Sen konuşma işin konuşsun

- STFA’nın kurucu ortağı Sezai Türkeş beni bizzat işe almıştı.

STFA’da ilk görevi Galata Köprüsü planlama mühendisliği idi. Türkeş’in şu sözünü hiç unutmadı:

- Sen konuşma, işin konuşsun.

Daha sonra Enka’nın Libya’daki şantiyesinde çalıştı. Orada konut deneyimi kazandı:

- Enka’daki günlerim de STFA gibi çok öğreticiydi.

Derken Yeşilköy’den komşuları Uzunyol Ailesi, sahibi olduğu Marshall Boya’yı Akzo Nobel’e satınca öneri götürdü:

- İnşaat şirketi kurup birlikte konut sektörüne girelim.

2000 yılında Feridun Uzunyol ile birlikte Neo Yapı’yı kurdu. İlk projeleri Göktürk’te hayata geçti. Neo Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Aydın, gözüne Kuzey İstanbul’u kestirdi:

- Daha sonra Arnavutköy Bolluca’da 210 dönümlük bir arsa aldık. Birçok şirket kuleler yaparken, biz yatay projelere yöneldik.

Neo Vista, Neo Göl Park projeleri art arda gündeme geldi:

- Biz bölgede konut yapmaya başladığımızda 3’üncü havalimanı ortada yoktu.

O günlerde yaptıkları projenin çevresini gecekondular sarmasın diye orman formülü buldu:

- Orman İdaresi’nden 2 bin dönüm tahsis alıp, 200 bin ağaç diktik. Genç golfçüler için saha yaptık. Bolluca Çocuk Köyü’ndeki çocukları eğitiyoruz. Aralarından Türkiye şampiyonları çıktı.

Konut sektörüyle ilgili öngörüsünü şöyle ortaya koydu:

- İstanbul’da yatay yapılaşma artacak. Metro hatları yaygınlaştıkça, banliyö hayatı kolaylaşacak.

Kendi projelerini düşündü:

- Toplam 250 bin metrekarelik inşaat yaptık. Bugüne kadar 5 katı aşan bina yapmadık.

Kat sayısı az olunca brüt-net tartışmasının ortadan kalktığına dikkat etti:

- Bizim konutlarda brüt alan payı yüzde 13’tür. Apartman ve merdiven boşluğu satmayız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul’a ihanet ettik” diyerek özeleştiri yapıyor, aşırı dikey yapılara karşı olduğunu sıkça vurguluyor...

İstanbul’da Kadir Aydın’ın sözünü ettiği türden, 5 katı aşmayan “yatay yapılaşmaya” dönüş mümkün olur mu?

GAZETECİLER OLMAZSA DEMOKRASİ OLMAZ
MALATYA Eğitim Vakfı (MEV) Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Taçyıldız’la birlikte 2017’nin son haftasında Anateks Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Çalık’ı (85) ziyaret ettik. Merter’deki ofisine girdiğimizde Çalık’ın masasındaki yerel gazete haberimi dikkatimi çekti:

- Kurumlara bayrak gönderdi...

Mahmut Çalık, 80 adet büyük boy bayrak yaptırıp Malatya’daki resmi kurumlara ve üniversiteye hediye olarak göndermiş, yanına da şu mesajı iliştirmişti:

- Ülkemizin zor süreçlerden geçtiği dönemlerde bayrağımıza ve bağımsızlığımıza her zaman olduğu gibi sahip çıkalım. Bayrağımızı her daim olduğu gibi yine başımızın üstünde taşıyalım.

Gençlere şu çağrıyı yaptı:

- Bayrağımızı her zaman ve her yerde gururla dalgalandırın. Bayrağımızın canımızdan değerli olduğunu unutmayın.

Çalık, bayrakla ilgili mesajını okumam sonrası mesleğimizle ilgili şu yaklaşımı sergiledi:

- Gazeteciler olmazsa demokrasi olmaz...

Teşekkürler Mahmut Amca...

SEVDİĞİ ŞARKILARI SESLENDİRDİ KORUNCUK VAKFI’NA BAĞIŞLIYOR
URTİM İskele ve Kalıp Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Urfalılar aradı:

- Türk Sanat Müziği gecemiz var, bekliyorum.

Süleyman Çetinsaya’nın Citadel Oteli’ndeki buluşmaya katılanlar arasında şu isimler dikkatimi çekti:

- Tavit Köletavitoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili Tahsin Öztiryaki, İstanbul Sanayi Odası (İSO) eski başkanlarından Hüsamettin Kavi, Tekfen Holding Başkan Yardımcısı Ümit Özdemir, Alarko Holding Genel Koordinatörü Ayhan Yavrucu, Simit Sarayı Kurucu Ortağı Haluk Okutur, İMMİB Genel Sekreteri Armağan Vurdu, Urtim Onursal Başkanı Uğur Urfalılar.

Gece Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) eski başkanlarından Tavit Köletavitoğlu ile Armağan Vurdu’nun konserine dönüştü. Köletavitoğlu ve Vurdu, farklı dönemlerde ODTÜ korosunda yetişmiş, müzikten hiç kopmamışlardı.

Köletavitoğlu, bir de “Sevdiğim Şarkılardan Seçmeler” CD’sini     hediye etti:

- Sevdiğim şarkıları seslendirip bu CD’de topladım. Geliri Koruncuk Vakfı’na gidecek.