Paylaş
İnsanlık tarihinde ateşin keşfi ne kadar önemliyse, yapay zekanın keşfi de çağımız için o kadar önemli. Yapay zeka kavramı son yıllarda gündeme gelmiş olsa da, aslında tarihi oldukça eskiye dayanıyor. Her yıl değişen teknolojik gelişmelere bağlı olarak çeşitli yapay zeka programları oluşturuluyor ve bununla birlikte robotlar üretilmeye başlanıyor. Çoğu bilim kurgu filminde ele alınan yapay zeka konusu, özellikle sağlık alanındaki gelişmelerle gündemde. Alışılagelen hastaneler ve doktorlar yerlerini doktor robotlara bırakmaya hazırlanıyorken diğer tarafta deri altına enjekte edilen çipler konuşuluyor. Peki, sağlık alanının tamamen dijitalleşmesi normal mi veya diğer yandan yapay zeka daha ne kadar ilerleyebilir?
Doktorlar Yerini Dijital Doktorlara mı Bırakıyor?
Yapay zeka, hayatın her alanında olduğu gibi sağlık alanında da yoğun bir şekilde kullanılıyor. Özellikle dijital verilerin sürekli depolanması ihtiyacı, toplanan verilerin çeşitli algoritmalarla işlenmesi, teşhis yöntemlerinde makinelerin kullanılması yapay zekanın daha fazla geliştirilmesini ve ilerletilmesini zorunlu kılmaya başlıyor.
Geliştirilecek olan yapay zeka sistemlerinin tedavi yöntemlerinde önemli bir yer alması da doktorların yerlerini dijital doktorların alması ihtimalini doğuruyor. Bilim insanlarının bu konudaki düşünceleri ise; yapay zeka kullanımının özellikle radyoloji gibi görüntülenme alanlarında etkin olarak kullanılacağı, temel olarak insani kararların alınması gereken alanlarda yapay zekaya başvurulmayacağı yönünde. Yani bu noktada asıl amaç doktorların teşhis ve tedavi yöntemlerini hızlandırmak gibi görünüyor. Yine de robot doktorları göreceğimiz günlerin çok da uzak olmayacağını düşünüyorum. Zira Çin'de yapılan uygulamalarda başarılı sonuçların elde edildiği kanıtlanmış durumda. Bu durum sağlık alanındaki yeniliklere olumlu katkılar sağlayabilir ama şahsen ben tedavi anlamında yapay zeka ile üretilmiş bir robot doktor yerine, yıllarca eğitim görmüş ve bu işin uzmanı olmuş bir hekimin karar vermesini tercih ederim.
Yapay Zekanın Bir Diğer Boyutu: Çipler
Son günlerde gündeme gelen bir diğer yapay zeka örneği insanların derilerinin altına takılan çipler. Özellikle İsveç'te uygulanmaya başlayan bu çip takma yöntemi; kişileri kredi kartı, anahtar, kimlik gibi önemli bilgileri içeren eşyaları yanlarına almamalarını ve bu şekilde hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlıyor. Yani deri altına enjekte edilen pirinç tanesi büyüklüğündeki çiplerle insanlar evlerine anahtar kullanmadan girebiliyor, ödemelerini kredi kartı kullanmadan yapabiliyorlar.
Şu ana kadar İsveç'te çip taktıran kişi sayısının 4 bin kişiyi geçtiği biliniyor. Peki, bu İsveç modeli çip takma uygulaması ne kadar güvenilir? Her ne kadar hayatımızı kolaylaştıracak bir yol gibi görünse de derimizin altında her an her dakika var olan bir çip, benliğimize dair her şeyi kayıt altına alabilir ve gen haritamıza kadar tüm bilgilere sahip olabilir. Uzmanlar da bu noktada çip taktırmanın riskli olabileceğini ve çip taktıran insanların kobay olarak kullanılma ihtimali üzerinde duruyorlar.
Tüm bu uygulamaları göz önünde bulundurduğumuzda yapay zekanın insanlık adına bir yandan iyi, bir yandan tehlikeli olabileceğini söyleyebilirim. Robot doktorlar ve sağlık yazılımları, bir taraftan süreci harika bir şekilde hızlandırıp insan gücüne olan ihtiyacı azaltırken diğer taraftan sistem hataları yüzünden telafisi mümkün olmayan hatalara yol açabilirler. Elbette yıllar geçtikçe tüm riskler azaltılacaktır fakat en verimli sonucun yapay zeka-insan işbirliğiyle alınacağını düşünüyorum.
Sağlıkla ve Sevgiyle kalın, #evdekal
Paylaş