Yılmaz’ı Yüce Divan’a götüren Türkbank’ı yeniden diriltme planı

"Türkbank’ın bankacılık lisansı iptal edildi ama tüzel kişiliği bizde. Yani, marka TMSF’de. Bu markayı yeniden bankacılık sistemine kazandırmak istiyoruz. Hem TMSF’ye de bir gelir kalemi olur."

Ahmet Ertürk, daha sonra bu yöndeki düşüncesini başka bir konuda konuşurlarken Devlet Bakanı Ali Babacan’a da açtı. Babacan, doğrudan kendine bağlı bir iş olmamakla birlikte, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) görüşünü öğrenip, kendisine döneceğini bildirdi.

Babacan, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’le görüştükten sonra Ertürk’ü aradı: "Tevfik Bey bu işe pek sıcak bakmıyor. 2000’den beri yeni banka lisansı vermediklerini, çok sayıda başvurunun ellerinde beklediğini belirtiyor ve Türkbank için ayrıcalık yapamayacaklarını söylüyor. Bence haklılar."

Ertürk de Tevfik Bilgin’in itirazına hak verdi. Gerçekten de Türkbank’ın lisansının geri döndürülmesi halinde batan bankaların isimleriyle ilgili yeni bir tartışma başlayabilirdi. Halit Cıngıllıoğlu çıkıp, "Danıştay beni haklı buldu. Gerçi dolaylı yoldan banka sahibi oldum ama ben Demirbank’ımı yeniden kurmak isterim" diyebilirdi.

Aynı itiraz TMSF’yle uzun süre hesaplaşan ancak artık anlaşma aşamasına gelen Kentbank’ın eski sahibi Mustafa Süzer’den de şöyle gelebilirdi: "Danıştay, Kentbank’ın kapatılmasını haksız buldu. Verin lisansımı."

Ancak, Ertürk kafasındaki Türkbank planını farklı formüllerle geliştirmeyi de ihmal etmedi. TMSF, tahsilat hedefini 21.5 milyar dolara yükseltmiş, batık bankaların kırıntılarından bile ciddi gelir elde edilmesi gereği doğmuştu.

Ertürk, bu kez şöyle bir plan geliştirdi:

TMSF’nin elinde Bayındırbank’ın lisansı var. Şu anda adı "Birleşik Fon Bankası". TMSF’nin bu bankaya pek ihtiyacı kalmadı. Bu lisansı satmak söz konusu olabilir. "Birleşik Fon Bankası"na gelebilecek taleple Türkbank gibi bir markaya yönelecek talep arasında ciddi fark yaşanabilir.

Öyleyse TMSF, elindeki "Birleşik Fon Bankası"yla Türkbank adını aynı çatıda buluşturamaz mı? Yani, tasfiyesi süren Türkbank’ın adı, "Birleşik Fon Bankası"na devredilir, tasfiyesi yine sürer. Türkbank’a dönüşecek "Birleşik Fon Bankası" yeni adıyla satışa çıkarılabilir.

Peki bu durumda BDDK’dan yeni izin almaya gerek var mı? Ahmet Ertürk’ün ilk değerlendirmesine göre yok: "Bayındırbank’ın adını rahatlıkla ’Birleşik Fon Bankası’ olarak değeştirdik. Şimdi de yapacağımız aynı bankaya ’Türk Ticaret Bankası-Türkbank’ demek o kadar."

Ertürk’ün planına bakılırsa, BDDK’nın "Türkbank’ın lisansını yenilemem" görüşüne rağmen TMSF yine de "Türkbank’ı canlandırma"yı deneyecek.

Adı el konulmasından önce yer altı dünyasıyla bütünleşen, eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner’i Yüce Divan’a götüren Türkbank’ın bu yöntemle "canlanması" mümkün mü?

Ertürk’e kalırsa "evet" ama... Eğer yoluna çıkan olmazsa...

Türk Eğitim Vakfı laikliğe taraftır

KURUCU önderliğini Vehbi Koç’un yaptığı Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) 40’ıncı kuruluş yıldönümü gecesi... Gecenin onur konuğu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile eşi Semra Sezer...

Salona her göz gezdirene, "Bütün iş dünyası burada" dedirten bir ortam var. Bu ortam, iş dünyasının TEV’e sahip çıktığının bir göstergesi...

TEV Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, kürsüye çıktığında, öncelikle Vakfın "hiçbir ailenin, kurumun tarafı" olmadığına vurgu yaptı.

Yırcalı, sözlerini tamamlarken, TEV’in "taraflılığını" şöyle sıraladı:

Cumhuriyete tarafız.

Demokrasiye tarafız.

Laikliğe tarafız.

Atatürkçülüğe tarafız.

Eğitimli gence tarafız.

Bu sözler üzerine salonda güçlü alkış yükseldi...

TEV’in 40 yıllık bilançosuna baktım... 151 bin gence 91 milyon dolarlık katkı...

TEV, bir güçlü alkışı da bu bilançoyla hakediyor...