor. Çıkınca da halının altındaki tüm pislikler birden ortaya dökülüyor.

Bizler masumca yemeğimizi yerken meğer New York’taki bazı lokantalarda neler oluyormuş neler! The New York Times gibi ciddi bir gazetede çıkan haberlere göre son trajedinin başrolünde; Michelin yıldızlı Spotted Pig’in sahibi, mega-zengin Ken Friedman’la, yine Michelin yıldızlı İtalyan lokantaları sahibi, şortu ve turuncu terlikleriyle televizyondan da tanıdığımız aşçı Mario Batali var. İşin özü şu: Friedman kronik denecek derecede sarkıntılık manyağı. Lokantalarında ve barlarında çalışan kadınlara saldırmadan duramıyor. Eşi de zamanında lokantalarından birinde garsonmuş. Adam resmen bir harem kurmuş. Spotted Pig’in üçüncü katında özel bir VIP odası var. Hollywood ünlüleri de geliyor arada. Buraya servis yapan kadınlar ne yazık ki VIP’lerin ‘ortak mülkü’ gibi. Bazıları adı ‘lekelenmiş domuz’ anlamına gelen bu restoranda kadınlara tam bir pis domuz gibi davranıyor.

Haberin Devamı

Kadınlar artık susmuyor

Peki yıllar boyunca cinsel tacize uğrayan kadınlar ne yapıyor? Bazısı susuyor çünkü bunu işinin gereği olarak görüyor ve kazandığı paradan mutlu (Ken Friedman yanında çalışanlara iyi para kazandırmakla tanınıyor). Ama 10’u şikâyette bulunuyor. Kime? Lokantanın şefi, kendisi de bir kadın olan April Bloomfield. İddialara göre, Friedman’ın aynı zamanda ortağı olan Bloomfield kılını bile kıpırdatmıyor. Şikâyetleri Bloomfield’dan duyan Ken Friedman taciz ettiği kadınları kara listeye almakla tehdit ediyor. Ağırlığı olan bir tehdit bu. Çünkü 2016’da prestijli James Beard Vakfı’nca ‘Yılın İşletmecisi’ seçilen Friedman çok güçlü biri. Onun kara listesine girmiş bir çalışanının sektörde iş bulması imkânsız. Sonuç olarak tacize uğrayan kadınlar susmayı tercih ediyor. Nereye kadar? Politik ortam değişip güçler dengesi haksızlığa uğrayanların bastırılmış çığlıklarını dinlemeye olanak verene kadar!

Yazarın Tüm Yazıları