Paylaş
Ekibin Paris’te Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner, Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt, Yönetim Kurulu Üyesi Lucien Arkas, Genel Sekreter Zafer Yavan ve Boğaziçi Enstitüsü Başkanı Bahadır Kaleağası ile birlikte Fransız iş dünyasının önde gelen temsicilerine dönük turu var.
Amaç Fransız iş dünyasının “Soykırımı inkar edene 1 yıl hapis, 45 bin Euro para cezası” öngören yasa tasarısının Fransa Meclisi’nde 22 Aralık’ta gerçekleşmesi beklenen oylamasına fren koymasını sağlamak.
Rifat Hisarcıklıoğlu, uçakta 24 saatlik turun ayrıntılarını anlatırken Fransa’nın keskin tutumunu ortaya koyan bir bilgiyi paylaştı:
- Paris’te Le Grand Otel’de yer ayırtmıştık. Ayrıca, otelin bir salonunu da Fransa’daki Türk işadamlarıyla toplantı yapmak üzere kiralamıştık. Ancak, otel son dakikada söz konusu toplantı için salonu veremeyeceğini bize bildirdi.
- Neden?
- Bize, “19 Aralık 2011 günü size ayıracağımız uygun toplantı salonumuz yok, hepsi dolu” dediler.
- Başlangıçta salonu vermişlerdi ama değil mi?
- Evet, son anda fikir değiştirdiler.
- Siz bu değişikliği neye bağlıyorsunuz?
- Otel büyük olasılıkla bizim yapacağımız toplantı yüzünden karşılaşacağı baskılardan çekindi. Belki de bu konuda bir yerlere danışıp, o yönde bilgi alınca son anda karar değiştirdiler.
- Toplantıya kimler katılacaktı?
- Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) çerçevesinde oluşturmaya çalıştığımız diasporanın Fransa’daki temsilcileriyle 22 Aralık’ta görüşülmesi beklenen sözde soykırımla ilgili tasarıyı görüşecek, birlikte neler yapacağımızı konuşacaktık.
- Kaç kişi katılacaktı?
- Duyuruları yeni göndermiş, adres olarak da Le Grand Otel’i bildirmiştik. 150-200 kişi kadar olacaktık.
- Ne yaptınız?
- Öncelikle Le Grand Otel’de kalmaktan da vazgeçtik. Hilton Otel’de yerlerimizi ayırdık. Ancak, Le Grand Otel, başlangıçta paramızı iade etmek istemedi. Epey tartıştık.
- Neden vermek istemediler parayı?
- Odaları son anda iptal edemeyeceğimizi savundular. Biz de kendilerine salon iptalini gerekçe gösterdik ve sonunda paramızın iadesini sağladık.
- Ya Fransa’daki Türk diasporasıyla toplantı ne olacak?
- Toplantıyı Paris’teki Başkonsolosluk binamızda yapmaya karar verdik. Yeniden otelde yapmayı denemedik.
Lise eğitimlerini Fransız okullarında almış Tanıl Küçük ile Murat Yalçıntaş, Le Grand Otel’in tutumuna çok şaşırmıştı:
- Bir otel böyle bir tavır takınmamalıydı.
Rifat Hisarcıklıoğlu, otelle ilgili bir ayrıntıyı daha paylaştı:
- Bazı bakanlarımız Paris seyahatlerinde hep Le Grand Otel’de kalırlar.
- Anlaşılan bundan sonra Le Grand Otel’i listenizden çıkaracaksınız değil mi?
- Onların bu tutumunu unutacak değiliz.
960 Fransız şirketinin Türkiye’de toplam 10.3 milyar dolarlık yatırımı var. Bunların önde gelen 20’sinin 2010 yılı toplam cirosu 12.7 milyar lirayı buluyor. Fransa ile aramızdaki ticaret 15.6 milyar dolara ulaşıyor. Bu ticaret, Fransa lehine 2 milyar dolar farkla yürüyor.
İşte bu yüzden önde gelen tüm Fransız şirketleri, “Soykırımı inkar eden 1 yıl hapis yatar, 45 bin Euro para cezası öder” tasarısı nedeniyle tedirginlik yaşıyor ve frenlemek için kolları sıvamış bulunuyor.
Ancak, Le Grand Otel’in tutumu, Fransız iş dünyasının genel tavrına hiç uymuyor...
Madem öyle, yolu Paris’e düşen bakanlar, politikacılar ve işadamları bir daha Le Grand Otel’in önünden bile geçmez, olur biter...
Davutoğlu, Fransız şirketleri topladı, hepsi harekete geçti
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, geçen hafta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın yaptığı toplantının altını çizdi:
- Türkiye’de yatırımı olan 30 büyük Fransız şirketin davetli olduğu toplantıya 20’sinin CEO’ları katıldı. Hepsi, Türkiye’ye hak veriyor. Fransa’da başta Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy olmak üsete siyasetçilerin yanlış yaptığını düşünüyor.
- O toplantıda bir karar alındı mı?
- Soykırımı inkar edene hapis ve para cezası öngören tasarının durdurulması için hepsi Fransa’daki merkezlerine bir kez daha mektup yazma kararı aldı. Aralarından siyasiler nezdinde de girişimlerde bulunanlar var.
Hisarcıklıoğlu, yeri gelmişken Türkiye’nin gündemindeki büyük alım, yatırım ve ihalelere değindi:
- THY’nin 170 uçaklık filosu var. Bunların yarısı Airbus. Üstelik THY’nin filosu hızla büyüyor. Türkiye, önümüzdeki 10 yılda 100 milyar dolarlık enerji yatırımı öngörüyor. Buradan Fransa’nın da büyük pay alması söz konusu olabilir. Bir de savunma ihaleleri var.
Türkiye’nin dünyada büyüme konusunda ön sıralarda olduğunu da anımsattı:
- Türkiye ile ilişkilerin siyaset yüzünden gerilmesi, bozulması en çok Fransız şirketlere, iş dünyasına zarar verir.
Bir de 1998’de İtalya ile yaşanan krize dikkat çekti:
- Öcalan krizi sırasında İtalya’dan ithalatımız yüzde 31 düşmüştü.
- Bu örneği vermenizi Fransız mallarına boykot çağrısı gibi mi algılamak gerek?
- Ben TOBB Başkanı olarak böyle bir çağrı yapamam. Ancak, sosyal medya artık bu tür konularda çok etkin. Nasıl işleyeceğini kestirmek kolay değil...
Büyükelçi: Tasarıyı ancak Fransız şirketler durdurabilir
TOBB’un Döysa’dan kiraladığı uçak Paris’ye yerel saatle önceki gece saat 20.30’da indi. Doğrudan Paris Büyükelçiliğimize gittik. Büyükelçimiz Tahsin Burcuoğlu, gelişmeleri özetleyip, ekledi:
- Soykırımı yasayla vurgulamış tek ülke Fransa. 2001’de bu yasayı çıkarmışlardı. Şimdi buna bir de “inkar edeni hapse atarım” adımı eklemeye kalkıyorlar. Diplomatik ve siyasi düzeyde her türlü girişimde bulunuldu. Bence artık bu tasarıyı durdurabilecek en büyük güç, Fransız iş dünyasıdır. Türkiye, Fransız şirketler için önemli partner ve pazar. Bunu dikkate alıp, ellerinden geleni yapmalılar. 22 Aralık’ta o tasarı görüşülmemeli. Bizim için artık, “Olmazsa Senato’da kadük hale getirilir” gibi bir seçenek yok.
Burcuoğlu, 2011 Türkiye’sinin farkını ortaya koydu:
- Türkiye, bugün 2001 krizindeki Türkiye değil. Dünyada büyümesiyle, ekonomisiyle öne çıkan, özgüveni yüksek bir ülke. Fransa’daki siyasilerin bu durumu iyi bilmesi gerek.
Bir de izlenim aktardı:
- Fransa’da 500 bin Ermeni, 450 bin Türk var. Türkler’in 150 bini Fransız vatandaşı. Gördüğüm kadarıyla buradaki vatandaşlarımız 22 Aralık günü boş durmayacak. Demokratik haklarını kullanıp, parlamento binası önünde taşkınlığa yol açmadan ellerinde Türk ve Fransız bayraklarıyla protesto gösterilerini yapacaklar.
Türkiye 100 bin Ermeni’yi gönderse dostluk tam biter
PARİS Büyükelçiliğimizde gerçekleşen buluşmada Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç da hazır bulundu. Kıraç, Fransa’daki bağlantılarına dikkat çekti:
- Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe başta olmak üzere çok sayıda önde gelen dostum var. Hepsiyle temasa geçtim. Soykırımı inkar edene hapis öngören tasarının durdurulması için Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı olarak uğraşıyorum.
Alain Juppe’nin bir özelliğine dikkat çekti:
- Kendisi vakfımızın Fransa tarafının eş başkanıdır. Galatasaray Üniversitesi’ndeki gençlerimize 2 yıl Fransa’da da öğrenim görme kapısını açmak üzere 5 milyon Euro’luk fon topladı.
Ardından Türkiye’deki 100 bin Ermeni’ye vurgu yaptı:
- Tamamı Türkiye’de izinsiz çalışıyor. Hükümet hepsine göz yumuyor. Şimdi Fransa yüzünden işler iyice gerilir de Türkiye 100 bin Ermeni’yi ülkelerine gönderme kararı alırsa o zaman ne olacak? Dostluk tamamen bitmez mi?
Paylaş