Türkiye’yi ‘stratejik’ görüyor, yatırımda ‘klinik’le yetiniyor

- Novo Nordisk, aynı adı taşıyan vakıf tarafından yönetiliyor. 1923’ten beri diyabetliler için yeni ve daha iyi tedaviler geliştirmeye odaklı faaliyette bulunuyor. 165’i aşkın ülkede hastalara hizmet sunuyor.

Şiketin insülinlerinin Türkiye’ye ilk kez 1974’te girdiğini belirtip, sürdürdü:

- Novo Nordisk Sağlık Ürünleri adlı şirketimiz ise 1995’ten beri faaliyetlerini sürdürüyor.

Türkiye’nin öneminin altını çizdi:

- Türkiye, Novo Nordisk için küresel ölçekteki en stratejik ve en önemli 10 ülkeden biri.

Şirketin 22 ülkeyi kapsayan bölge merkezinin İstanbul’da olduğunu vurguladı:

- Daha önce 11 ülke İstanbul’dan yönetiliyordu. Geçen yıl nisan ayında 22’ye çıktı. Yakın Doğu, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan oluşan 670 milyon nüfuslu bölge İstanbul’dan yönetiliyor.

Türkiye’deki klinik araştırma ve Ar-Ge çalışmalarına dikkat çekti:

- Klinik çalışma sayılarına göre Türkiye’de ilk 5’teyiz. 2002 yılından buyana Türkiye’de 49 “erken faz” çalışması yürüttük. 2012-2016 arasında klinik çalışmalara 47 milyon lira yatırdık.

Klinik araştırmalara yılda 14 milyon lira kaynak ayırdıklarını kaydetti:

- Türkiye’deki 300 personelimizin yüzde 10’u Ar-Ge projelerinde görev alıyor.

Bu noktada Türkiye’de üretim planlarını merak ettim, insülin üretiminin Danimarka’da gerçekleştiğini aktarıp sürdürdü:

- İnsülin kalemleri 12 ayrı parçadan oluşuyor. Belki kalem üretim aşaması Türkiye’de düşünülebilir. Ancak, bunun için Türkiye’deki fiyat dengesi belirleyici olur.

Fiyat dengesinden söz açılınca, Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AİFD) de sıklıkla dile getirdiği konuyu irdeledi:

- Referans fiyat sepetindeki ülkelerin en düşük fiyatı alınıyor. O fiyat, TL’ye sabit Euro kurundan çevriliyor. Sabit kur, fiyatı genelde ilaç firmaları aleyhine yüzde 30 aşağı çekiyor. Ayrıca, geri ödeme listesine alınan ilaçlara en az yüzde 41 iskonto uygulanıyor.

Avrupa’da 100 Euro olan bir ilacın Türkiye’de en iyi ihtimalle 36 Euro’ya satılabildiğini savunup, yakındı:

- Bu fiyat politikası, yeni nesil ilaçların hastaya erişimini zorlaştırıyor.

Novo Nordisk, 1974’ten beri diyabetli Türkler’e insülin satıyor, 1995’ten beri Türkiye’de doğrudan faaliyet gösteriyor.

22 ülkeyi İstanbul’dan yönetmesi, klinik araştırmada ilk 5’te yer alması Türkiye’ye verdiği önemi ortaya koyuyor.

Fiyat baskısı da olsa, Afrin’e “Zeytin Dalı” harekatı da sürse, Novo Nordisk, ülkemizde üretime dönük yatırımı en azından gündemine alamaz mı?

DİYABETİN FATURASI 10 MİLYAR LİRAYA YAKIN

NOVO Nordisk Türkiye Genel Müdürü Burak Cem, Türkiye’de 7.5 milyon dolayında diyabetli (şeker hastası) olduğunu belirtip, sürdürdü:

- Bunların yarısı diyabet olduğunun farkında bile değil. Kalan 3 milyon 750 bin kişi diyabet olduğunu biliyor. Bunların da yarısı tedaviye henüz başlamış değil. 1.2 milyon kişi insülin kullanıyor.

Türkiye’nin 2017’deki toplam ilaç bütçesinin 24 milyar lira olduğuna işaret etti:

- Bunun 1.2 milyar lirası diyabet ilaçlarına doğrudan harcandı.

Diyabette asıl faturanın komplikasyonlarla kabardığını vurguladı:

- Komplikasyonları ile birlikte diyabetin bütçeye yükü 10 milyar liraya yaklaşıyor. Tedaviye başlanmayınca komplikasyon riski artıyor. Yani, organlara zarar veriyor.

TRUMP’A KARŞI 128 KURBAN ADADI

5 Ağustos 2017, Malatya Havalimanı... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisini apronda karşılayanlarla tek tek tokalaşırken Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Akdaş, yanındaki Nuryıldız’ın patronu Şahin Nalbant’ı işaret edip, bilgi verdi:

- İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi’nin yanına hasta yakınları için Konukevi yapmıştık. Bağış sözlerini bizzat almıştınız. İkinci Konukevi’ni Şahin Abi yaptıracak.

Erdoğan, memnun oldu:

- Şahin Abi söz verdiyse yapar.

Nalbant, o sırada randevu talebini iletti:

- Uygun zamanınızda sohbete gelmek isterim.

Erdoğan, Başdanışmanı Mustafa Varank’a randevu için talimat verdi.

Şahin Nalbant, geçenlerde Abdullah Bingöl’ün ev sahipliğinde İbrahim Nalbant, Nurkan Nalbant, Nuri Tuna, Prof. Seyfettin Uludağ, Prof. Temel Yılmaz, Gökhan Şahin, İmam Altınbaş ve Önder Şahin’in katıldığı buluşmada fotoğrafı gösterdi:

- Sayın Cumhurbaşkanımız Yunus Akdaş ve beni Huber Köşkü’nde kabul etti. Konukevi projesini görmek istedi.

Kabulden kısa süre sonra BM’de ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararını eleştiren tasarının oylanması gündeme geldi. Şahin Nalbant, oylama sürerken kurban adadı:

- Trump’a karşı oy veren her ülke için bir kurban keseceğim.

Bingöl’ün ev sahipliğindeki buluşmada “adak” konusunu anlattı:

- Arakan’a 128 kurban göndermek için çeki Sayın Cumhurbaşkanımıza veya Sayın Emine Erdoğan’a teslim etmek isterim.