Teknoloji ‘demokratik’ gelişecek, 50 milyar cihaz birbiri ile konuşacak

- Bu bilekliği Barneys’le yaptığımız anlaşma çerçevesinde tasarlayıp ürettik. İçinde SIM kartı var. SMS ve mailleri alıyor. Yakın yerlerdeki otel ve restoranları gösteriyor.
Ardından şu veriye dikkat çekti:
- Bugüne kadar üretilen “giyilebilir teknolojiler”in yüzde 99’unu erkekler kullanıyor. Çünkü, şimdiye kadar “giyilebilir teknolojiler”de işlev önde tutuldu. Estetik düşünülmedi.
Kolundaki bilekliğe dikkat çekti:
- CEO’muzun çizdiği vizyon çerçevesinde Intel’de hedefim, teknolojiyi gerçekten giyilebilir hale dönüştürmek. Yani, giyilen nesne, dışarıdan bakıldığında “teknoloji” olduğunu hissettirmeyecek. ABD’de Modacılar Konseyi ile çalışıyoruz. Bu bileklikte bize çok katkıları oldu. Dışarıdan bakıldığında “akıllı bileklik” olduğu hissedilmiyor.
Diğer kolundaki saati çıkardı:
- Bu saat zamanı göstermesinin yanısıra adımlarınızı sayıyor, kalp atışınızı gösteriyor. Kısa süre önce Fossil’le anlaştık. Bu saatleri daha modaya uygun tasarlayıp üreteceğiz.
- O saat tansiyon da ölçecek mi?
- Tansiyon ölçülmesi daha komplike ve doğrudan sağlığı ilgilendiren bir iş. O konuya girmemiz söz konusu değil.
Google Gözlük’ü Boston ve İstanbul’da iki kez denediğimi, kullanmakta zorlandığımı aktardım:
- Google’ı kritik etmek istemem. Ancak bizim de üzerinde durduğumuz konu bu. Rahat giyilebilen teknoloji üretmek istiyoruz. Nitekim dünyada önde gelen birçok markaya gözlük üreten Luxotica’yla anlaştık. Gözlükteki teknolojiyi daha modaya uygun ve giyilebilir hale getirmek için çalışacağız.
2020’de “Nesnelerin İnterneti”yle dünyada 50 milyar cihazın birbiriyle konuşabilir hale gelmesinin, bunun 19 trilyon dolarlık bir pazar yaratmasının beklendiğini vurguladı:
- Intel, 40 yıldır bilgisayarların içine hitap ediyor, chip üretiyor, gelişime öncülük ediyor. Şirketteki yeni görevimle birlikte Silikon Vadisi’ne gidince tüketiciye dönük ürünler geliştirmeye de odaklandık.
Bilekliğin bu alandaki ilk denemelerinden biri olduğuna değindi:
- Bunu şimdilik sadece Barneys için ürettik. Fiyatı 495 dolar artı KDV. Zamanla daha uygun fiyatlı modellerini üreteceğiz.
Teknoloji geliştirme konusunda içe kapanık olmadıklarını kaydetti:
- Yeni teknoloji ve yazılım geliştiren bireysel girişimciler, küçük ölçekli şirketlerle işbirliği yapıyoruz. Dünyanın her noktasında bu tür girişimleri izlemeye çalışıyorum.
Teknolojiyi sadece dünya devlerinin geliştirmesinin söz konusu olmayacağını belirtip, ekledi:
- Teknolojinin de demokratikleşmesi gerekiyor. Yani, dünyanın her noktasındaki girişimciler, küçük ölçekli şirketler, dünyada teknolojinin gelişmesinde rol alacak. Bu da teknolojiyi demokratikleştirecek.
“Demokratik teknoloji”, 50 milyar cihazın birbiriyle konuştuğu 19 trilyon dolarlık pazarda ne kadar pay alabilir?
Teknoloji devleri gerçekten “demokratik” davranır mı?

Kulaklık sesten enerji üretiyor

INTEL’in Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz, masada duran kulaklığı gösterdi:
- Bu kulaklık müzik dinlerken aynı zamanda kalp atışınızı ölçebiliyor.
Başta cep telefonları olmak üzere dijital cihazlarda pilin hızlı boşalmasının sorun yarattığını anımsattı:
- SMS Audio adlı kulaklık dinlenen müzikten, yani sesten elektrik üretip, bağlanılan cihazın şarjının azalmasını frenliyor.

Dik otur kambur olma

AYŞEGÜL İldeniz’e, “Teknolojinin demokratikleşmesi” planının Türkiye’ye katkısını sordum:
- Türkiye’den teknoloji geliştiren girişimcilerin ürünlerini, fikirlerini, yazılımlarını Silikon Vadisi’ne taşıyacak mısınız?
Intel Türkiye’nin “Çözüm Kumbarası” adlı sosyal sorumluluk projesinden örnek verdi:
- Proje kapsamındaki yarışmada Halit Soysal, “Pao” adlı duruş bozukluklarını ölçen giyilebilir cihazla birinci oldu. “Pao” öncelikle UC Berkeley Üniversitesi’nde yarışacak. Biz de Intel’de cihazın ticarileşmesi konusu üzerinde duracağız. Bu cihaz annelerimiz gibi, “Dik otur, kambur olma” diye uyarıyor.
Ardından ekledi:
- Türkiye’den yeni teknolojiler çıkmasına destek için elimden geleni yapacağım.