Paylaş
- Etrafımızdaki herşey tasarlanmış. Ancak, onlar arasındaki çok az şey iyi tasarlanmış. Kötü tasarım yaşamın gerçeği.
Bienal kapsamındaki iki ana sergiden birinin küratörlüğünü ünlü mimar Emre Arolat’ın yaptığını belirtti:
- Emre Arolat’ın küratörlüğünü yaptığı ana serginin adı “Musibet”. Belki buradaki bir “Musibet”ten bin nasihat çıkarılır.
Biz Bülent Eczacıbaşı ve İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu’yla konuşurken Emre Arolat da aramıza katıldı. Arolat, kendisine yöneltilen eleştirilere dikkat çekti:
- Bana, “Bu kadar sermayenin borusunu öttürüyorsun, sen o ‘Musibet’in dışında mısın?” diye soruyorlar. Bu tür eleştirileri doğal karşılıyorum.
Ardından gündemde olan kentsel dönüşümü anımsattı:
- ‘Musibet’ sergisi kentsel dönüşümün gereğine de işaret ediyor. Kentsel dönüşüme tek başına estetik gözüyle bakmamak gerektiğini bize anımsatıyor. Örneğin, İstanbul Boğazı’na 3’üncü köprü belki estetik açıdan iyi olacak ama acaba ekseni
doğru mu?
Sonra Emre Arolat’ın rehberliğinde Bülent Eczacıbaşı ve Özlem Yalım Özkaraoğlu’yla birlikte “Musibet” sergisini gezme şansını yakaladım:
- “Musibet”, 165 tasarımcı ve mimar tarafından hazırlanmış, İstanbul ve dışındaki coğrafyalarda süregiden büyük dönüşümlerin birbirinden farklı yüzlerini göz önüne seren 30’un üzerinde projeyi bir araya getirdi.
Emre Arolat, “İstanbulomatik” adlı bölümde butonların üzerine tek tek basmamı istedi:
- Burada her butonun üzerine bastığınızda İstanbul bambaşka bir çehreye bürünüyor. Butonların biri tarihi doku ve yeşili ortaya çıkarıyor, diğeri yükselen gökdelenleri. Dolayısıyla İstanbul’un hangi halinin daha güzel olduğunu görmek mümkün olabiliyor.
Aydan Çelik’in imzasını taşıyan bölümde iki minare arasındaki mahyada yer alan mesaj ilgimi çekti:
- İnşaat Ya Resulullah...
İKSV, 40’ıncı yılında İstanbul’un ilk Tasarım Bienali’ni Eren Holding, Koray Şirketler Topluluğu, Vestel ve VitrA eş sponsorluğunda hayata geçirerek çok önemli bir etkinliğe daha imza atmış oldu.
Daha ilk yılında dünyada da geniş yankı uyandıran Bienal 12 Aralık’ta sona erecek. Görmeyenler kaçırmasın...
Ezan sesi haritası da var
TASARIM Bienali kapsamındaki “Musibet” sergi
sinin küratörü Emre Arolat, Bülent Eczacıbaşı ve Özlem Yalım Özkaraoğlu’yla birlikte yaptığımız tur sırasında “İstanbul’un Ses Haritaları”nun bulunduğu bölüme de dikkatimizi çekti:
- Karşımızdaki harita, İstanbul’daki müze ve heykelleri gösteriyor. Ne kadar az değil mi?
- Çaprazındaki harita neyi yansıtıyor?
- İstanbul’daki alışveriş merkezlerini. Oldukça yayılmış görünüyor.
Üçüncü haritayı ben sormadan anlattı:
- Bu da İstanbul’daki ezan sesi haritası. Oldukça yoğun olduğu görülüyor.
En iyi seramiği yapıyoruz, değeri tasarımla yükseliyor
İSTANBUL Tasarım Bienali Direktörü Özlem Yalım Özkaraoğlu, Türkiye’de 100 bine yakın tasarımcı olduğunu belirtti:
- Çin’deki tasarımcı sayısı 800 bin dolayında. Bizdeki 100 bin tasarımcının varlığı ekonomiye pek de yansımıyor.
İKSV Başkanı Bülent Eczacıbaşı, kendi şirketlerinden Vitra örneğine dikkat çekti:
- Dünyanın en iyi seramiğini yaptığımızdan eminiz. Ürünümüz iyi tasarımla gerçek değerini bulabiliyor. Sanayinin diğer dallarında da tasarıma önem vermemiz gerekiyor.
Başbakan, Zorlu Center’ı sordu gidip anlattım
EMRE Arolat, kendisine yöneltilen, “sermayenin borazanı” eleştirisini aktarınca sordum:
- Son dönemlerde Zorlu Center’la ilgili, “İnşaat yoğunluğu ilk planlananı aştı” gibi eleştiriler de alıyor musunuz?
- Sayın Başbakan’a da o tür eleştiriler ulaşmış.
- Bu durum size nasıl yansıdı?
- Randevu alıp gidip Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan’a projeyi anlattım. Hiçbir şekilde ilk izin verilenden daha fazla inşaat yoğunluğu yaratmadığımızı söyledim.
Maharetli kaptan ve alabora olmayacak tekneler gerekiyor
YÜKSEK İstişare Kurulu (YİK) Başkanlığını Ali Coşkun, İcra Kurulu Başkanlığını Prof. Kerem Alkin ve Organizasyon Komitesi Başkanlığını Cengiz Özgencil’in yaptığı Uluslararası İşbirliği Platromu’nun (UİP) 13-15 Aralık’ta düzenleyeceği 3’üncü Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi öncesi YİK Başkan Yardımcısı ve emekli büyükelçi Nüzhet Kandemir’in saptamalarını dinledik:
- Dünya belirsizlikler okyanusuna dönüştü. Bu fırtınalı okyanusta yelken açmak kolay değil. Maharetli kaptanlara ihtiyaç duyulacağı gibi büyük dalgalarda alabora olmayacak teknelere sahip olmak da önemli.
Özgencil, Cumhurbaşkanı Gül’ün himayesinde gerçekleşecek zirveye 49 ülkeden katılım olacağını belirtti, konu başlıklarını sıraladı:
- Küresel Düzenin Yeniden Yapılandırılmasında Avrasya’nın Potansiyeli ana teması çerçevesinde, “Uluslararası siyasi düzende kördüğüm aşılabilecek mi, yeni küresel aktörler kimler olacak, paranın kaynağında oyunun kuralı yeniden mi yazılıyor?” soruları üzerinde tartışmalar yapılacak.
Nüzhet Kandemir, şu noktanın altını çizdi:
- Türkiye, bölgesindeki komşu ülkelerle tarihi ve jeostratejik bağlarını kullanarak, oyun kurucu rol üstlenmelidir. Düzenlenen zirve, bu bağlamda ülkemiz için çok önem kazanıyor.
Paylaş