UÇAKTA Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın hazırladığı kitapçığı inceliyorum...
Yüzölçümü 33 bin 843 kilometrekare, nüfusu 4.2 milyon, kişi başına geliri 619 dolar... Resmi adı Moldova Cumhuriyeti...
Türkiye’de kişi başına gelirin 2004 sonu itibariyle 4 bin dolar olduğu dikkate alındığında Moldova’daki yoksulluk daha iyi anlaşılıyor.
Prof. Kenan Mortan, yeni hazırladığı rapora atıf yapıyor: ‘Moldovalı, bizim Mardinlilerden daha yoksul... Aralarında 200 dolar fark var.’
Moldova’nın başkenti Kişinev Havaalanı’ndan Dedeman Oteli’ne giderken şehrin içindeki yemyeşil bitki örtüsü ve ağaçlar dikkati çekiyor.
Ağaçların arasından zar-zor görünen binalar dökülüyor. Ama yeşil örtünün arasından o kötü görüntüyü görmek için neredeyse özel çaba harcamak gerekiyor. Bir anlamda, ‘Doğanın yeşili yoksulluğun üzerini örtmüş’ izlenimi veriyor.
Bu izlenimimi Türkiye’nin Kişinev Büyükelçisi Fatma Fırat Topçuoğlu’na aktarıyorum, gülümsüyor: ‘Moldova, Avrupa’nın en yeşil bölgesidir...’
Kısa otele yerleşme molasının ardından Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve beraberindeki işadamları görüşmelere başlıyor. Gezinin ikinci günü Gagauz Özerk Bölgesi’ndeki görüşme ve incelemelere ayrılıyor.
Gagauz Özerk Bölgesi meclis binasının önünde Komrat Devlet Üniversitesi’nde öğrenim gören Türk öğrencilerle karşılaşıyoruz. Matematik bölümünden bir öğrenci ayda 100 dolarla geçinebildiğini belirtiyor.
Zaten bölgede aylık maaş ve ücretler de 50-150 dolar arasında değişiyor. Nitekim Cavit Çağlar ve Şükrü Şankaya’ya ait Yeşim Tekstil’e fason üretim yapan bölgenin en büyük tesisi Asena Tekstil’in patronu Ahmet Şekercigiller de bu rakamları teyit ediyor.
Büyükelçi Fatma Fırat Topçuoğlu’na soruyorum: ‘Gagauz Özerk Bölgesi’nde gelir düzeyi Moldova ortalamasının daha da altında değil mi?’
Topçuoğlu’nun yanıtına bakılırsa durum vahim: ‘Kişi başına milli gelir 300 dolar civarında...Moldova ortalaması ise 400 dolar...’
‘Nasıl olur?DTM’nin kitapçığında Moldova için 619 dolar kişi başına gelir bilgisi yer alıyor...’
Topçuoğlu, farklılığın nedenini şöyle açıklıyor: ‘Dünya Bankası verilerine göre 619 dolar. Ancak, kendileri 400 dolar olarak hesaplıyor...’
Bir yanda müthiş yoksulluk, diğer yanda ülkenin her yerinde göz alabildiğine uzanan yeşillik... Moldovalıların, Gagauzların yeşile, verimli toprağa verdiği önemi Asena Tekstil’in patronu Ahmet Şekercigiller’in anlattıkları çok güzel ortaya koyuyor:
‘Yeni fabrika için temel kazdık.Ekoloji ile ilgili müdürlükten bir ekip inceleme yaptı. ‘Temelde hálá verimli toprak var. Biraz daha kazın, o toprakları da tarımda kullanılabilecek şekilde gerekli bölgelere dökün’ dediler.Biz de gerekeni yaptık...’
İşte böyle...
Moldova’daki yeşil örtü, yoksulluğu görünmez hale getirmiş...
Bu örtünün altından daha iyi refah düzeyi, zenginlik çıkar mı?..
Bu yönde çaba da var umut da...
Moldova’nın gelişmesinde Türkiye’ye büyük iş düşecek gibi...
Lenin bizim tarihimiz ona asla dokunmayız
GAGAUZ Yeri Meclis binasının önündeki Lenin heykeli tüm heybetiyle duruyor. CHP Milletvekili Muharrem İnce, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in koluna giriyor:
‘Gelin Lenin heykeli önünde birlikte poz verelim...’
Fotoğrafı çektikten sonra Gagauz Yeri Meclis Başkan Yardımcısı Georgiy Molla’ya sordum:
‘Glasnost sonrası Sovyetler Birliği dağılırken birçok yerdeki Lenin heykelleri yerle bir edildi.Sizdeki dimdik ayakta duruyor.Nasıl oldu bu?’
Molla’nın yanıtı çok mantıklı: ‘Halkımız Lenin heykeline dokunmadı.Biz de burada kalması yönünde karara vardık.O heykel, o dönemde yaşadıklarımız bizim tarihimiz.Neden onu kaldıralım?Bakın bu önümüzdeki ana yolun adı da Lenin Caddesi...O dönemin cadde ve sokak isimlerine dokunmadık.Onları değiştirmek de çok masraflı olacaktı, yapmadık...’
Tarihe sahip çıkmak... Tarihten ders almak... Gerçekten çok önemli...