* BUTGEM (Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Vakfı).
Ardından Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 38 bin metrekare alanda kurulu, 12 bin metrekare kapalı alanı bulunan BUTGEM’in yolunu tuttuk.
Bizi kapıda BUTGEM’e kendini adamış, 200 milyon dolar cirolu Ermetal Şirketler Grubu’nun patronu Fahrettin Gülener karşıladı:
- Sac-metal tasarımından, makine tasarımına, CNC operatörlüğünden konfeksiyon tasarımına, dış ticaret ve kambiyodan, web tasarımına kadar farklı alanlarda ortalama 950 kişiye kurs veriyoruz. Dönem dönem kursiyer sayımız 1200’e kadar çıkıyor.
Gülener, kursa katılanların eğitim durumlarına değindi:
- Önceleri lise ve meslek lisesi öğrencileri kurslarımıza daha çok ilgi gösterirdi. Daha sonra iki yıllık meslek yüksek okulu mezunları devreye girdi. Son dönemlerde makine mühendisleri de kurslarımıza katılır oldu.
- Neden?
- Yeni mezun makine mühendisleri işe başvurduklarında şirketler, “BUTGEM’den sertifikan var mı?” diye soruyor. O yüzden makine mühendisi kursiyerlerimiz oluştu.
- Böyle kaç kişi var?
- 20’şer kişilik 5 sınıfımız yeni mezun makine mühendislerinden oluşuyor.
- Zaman kaybını önlemek açısından üniversiteyle işbirliği yapıp, mezuniyet öncesi o çocukları kurslara monte edemiyor musunuz?
- Yeni yeni başladık.
Düşünsenize 4-5 yıl öğrenim gören genç, “makine mühendisi” diplomasını eline alıyor...
İş için başvurduğunda, “Üstüne bir de kurs görmen gerekiyor” yanıtı alıyor...
Bu durum, üniversite-sanayi işbirliğinin önemini ortaya koyuyor.
Yüzde 70’i anında işe giriyor
İLHAN Parseker, Celal Sönmez ve Fahrettin Gülener, BUTGEM’i anlatırken, sık sık kursiyerlerin iş bulma oranına vurgu yaptı:
- BUTGEM’de kursa katılanların yüzde 70’i hemen iş buluyor.
- Kursiyerlerden ücret alıyor musunuz?
Gülener yanıtladı:
- Hayır... Tek kuruş almayız.
- Peki bir öğrencinin size maliyeti ne kadar?
- 8 aylık kurslarda 1000-1200 lirayı buluyor.
Celal Sönmez araya girdi:
- Bu yıl BUTGEM’e odadan ayırdığımız bütçe 3 milyon lira.
Otomotive tel araba yaparak ısınıyorlar
İLHAN Parseker, Celal Sönmez ve Fahrettin Gülener’le BUTGEM’i gezerken, tezgahların başında telden araba yapan ilköğretim çağında çocukları gördük. Sönmez, bir kız çocuğun yanıbaşına oturup, yardım etti. BUTGEM ekibi bilgi verdi:
- Çocuklar sokakta gezeceğine el becerisi kazansın diye uğraşıyoruz. 4-5 hafta boyunca buradalar. Herbirinin birer takım çantası, gözlüğü var.
15-16 milyon dolarlık meslek eğitimi merkeziFAHRETTİN Gülener, BUTGEM’in temellerinin 26 yıl önce küçük bir sınıfta başlayan eğitimle atıldığını belirtip, ekledi:
- Bugün Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın BUTGEM’e ayırdığı 38 bin metrekarelik alanın metrekare değeri 300 dolardır. 12 bin metrekarelik kapalı alanımızın metrekare değeri 400-450 dolardır.
Gülener’in verilerinden yola çıkıp hesapladım, toplam 15-16 milyon dolarlık bir değer ortaya çıktı. Bir yandan da İlhan Parseker’i yokladım:
- Yönetiminde bulunduğunuz Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) İşkur’la birlikte ortaya koyduğu “Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri”nin çok güzel bir örneğini siz burada ortaya koymuşsunuz. Kursiyerlere siz de günde 15 lira cep harçlığı veremez misiniz?
- Bizim öyle bir kaynağımız yok.
- Madem öyle BUTGEM’i UMEM kapsamına alamazlar mı?
- Bilemiyorum, konuşmak gerek...
BUTGEM’in hedefinde kursiyer sayısını yıllık 5 bine çıkarma hedefi var. İşkur, günde 15 liralık harçlıkla devreye girerse, 5 bin hedefine hemen ulaşılır...
Süt, yoğurt ve peynire asıldı, cirosuyla otomotiv devlerinin ensesine yapıştıÇARŞAMBA günü Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’na (BTSO) girdiğimde, Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez ile Meclis Başkanı İlhan Parseker’in “Bursa’nın 250 Büyük Firması” araştırmasının sonuçlarıyla ilgili sunumu başlamıştı.
Bir yandan onları izlerken, diğer taraftan tabloyu incelemeye başladım. Tabloda bana en çarpıcı gelen noktalardan biri, Yönetim Kurulu Başkanlığını Muharrem Yılmaz’ın yürüttüğü Sütaş Süt Ürünleri A.Ş.’nin sırasıydı:
* Sıra No 5: Sütaş Süt Ürünleri A.Ş. (Cirosu 650.1 milyon lira)
Tablonun birinci sırasında 5.7 milyar liralık cirosuyla Oyak-Renault Fabrikaları A.Ş., ikinci sırada 5.1 milyar liralık ciroyla Tofaş Türk Otomobil A.Ş. ve üçüncü sırada da otomotiv yan sanayi şirketi Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. 1 milyar 144 milyon liralık ciroyla yerini almıştı. Onları 1 milyar 142 milyon liralık ciroyla Borçelik Çelik Sanayi izliyordu.
Sunumun bitiminde Celal Sönmez’e sordum:
- Bursa, otomotivden önce tekstil-konfeksiyon kentiydi. Yaşanan krizlere karşın, kent tekstildeki yerini belirli ölçülerde koruyor. Sütaş’ın aradan sıyrılıp, 5’nci sıraya yerleşmesini nasıl yorumluyorsunuz:
- Muharrem Yılmaz benim çocukluktan beri arkadaşım. Süt sektörüne gönül vermiş bir insan. Çok çaba harcadı, Sütaş’ı Türkiye’nin önde gelen markalarından biri yaptı. Tablodaki yeri de onun çabalarının sonucudur.
Daha sonraki sohbet bölümünde Celal Sönmez’den Sütaş’ın başlangıçtan itibaren “Bursa’nın 250 Büyük Firması” tablosundaki yeriyle ilgili bir döküm istedim. Önüme 1997-2009’u kapsayan 13 yıllık tablo geldi.
Baktım, Sütaş 1997 yılında 9.9 milyon liralık cirosuyla listeye 28’inci sıradan girmiş. 1998’de 22.9 milyon liraya yükselip, 22’nci sıraya atlamış. Sütaş’ın tablodaki yükselişi istikrarlı şekilde sürmüş.
2005 yılında 328.1 milyon liralık ciro, Sütaş’ı ilk 10 arasına yerleştirmiş. 2008 yılındaki 577.5 milyon liralık ciroyla 6’ncı sıraya yükselen Sütaş, 2009’da da 650.1 milyon liralık ciroyla 5’inci olmuş.
Haziran ayı ortasında Muharrem Yılmaz’la birlikte Karacabey’e gitmiş, hem fabrikayı, hem de çiftlik bölümünü gezmiştik. Yılmaz, şu iki noktanın altını çizmişti:
· Süt, sonsuz doğal kaynaklardan yaratılan en yüksek katma değerli üründür. Güneş, toprak, su buluşur, sıfırdan, kilosu 10 liraya kadar çıkabilen ürünler ortaya konulur.
· Süt, zenginleşme ve servet yapabilmek için müthiş bir kaynaktır. Toplumun her kesimine katkı sağlar. Ayrıca da zenginleşmeyi adil paylaştırır.
Bursa’dan dönüşte akşam Harranova, Maret ve SEK’i bünyesinde bulunduran Koç Grubu’na bağlı Tat Konserve’nin Genel Müdürü Güçlü Toker’le buluştum. Sütaş’la ilgili izlenimimi ona da aktardım:
- Sütaş’ın sadece sütle 650 milyon liralık ciroya ulaşması büyük başarıdır. Türkiye’nin bunu görmesi, tarım ve hayvancılıkta doğru stratejiyi benimsemesi gerekir.
Oyak Renault’yla, Tofaş Türk’le karşılaştırıldığında Sütaş’ın her biriyle aralarında 4 milyar lirayı aşan ciro farkı var...
Yani, her iki otomotiv devimiz de Sütaş’a 4’er milyar liralık fark atıyor...
Ancak, Sütaş’ın sütle yükselişi üzerinde de durmak gerekiyor...