Yolcu beraberinde gelen 10 dikiş makinesinden 300 milyon dolar ciroya

Düşündüğünü hayata geçirme şansı yakaladı, İngiltere’nin Manchester kentinde tekstil mühendisliği eğitimini tamamladı. Dönerken çok yakın bir arkadaşıyla farklı bir kararda birleşti:

"Kesin dönüş yaparken herkes ’yolcu beraberi’ hakkını buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon gibi ev eşyaları için kullanıyor. Biz 10 tane dikiş makinesi götürelim, birlikte bir iş yaparız."

Cemiloğlu, 10 dikiş makinesiyle Türkiye’ye döndü. Ancak, arkadaşı son anda karar değiştirdi: "Çok varlıklı bir ailenin kızıyla evleniyorum. Seninle ortak işe girmekten vazgeçtim."

İş başa düştü, Burç Cemiloğlu, Bayrampaşa’da tuttuğu küçük dükkanı 10 dikiş makinesiyle atölyeye dönüştürüp, fason üretime geçti. Kısa süre sonra üretim alanını 500 metrekareye çıkardı. Bu sırada ihracatı denedi, başarıyı yakalayınca Almanya’da ofis açtı.

1980’lerin ortalarına doğru tekstil-konfeksiyon sektörüne giren Cemiloğlu, artık büyüme şansı yakalamıştı. İlk büyük fabrikasını İstanbul Yenibosna’da 40 bin metrekarelik alana kurdu.

Bir yandan fason üretimde büyüyen Cemiloğlu, diğer taraftan şirketlerini Unitim Holding çatısı altında topladı. Kimileri fason üretim yaptıkları olmak üzere dünyaca ünlü markaları Türkiye pazarına da getirerek, perakende sektöründe de öne çıktı.

Unitim’i son dönemlerde en çok gündemde tutan adımlardan biri Harvey Nichols gibi en pahalı ürünlerin yer aldığı mağazayı Türkiye’de açmak oldu. Unitim, benzeri bir hareketi de Londra’daki ünlü restoran Hakkasan’ı 8-10 milyon dolarlık yatırımla İstanbul’a çekerek yaptı.

Unitim Holding’in bünyesinde dünyaca ünlü 12 markanın temsilciliği, toplam 220 mağaza var. Perakendeciliği Türkiye ile de sınırlı değil. Mağaza ve ofisleri Romanya, Bulgaristan, Rusya, Ukrayna, Kazakistan, Moldova ve Azerbaycan’da da giderek artıyor. Bu ülkelerde toplam 80 mağazaya ulaşmış bulunuyor. Unitim, perakendeden 200, üretimden de 100 milyon dolar ciro yapıyor.

Burç Cemiloğlu’na dikkat ediyorum, tekstil-konfeksiyon sektöründeki birçok arkadaşının aksine ağzından hiç "yandık, bittik" gibi yakınmalar çıkmıyor: "Basit ürünlerde ısrarın anlamı yok. O ürünlerde Çin’e karşı dayanmak mümkün değil. Ünlü markalara, kaliteli ürünler yapıyoruz. Düşük kur baskısına rağmen işlerimiz büyüyor. Türkiye’nin katma değeri yüksek, kaliteli ürünlerde şansı var."

Unitim, Düzce’deki fabrikasında iyi bir verimlilik düzeyi yakalamış. Çin’den 20 dolayında fabrika sahibi gelip, Düzce’deki fabrikada incelemeler yapmış.

Hükümetin tekstil, konfeksiyon, deri gibi emek yoğun, ihracatta büyük yeri olan sektörlerin sıkıntısını giderme arayışı önemli. Ancak, sektörün de, Çin’le aynı tip ürünlerle yarışmayı bırakıp, yeni kulvarlara yüklenmesi gerekmez mi...

20 Çinli patron Unitim’in Düzce fabrikasını inceliyorsa, uyguladığı modelde "yandım, bittim" demesini önleyen bir "bit yeniği" olmalı...

Trakya’da işçi bulamadı fabrikayı Düzce’ye kurdu

BURÇ Cemiloğlu, İstanbul dışında konfeksiyon yatırımı planlarken öncelikle Trakya Bölgesi’ni düşündü. Araştırmalarından her nasılsa, "Trakya’da işçi sıkıntısı çekilebileceği" sonucu çıktı.

Bunun üzerine ibreyi Düzce’ye çevirdi. Cemiloğlu’na ilk gelen veri, "Düzce’de 54 tane biçki-dikiş kursu ve okulu var" oldu. Bu veri, konfeksiyonda çalıştıracak eleman çokluğuna bir işaretti.

Cemiloğlu, Düzce’de yatırıma başladığı yıl büyük depreme denk geldi. Deprem üzerine Düzce’den kopanlar olsa da o yatırımını durdurmayıp, sürdürdü.

Cemiloğlu’nun Unitim Holding’ine bağlı Düzce fabrikasında şimdi 1600 kişi çalışıyor...

İki kurban kestim, Feng Şui gurusu anında kaçtı

BURÇ Cemiloğlu’nun Hakkasan’ı İstanbul Levent’teki Kanyon’da açma çalışmaları sırasında restoranın yaratıcısı Alan Yau’nun getirdiği Hong Kong’lu Feng Şui gurusu yüzünden epey uğraştığı biliniyor.

Fank Şui gurusu, başta bara yakın noktalar olmak üzere, restoranın bazı noktalarına "bereket getirir" inancıyla bozuk para gömmek istemesi, bu yüzden yapılmış tabanın sökülmesi, Burç Cemiloğlu’nu epey şaşırtmış.

Burç Cemiloğlu, çalışmalar tamamlanıp, restoran açılışa hazır hale gelince, Fenk Şui kriterlerine Türk usulü yanıt vermiş ve terasta iki kurban birden kestirmiş.

Kurban kesildiği anda Feng Şui gurusu başta olmak üzere, restorandaki Çinli çalışanların hepsi köşe bucak kaçmış.

Hakkasan’da sandalye başına 1.5 müşteri bizim için iyi

UNİTİM Holding’in patronu Burç Cemiloğlu, son yıllarda Londra’ya her gittiğinde soluğu aldığı Hakkasan Restoranı epey uğraş ve 8-10 milyon dolarlık yatırımla İstanbul’daki Kanyon’a getirmişti:

 Hakkasan’dan memnun musunuz?

- Halen müşterilerimizin çoğu perşembe-pazartesi güneyde, denizde oluyor. İlk açıldığımız günlerde 150 kişilik bekleme listeleri vardı. Yaz sezonunda böyle bir doluluk yok. Ama Hakkasan’ı İstanbul’a getirdiğim için memnunum.

 Londra’yla karşılaştırma yaparsak, İstanbul’da doluluk nasıl?

- Londra’da sandalye başına gecede düşen müşteri 3’ü buluyor. Bizde ortalama 1.5 olursa iyi sayılır.

Londra’daki Hakkasan Restoran’da bir masa üç kez müşteri değiştiriyor. Restoran yönetimi bu trafiği sürdürebilmek için müşterilere genelde süre sınırı koyuyor.

Cemiloğlu, İstanbul’da müşterilerin sıkboğaz edilmesini istemiyor...