Süne buğdayın içini boşaltıyor Türkiye ölçüm çatlağı yaşıyor

HÜRRİYET’in "İnsan Hakları" temasıyla 45 gün önce Kars’tan yola çıkardığı "Özgürlük Treni"ni son durağı Edirne’de yakalamak için dün sabah 06.45’te Erkan Çelebi’yle yola koyulduk.

Saat 09.00’da Edirne Ticaret Borsası’nın Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yönetiminde de bulunan Başkanı Mustafa Yardımcı’yla "Pehlivan Heykeli"nin olduğu kavşakta buluştuk.

Meriç Nehri kıyısında sabah kahvaltısı yapıp, "Hürriyet Hakkımız, Tren Özgürlük" etkinlikleri için istasyona gittik. Edirne Valisi Mustafa Büyük başta olmak üzere kent protokolüyle birlikte belediye bandosunu dinledik, halk oyunları gösterisini izledik.

İki genç pehlivanın kısa yağlı güreş gösterisinden sonra konferans vagonuna geçtik. Başta "Tren Güncesi"ni yazan Emel Armutçu olmak üzere, tüm ekibin yüzünde 45 günlük yorgunluğun izi vardı.

3 ay kadar önce Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’ndan Edirne Valiliği’ne atanan Mustafa Büyük, yönettiği kentin tarihi ve kültürel değerlerine, bunların turizmde oynayabileceği role dikkat çekti: "İstanbul ’2010 Avrupa Kültür Başkenti’ ilan edildi. Osmanlı döneminin iki önemli merkezi Edirne ve Bursa, 2010 projesinin ayakları haline getirilebilir. 2010 etkinlikleri İstanbul, Bursa, Edirne üçgenini kapsayabilir."

Konferans vagonundaki konuşmaların ardından Mustafa Yardımcı, Yalçın Bayer, Erkan Çelebi ve beni, başkanı olduğu Edirne Ticaret Borsası’na götürdü: "Burası, çiftçiyle tüccarın buluşup açık artırmanın canlı gerçekleştiği Türkiye’deki 3-4 borsadan biri."

Çiftçi buğdayını sabah erken saatlerde borsaya götürüyor. Traktör kantara çıkınca otomatik numune alınıp, 10-15 dakikada buğday laboratuvar incelemesinden geçiyor, veriler seans salonundaki ekrana yansıyor.

Sabah saat 09.30’da başlayan seansta, ekrana yansıyan her çiftçinin buğdayı için açık artırma başlıyor. Çiftçi bu arada Trakya Bölgesi’nin diğer merkezleri ve Türkiye’nin önemli buğday merkezlerindeki fiyatları da görebiliyor.

Mustafa Yardımcı’nın 2001 krizi sırasında bankada tuttuğu 2 milyon YTL dolayındaki nakitin faiziyle yapımını gerçekleştirdiği Edirne Ticaret Borsası binası, yılda 600 milyon YTL’lik işleme sahne oluyor.

Yardımcı’yla seans salonunda konuşurken, ekrandaki "süne-kımıl yüzde 1.5-5.4" gibi oranlar dikkatimizi çekti. Meğer buğdayın özünü emen sünenin verdiği zararla ilgili bir hesaplama kargaşası yaşanıyormuş.

Edirne Ticaret Borsası, Türk Standartları Enstitüsü’ne (TSE) uyarak, 100 gram örnek buğdayın 25 gramı üzerinden laboratuvar çalışması yapıp, sünenin verdiği zararı ölçüyormuş. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) de bu ölçümü baz alıyormuş.

Tarım Koruma Müdürlükleri ise, "sünenin emdiği buğday" araştırmasını 1000 dane üzerinden yürütüyormuş. Bu yöntemle sünenin buğdaya verdiği zarar oranı daha düşük çıkıyormuş.

Edirne Ticaret Borsası’nın "süne zararı yüzde 5.4" dediği bir buğdayda oran Tarım Koruma Müdürlüğü formülüyle yüzde 3’e inebiliyormuş. Bu durum, Edirneli buğday üreticisini mağdur ediyormuş. Çünkü, Edirne’deki buğdayın kilo başına fiyatı 20 YKr düşük kalıyormuş.

Yardımcı, sünenin buğdaya verdiği zarar ölçümündeki karmaşanın faturasını Edirneli çiftçinin çekmesinden dert yanıyor.

Kısacası süne buğdayın içini boşaltıp, ekmeğe dönüşmesini engelliyor... "Yöntem kavgası" çiftçiye kaybettiriyor.

Köprüden geçerken Meriç görünmüyor

EDİRNE Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Yardımcı’yla dün "Hürriyet Hakkımız, Tren Özgürlük" buluşması sonrasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) yap-işlet-devret modeliyle aldığı Kapıkule’deki inşaattan, Ticaret Borsası’na kadar birçok noktayı turladık.

Yardımcı, Meriç Nehri üzerindeki köprüden geçerken "İşte Meriç" deyip, sonra sordu:

 Nehri köprüden görebildiniz mi?

 Hayır...

 Neden?

 Çünkü, köprünün duvarları yüksek.

 Bu köprülerin bir bölümü önceki Valimiz Nusret Miroğlu döneminde restore edildi. Kendilerini uyardık, "Ne yapalım, orijinali böyleymiş" yanıtı aldık.

Yardımcı, köprülerin yapıldığı dönemlerde insanların at arabaları üzerinde seyahat ettiklerini anımsattı:

 At arabası üzerinde oturunca köprünün yüksek duvarları üzerinden Meriç’i görmek mümkün. Bir otomobilin içinden nehri görmek mümkün değil.

Yardımcı, bu konudaki yakınmasını 4 yıl önce kaybettikleri eski Edirne Valisi Fahri Yücel’i anma töreninde ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Metin Sözen’le de paylaşmış. Türkiye’nin her köşesindeki tarihi, kültürel varlıkların değerini en iyi bilenlerden olan Prof. Sözen de Yardımcı’yla aynı görüşü paylaşmış.

"Hürriyet Hakkımız, Tren Özgürlük" bu yılığına noktalanırken, Edirne’deki köprüleri tartışmaya açayım:

"Aslına uyalım" deyip, duvarları yüksek tutarak, otomobil içinde Meriç’i görmeden köprüyü geçmek mi iyi?

Köprünün üzerinden otomobille geçerken Meriç’i görmek mi?
Yazarın Tüm Yazıları