Sayende hayatlar kurtuluyor Allah senden razı olsun

* Allah senden razı olsun arkadaş. Sayende hâlâ hayatı kurtulanlar var.

- Allah sizden de razı olsun. Hayırdır?

* Hani İstanbul Altın Rafinerisi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Halaç’ın sıtmadan vefatı sırasında bir yazı yazmıştın...

- Evet...

* O zaman sana, “Sıtma için ilaç bulmak isteyen beni arayabilir, doktor konusunda da yardımcı olabilirim” demiştim...

- Doğru...

Geçen yıl mayıs ayının birinci yarısında Ömer Halaç, Afrika’ya bir seyahati sonrasında rahatsızlanmış, ilk aşamada doktorlar sıtma teşhisini koyamamıştı. Gecikmeli şekilde sıtmanın anlaşılması üzerine devreye Atasay Kuyumculuk’un Başkanvekili Cihan Kamer girmiş, Kadir Taçyıldız’ı aramıştı.

Çünkü, Sudan’da inşaat projeleri
yürüten Kadir Taçyıldız da sıtmaya yakalanmış, dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Mesut Parlak, bizzat ilgilenmişti. Taçyıldız, sıtmadan
yüzünden bir süre yoğun bakımda kalmıştı. “Sıtmayla savaş” günleri çok gerilerde kaldığı için Türk doktorlar işin üstesinden gelemeyince Sudan’dan doktor takviyesi istenmişti.

Sonunda sıtmadan kurtulup, bu konuda önemli deneyim kazanan Kadir Taçyıldız, Ömer Halaç için hastaneye elindeki ilaçlardan yollamış, Sudanlı doktor önerisinde de bulunmuştu.

Taçyıldız, Necmettin Bitlis’in düzenlediği buluşmada bir yandan bana “Allah senden razı olsun” dirken, diğer yandan dileğini iletti:

*İşadamlarımızdan Afrika ülkelerine gidip-gelen çok arkadaşımız var. Bir bölümü sıtma ilacı konusunda yardımda bulunabileceğimi biliyor ama hâlâ bilmeyenler, duymayanlar olabilir. Sen bunu bir kez daha yaz.

- Yazayım ama ilaç yetiştirebilir misin?

* Ben şirkette stok bulundurmaya çalışıyorum. Ayrıca, Türk-Sudan İş Konseyi Başkanı olarak da Sudan’la çok sıkı irtibatım var. Daha hızlı şekilde ilaç ve doktor getirtebilirim.

- Madem öyle, bir kez daha yazarım.

* Lütfen yaz, kimse sıtmadan ölmesin.

Kadir Taçyıldız, yardıma hazır olduğunu bir kez daha ortaya koydu, yazmamı istedi...

Ben de sıtmadan kimseyi kaybetmeyelim diye yeniden yazdım...

İngiltere’deki Türk, Godiva’da Türkçe bilen yok diye kızdı

DÜNYA lüks çikolata devi Godiva’yı 850 milyon dolara bünyelerine katan Yıldız Holding ve Ülker Grubu Başkanı Murat Ülker, geçenlerde İngiltere’den bir mektup aldı:

“Sahibi artık Türk diye Godiva’ya iş başvurusu yaptım. Ancak, İngiltere’deki mağazalarda Türkçe bilene rastlamadım. Böyle Türk şirketi olur mu?”

Murat Ülker, iş için dünyanın değişik noktalarına gittikçe, fırsat yaratıp Godiva mağazalarını geziyor, notlar alıp, gerekli düzenlemeleri yaptırıyor.

Ülker’e sordum:

* İngiltere’dekinin benzeri tepkiler aldığınız
oluyor mu?

- New Jersey’den (ABD) bir müşteri, alışveriş yaptığı mağazadan memnun kalmamış, oturup bana mektup döşenmiş.

* Sizi nasıl bulmuş?

- Belli ki, “Büyük patronunuz kim?” diye soruşturup, benim adıma ulaştı.

İki mektup arasında en çok “Godiva’da neden Türkçe bilen kimse yok?” sorusu dikkatimi çekti...

Gerçi, Godiva’nın yönetim kurulunda ve üst yönetiminde artık başta Murat Ülker, Atilla Kurama, Cem Kozlu ve Mahmut Kuşçulu olmak üzere Türkler var ama İngiltere’deki mağazalarda Türkçe bilenler olmalı mı?

Aman Başkan ne yapıyorsun sigara yasak unuttun mu

EFES Pilsen’in sosyal sorumluluk etkinlikleri çerçevesinde iki yılı aşkın bir sürede 2 milyon dolara yakın kaynak aktardığı DATUR projesinin katkılarından birini görmek üzere Erzurum’un Uzundere İlçesi’ndeki Rıza Pansiyon’un bahçesinde yemek yiyoruz.

Anadolu Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Uzundere Kaymakamı Ferit Görükmez ve AKP’li Belediye Başkanı Muhammet Halis Özsoy’la konuşurken sözü yaygınlaşan sigara yasaklarına getirdim:

* Sayın Kaymakam, ilçenizde sigara yasağı nasıl gidiyor? Denetimler yapılıyor mu? Çünkü, bu işin Anadolu’nun ücre köşelerinde tutmayacağı inancı var.

- Harfiyen uyuluyor.

Belediye Başkanı Özsoy araya girdi:

* Bir-iki kahvehane, sigara yasağını 1 yıl önce başlatmıştı... Herkes bu işe sahip çıkıyor. İyi de oldu...

Özsoy, sonra da kendinden örnek verdi:

*Arada kahveye gidip,
oyun oynarım. Geçen gün gittim, oyuna oturdum. Alışkanlıkla bir sigara çıkardım, tam yakacakken, masadakiler “Aman Başkan ne yapıyorsun, sigara yasak unuttun mu” diye uyardılar...

Anadolu bu işe sahip çıkıyorsa, “yasak tuttu” demektir...