Paylaş
Hakkı Yıldız, Osman Benzeş ve Peter Catalino (Soldan sağa)
İsviçre merkezli dünya ilaç devi Novartis’in Türkiye Başkanı Peter Catalino, 15 Temmuz 2016 gecesi İstanbul’daki evindeydi. Hain darbe girişimini ekibinin telefonlarıyla öğrendi. Pencereden baktı, köprüdeki olağanüstü hareketliliği gördü. Derken F-16 ve helikopter sesleri birbirine karıştı. Sabaha kadar uyuyamadı, olayların akışını izledi, olanı biteni anlamaya çalıştı. Gece boyu iletişimde olduğu şirketteki ekibine talimat verdi:
“İlaç tedarikinde herhangi bir aksama olmamalı.”
Ertesi sabah (16 Temmuz 2016 Cumartesi) evinin bulunduğu semtte dolaştı, şu gözlemi yaptı:
“Sokakta hayatın hızla normale döndüğünü gördüm. Köprülerde trafik normale dönüyor, mağaza ve restoranlar açılıyordu.”
Ardından fabrikalarını yokladı:
“Bizde de hiç aksaklık yaşanmadığını anladım. Faaliyetlerimiz hızla normale dönmüştü.”
Novartis’in Basel’deki merkezinden üst düzey yöneticiler Catalino’yu aradı. Yöneticiler ilk anda endişeliydi, Catalino yatıştırdı. 16 Temmuz 2016 günü grubun Türkiye’ye yaklaşımı şu ortak kararla teyit edildi: “60 yılı aşkın süredir ülkede faaliyet gösteren Novartis, istikrarlı ve sağlam bir demokrasinin, Türkiye’nin sahip olduğu gücün ana bileşeni olduğuna inanıyor.”
Catalino ile hain darbe girişiminden 15-20 gün sonra buluştuğumuzda, o günle ilgili ilk izlenimlerini anlattıktan sonra şu mesajı verdi: “Türkiye’de halen dört üretim merkezimiz var. Ülkenizde önemli yatırımlarımızı sürdürmeye kararlıyız. Türk halkına ve hükümete güveniyoruz. Son olaylar sırasında Türkiye’deki operasyonlarımızda olumsuzluk yaşamadık.
O günlerde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen uluslararası yatırımcılar toplantısına da katılmıştı:
“Grubumuz Türkiye’deki yatırımlarını artırma konusunda her zaman pozitifti. 15 Temmuz sonrası ekonomiyi güçlendirmek ve daha fazla yabancı yatırımcı çekmek adına hükümetten gelen güncel ve gelecek potansiyel adımların yeni fırsatlar doğurmasını bekliyorum.”
‘KORKMA, DİREKLERİ DİK’
15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişiminden sonraki pazartesi günü... 18 Temmuz 2016... Yıldızlar Yatırım Holding İcra Başkanı Hakkı Yıldız, grubun Kocaeli’de başladığı yatırımın şantiyesine gitti. İnşaatı üstlenen şirket yönetimi ve işçileri tedirgindi:
“İnşaat duracak mı? Yatırım ertelenecek mi?”
O gün binanın çelik direkleri dikilecekti. Yıldız, hiç tereddüt etmeden kararını bildirdi:
“Sembolik de olsa o direkler dikilecek.”
Ekibin şevkini artırmak için sürdürdü: “Kesinlikle durmak yok. Her zamankinden daha hızlı ilerlememiz lazım.”
10 gün sonra Hakkı Yıldız’la buluştum, o gün şantiyeye yeniden uğramıştı, izlenimini aktardı: “İnşaatımızda çalışanların performansının arttığını gördüm.” Bu vatana sahip çıkan milli irade, işgücünü ortaya koyarken de kendini hissettiriyordu.
Ardından ekledi:
“Yatırımdan, üretimden korkmayacaksın. Hiçbir zaman projelerini ertelemeyeceksin. Çünkü ülkemiz yatırımla, üretimle büyüyecek.”
Bu yazıyı yazarken Hakkı Yıldız’a yatırımın hangi aşamada olduğunu sordum, şu yanıtı aldım:
“Yüzde 70 üretime başladık...”
İŞÇİ DE DESTAN YAZDI
Aynı günlerde Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) ilk başkanlarından, APS Giyim’in patronu Osman Benzeş aradı:
“16 Temmuz 2016 Cumartesi ve sonraki günlerde Merzifon’daki fabrikamızı görmen lazımdı. Personel, darbe girişimi havasını dağıtmak istercesine şevkle çalıştı.”
Sonra şu mesajı verdi:
“Vatandaş meydanlarda, işçi fabrikalarda destan yazdı...”
...
Hain darbe girişiminin en sıcak günlerinde yerli-yabancı çok sayıda yatırımcı, iş insanı ile görüştüm.
Hemen hepsinin duruşu, tavrı bu yazıya aldığım örneklerden farklı değildi. Bu duruş, FETÖ’nün darbe girişiminin ekonomiye verdiği zararın süresinin çok daha uzun sürmesini frenledi.
Türkiye’nin 2017’de yüzde 7.4’lük büyümeyle dünyada öne çıkması, yerli-yabancı iş insanlarının, çalışanların işlerine sahip çıkmasıyla gerçekleşti.
YÜZDE 20 KÜÇÜLSEK BİLE BUNA DA ŞÜKÜR, YA DARBE OLSAYDI!
15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sonrasında iş dünyasıyla sohbetlerden aklımda kalan en çarpıcı cümle, Ziylan Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan’dan duyduğum mesaj oldu. Ziylan’a işlerin, piyasanın durumunu her sorduğumda şu yanıtı aldım: “Darbe girişimi piyasayı elbette olumsuz etkiledi. Görünen o ki 2016’da işlerimiz yüzde 15-20 küçülecek.”
Her seferinde şunu ekledi: “Allah korusun, ya hain darbe girişimi başarılı olsaydı? O zaman tüm varlıklarımız elimizden giderdi. Vatanımızın geleceği tehlikeye girerdi.”
Sonra da şu noktanın altını çizdi:
“Bu kadar büyük bir tehlikeyi vatandaşın demokrasiye sahip çıkmasıyla atlattıktan sonra şirketimiz, işlerimiz yüzde 15-20 küçülsün, o kadar da dert edilecek bir durum değil. Önemli olan vatanımız, demokrasimiz. İşlerin, şirketlerin durumu yeniden toparlanır...”
ÜRETİM VE İSTİHDAMLA ÖZGÜVENİ YÜKSELTELİM
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, darbe girişiminin etkisinin çok yeni olduğu günlerde şu mesajı verdi:
“Güçlü Türkiye için güçlü ekonomiye ihtiyaç var. Gün, her zamankinden daha fazla sorumluluk hissiyle çalışma günüdür.”
Şu noktanın altını özellikle çizdi: “İş dünyası olarak üretmediğimiz, istihdam yaratmadığımız, insanların özgüvenini yükseltmediğimiz takdirde alçakça girişimlerden kurtulamayız.”
İlk dönemde yapılan hesaplamalara göre darbe girişiminin ekonomiye faturası 50 milyar lirayı buldu.
Ancak, patronundan işçisine, kamuda görev yapanlara kadar her kesimin işine odaklanması, o faturanın hızla kapanmasını sağladı.
SON 24 SAATTE NE OLDU?
Paylaş