Paylaş
- Rezervasyonlara bakınca Avrupa’dan yüzde 15 turist artışı olacak gibi görünüyor. Rus turistte artış yüzde 18’i buluyor. İngilizlerde ortalama yüzde 20-25 dolayında. Aslında “kota” uygulamasak, bazı ülkelerden daha fazla turist gelebilir.
- Ne tür bir kota?
- Türk turizmini, otellerimizi bir-iki ülkeden gelecek turistlerin umuduna bırakmak istemiyoruz. Paylar biraz dengeli dağılsın istiyoruz. Aksi halde çöküş riski yaşayabiliyoruz.
Mehmet Ersoy, turizm sektöründe sıklıkla tartışılan, “Herşey dahil” sisteminin krizde Türkiye için avantaja dönüştüğünden emin:
- “Herşey dahil” sistemini en iyi Türkiye uyguluyor. Sürprizle karşılaşmak istemeyen turist o yüzden Türkiye’ye yöneldi.
Ersoy, Yunanistan, İspanya ve İtalya’nın geçen yıl turizmde yediği “ağır darbe”nin Türkiye’nin işine yaradığını gözlemlemiş:
- “Asla Türkiye’ye gitmem” anlayışında olanlar vardı. Geçen sezon onlar arasından bile gelenler oldu. Onlar ülkelerine memnun döndü. Şimdi yeni rezervasyonlarda bunun etkisini görüyoruz.
Ersoy, ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın sıkça gündeme getirdiği bir noktaya dikkat çekti:
- Yoğun turist çeken Antalya, Bodrum, Marmaris gibi bölgelere bakalım. Oteller, tatil köyleri 5 yıldızlı. Ancak, çevresi 1 yıldızlı. Bu durum fiyatları bile düşürüyor.
- Nasıl oluyor bu? Özel bir hesap yöntemi mi var?
- Elbette... Otel 5 yıldız, çevre 1 yıldız. Topla ikiye böl, birden bire 3 yıldıza düşüyoruz. Avrupalı tur operatörleri de bu durumda 3 yıldız üzerinden hesap yapmaya yöneliyor.
- Peki Avrupa ülkelerinde bu durum nasıl?
- Orada çevre 5 yıldızlı... Bu durumda 3 yıldızlı otelin fiyatı bile 4 yıldıza çıkabiliyor...
Mehmet Ersoy’a Etstur’un 2009 cirosu ve 2010 beklentisini sordum:
- 2009’u 300 milyon lirayla kapattık. 2010’da 350 milyon lirayı buluruz.
- Voyage Otelleri’nin (5 tesisi var) durumu nasıl?
- Geçen sezon 50 milyon Euro ciromuz vardı. Bu yıl 55 milyon Euro’ya çıkabilir.
- Genelde turizm geliri artışı olabilir mi?
- Geçen yıl turist sayısında Türkiye az da olsa artış yaşadı, gelirler düşük kaldı. Bunu da fiyatların düşüklüğüne bağlamamak gerek. 14 gün gelen turist, kalış süresini 10 güne indirmişti. Bu yıl hem turist sayısı, hem de gelir artışı bekliyoruz...
“Türkiye’ye asla gitmem” diyenleri bile çekmeye başladıklarına göre, turizm gelirinde artış beklemek çok da hayalci olmasa gerek...
Sigorta geldi, erken rezervasyon patladı
ETSTUR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, yerli turistin “erken rezervasyon”a ilgisinden memnun:
- Bu yıl erken rezervasyon kampanyasını sigortalı başlattık. 10-20 liralık sigorta maliyetine katlanan, belirlediği döneme 72 saat kala rezervasyonunu iptal etse de parası artık yanmıyor.
- Sigorta ilgiyi ne kadar artırdı?
- Bizde erken rezervasyon yaptıran ikiye katlandı.
- Bunların ne kadarı sigortalı?
- Yüzde 85’i sigortalı. Kalan yüzde 15’in yarısı balayı, diğer yarısı da emeklilerden oluşuyor.
- Yerli-yabancı turist fiyat farkı nasıl?
- Erken rezervasyondan ilk yararlananlar, yabancı turistle aynı fiyatı yakalıyor.
- Yabancı turistin erken rezervasyon alışkanlığı nedir?
- Avrupa’da erken rezervazyon yüzde 65 düzeyinde.
- Ya Türkiye’de?
- Bu yıl yüzde 50’ye çıkmasını bekliyoruz...
Sigortayla el ele yürüyen erken rezervasyon, hem müşteriyi, hem turizmciyi koruyor...
Sonuçta kazanan Türk turizmi oluyor...
Bodrum Belediye Başkanı yeni yatırım çekiyor
ETSTUR Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ersoy, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’dan övgüyle söz etti:
- Kendisi Bodrum’da attığı olumlu adımlarla bize cesaret verdi. Voyage Torba’nın içine 10 milyon Euro’ya “Voyage Butik” yapıyoruz. Üstelik 12 ay açık tutacağız.
- Bunda Mehmet Kocadon’un ne etkisi var?
- Voyage Butik’i 12 ay açık tutmamızı Sayın Kocadon istedi. Biz de onun çabalarına ayak uyduracağız. Ayrıca Bardakçı Koyu’nda da 5 milyon Euro’ya bir küçük tesis daha kuracağız.
15 milyon Euro’luk ek Voyage yatırımı, yerel yönetimlerin bu konudaki rolünü ortaya koymaya yetiyor...
‘Geri dönen malzemeyi izleme ekibi’ kurdu
MEHMET Ersoy’dan dinlediğim en iyi uygulamalardan biri, “Geri dönen malzemeyi izleme ekibi” oldu:
- Bir restorana gittiğinizde yemeği beğenmezseniz, nedenini işletmeci kolayca öğrenir. Oysa turistik tesislerdeki açık büfe sisteminde bu zordur. Müşteri yemeği alır, beğenmeyince
doğrudan çöpe gider.
- Nasıl bir çözüm ürettiniz?
- “Geri dönen malzemeyi izleme ekibi” kurduk. Bu ekip dökülen yemekleri izliyor. Hemen büfeden alıp yeniden tadımlar yapıyor ve yaptırıyor. Hatalar da kolaylıkla belirleniyor.
- Voyage Otelleri’nde yemek dökülmüyor mu artık?
- Önemli ölçüde azalttık. Ancak, izlemeyi kesmiyoruz, devam ediyoruz...
Gerçekten de otellerde, tatil köylerinde dökülen yemekleri gördükçe insanın içi yanıyor...
Bir tarafta aç insanlarımız, diğer tarafta dökülen yemekler...
Eğer, “Geri dönen malzemeyi izleme ekibi” sorunu çözebiliyorsa, onları kutlamak gerek...
En iyi viskiyi sunuyor müşteri yine inanmıyor
MEHMET Ersoy’un anlattığı bir örnek, güneydeki otel ve tatil köylerinde oluşan “kötü izlenim”in etkisini ortadan kaldırmanın pek kolay oldağını gösterdi:
- Müşteriye şişeden 12 yıllık kaliteli viski sunuyoruz. Yine de inanmayanlar oluyor...
- Neden?
- Maalesef öyle bir izlenim oluşmuş durumda.
- Bu izlenimi nasıl yeneceksiniz?
- Şimdi alkollü içki şirketleri bizzat kendi tabelalarını asacak, sunulan içkiye kefil olacak.
Rixos’un patronu Fettah Tamince, Antalya’daki bazı otellerde yaşanan “alkollü içki oyunu”nu anlatmış, Hürriyet’te manşet olunca kıyamet kopmuştu...
Voyage Otelleri’nin, “alkollü içkiye markalar doğrudan kefil” yöntemine geçmesi, turistik tesis işletmecilerinin bu konuda pek de masum olmadıklarını göstermiyor mu?
Paylaş