Paylaş
Cerf, Google Türkiye Genel Müdürü Bülent Hiçsönmez’in de eşlik ettiği sohbete Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Harf Devrimi’yle başladı:
- Latin alfabesi Türkçeye daha çok yakışıyor. Atatürk’ün böyle bir dönüşümü başarması büyük olay.
Ardından internetin hayatımıza ilk girdiği günlere, 40 yıl önceye döndü:
- İnternetin ilk yaygın kullanımı 40 yıl önce başladı. Ancak, biz ondan 4 yıl önce çalışmaları başlatmıştık. O çalışmalar sırasında bir patentleme yoluna gitmeyi hiç düşünmedik. İstedik ki interneti herkes rahatça kullansın, büyüme de öyle sağlansın. Aslında Google da çalışmalarını bu yaklaşımla sürdürüyor.
İnternetin hayatımıza girmesinin şirketlerin, ülkelerin büyümesine katkısı üzerinde durdu:
- Ben Londra’da yaşıyorum. İngiltere’nin milli gelirine internetin yaptığı katkının yüzde 8-9’lara ulaştığını biliyorum. Bu etki giderek artıyor. İnternet, dünyanın herhangi bir köşesindeki lokal şirketin dünyaya açılmasını alabildiğine kolaylaştırıyor.
Türkiye’deki internet kullanım yaygınlığına değindi:
- Türkiye’de internet penetresyonu yüzde 47-50 düzeyinde. Bu oran, yüzde 40 olan dünya ortalamasıyla karşılaştırıldığında iyi görünüyor. Ancak, Avrupa’daki yüzde 65’lik penetrasyona göre düşük kalıyor.
“Bilgi güçtür” deyiminin günümüzde değiştiğini vurguladı:
- Paylaşılan bilgi güçtür.
Bu noktadan hareketle şu tavsiyede bulundu:
- Artık dünyanın elinde bilginin paylaşılmasını sağlayan çok önemli bir altyapı var. Bu, bir tepeye tırmanmaya benziyor. Şimdi tepeye çıkmış, uçmaya hazır durumdayız. Bu altyapı kullanılarak yeni çözümler, uygulamalar üretilebilir. Hükümetler eğitimde gençleri bu yönde teşvik etmeli.
Google’ın gençlerin uygulama ve çözümler geliştirmesi için fırsatlar sunduğunu kaydetti:
- Google Türkiye ekibi de burada gençlerin önünü açan projelere imza atıyor.
Sonra teknolojinin gelişmesinde devlet desteğinin önemine dikkat çekti:
- ABD’de Silikon Vadisi’ndeki şirketleri incelerseniz, devlet desteğinin onların önünü nasıl açtığını görürsünüz. Özellikle Ar-Ge ve girişim destekleri büyük önem taşıyor. Ayrıca, geliştirilen hizmet ve ürünlere kamunun alıcı olması, talep yaratması da önemli destek rolü oynuyor.
Ar-Ge teşvikleri, bireysel genç girişimcilere verilen 100 bin lira hibe, dünyada oluşan “teknoloji tepesi”nden “uçacak” Türkler’i ortaya çıkarmaya yeter mi?
Filtrelemek yerine doğruyu ve yanlışı sorgulamak gerekiyor
GOOGLE Başkan Yardımcısı Vinton G. Cerf’e dünyanın çeştitli ülkelerinde zaman zaman internet konusunda kısıtlamaların gündeme geldiğini anımsattım:
- En kolay iş filtre koymaktır. Ancak, ben bu yöntemi doğru bulmuyorum. En iyisi gençlere doğruyu-yanlışı sorgulamayı öğretmektir.
Dünyada kötü içerikleri tümüyle yok etmenin mümkün olmadığına değindi:
- Kötü içeriğin bulunduğu yer sadece internet ortamı değil ki. İstenmeyen içerikler çeşitli medya organlarında ve kitaplarda da var. Bunların tamamını ortadan kaldıramayız. En iyisi sorgulayan, kötüyü-iyiyi ayırt edebilen gençler yetiştirmek.
Paylaş