Paylaş
Yoğun geçen günün ardından Çetin Osman Budak’la buluştuk, Antalya’ya dönük hedeflerini konuştuk. Söze Antalya’nın yaş meyve-sebzedeki ağırlığından girdi:
- Antalya, 4.5 milyon ton yaş sebze-meyve üretimi var. İhracatı 500 milyon dolar. Türkiye’de üretilen avokadonun yüzde 70’i Antalya’dan çıkıyor.
- Sanayide durum nasıl?
- Bir organize sanayi bölgemiz var... 155 fabrika faaliyette... 10 bini aşkın istihdam, 1.5 milyar dolarlık ciro söz konusu...
- OSB’nizde boş parsel var mı?
- 80 dolayında boş parselimiz var...
- Yeni bir OSB de gündeme gelir mi?
- Hayır... Ben OSB’nin de yönetimindeyim... Yeni bir OSB istemiyoruz... Antalya’ya ağır sanayi sokmayız...
- Turizmden memnunsunuz sanırım...
- Bu yıl 10 milyon turist ağırladık... Yani, Türkiye’ye gelen her 3 turistten biri Antalya’yı seçmiş oldu. Yerli turisti de ekleyince, ağırladığımız turist sayısı 12 milyonu geçiyor. Yalnız, turizm mevsimi diğer bölgelere göre uzun sürse de 6 ayda falan bitiyor.
- Sezon bitince de otellerin bir bölümü kapanıyor, o kadar yatırım boş yatıyor, personel o dönemde işsiz kalıyor.
- ATSO’nun başkanlığını üstlendiğimden beri bu konu üzerinde duruyorum. Antalya’nın artık bir kongre turizmi merkezi de olması gerekiyor. Bir kongre turisti, normal turiste göre 3-4 kat fazla döviz bırakıyor.
- Kaç otel ve yatak var Antalya’da?
- Turizm belgeli 728 tesis var... Toplam yatak kapasitesi 550 bin... Önümüzdeki 3 yılda 50 bin yatak daha eklenecek sanırım.
Çetin Osman Budak, kongre turizminin yanı sıra, kültür turizmini de gündemine almış:
- Antalya Kaleiçi, dünyanın en iyi “old city”leri (eski şehir) arasına girebilir. Şimdi bu konuya odaklandık, restore edilmesi gereken eserlerin yeniden ele alınmasını istiyoruz.
- Koç Ailesi, özellikle Suna-İnan Kıraç, Kaleiçi’ne epey harcama yaptı, emek verdi...
- Evet... Onlara müteşekkiriz... Ama belirli konularda önleri tıkanmış, biraz burulmuşlar sanırım...
Budak, belediye kaynaklarının yetersizliğine dikkat çekti:
- Antalya’nın tabelada görünen nüfusu 950 bin. Büyükşehir Belediyesi’ne ayrılan kaynak da tabeladaki nüfusu göre hesaplanıyor. Oysa Antalya’nın ortalama nüfusu 1.5 milyon. Bunun dikkate alınması gerek. Aksi halde altyapıda hep eksik kalıyoruz.
Ticaret ve sanayi odası başkanları genelde ticaretteki, ihracattaki, üretimdeki sıkıntılardan söz eder, o alanlarda destek beklentilerini dile getirir...
ATSO Başkanı Budak, kentinin turizm potansiyelinin daha iyi değerlendirilmesine kafa yormayı seçmiş:
- 2015’te 15 milyon yıllık turiste ulaşırız... 2016’da Botanik Expo’sunu gerçekleştireceğiz. Antalya’nın dünyanın turizm başkentleri arasına tam anlamıyla yerleşmesini istiyoruz.
Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş, grubun Rusya’daki yatırımlarını yönetirken, Moskova’daki bir buluşmamızda araştırmalardan çıkan şu mesajı aktarmıştı:
- Bazı Ruslar, Antalya’yı ülke sanıyor. “Türkiye, Antalya’nın neresinde?” diye soranlar var...
Bu anket, Antalya’nın deniz-kum-güneş turizmine kongre ve kültürü de eklemesinin çok da zor olmadığını ortaya koyuyor...
Yeter ki başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere hükümet de ATSO’nun çabalarına destek versin...
ATSO binasını kültür-sanat merkezine dönüştürme planı
ANTALYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, kentin kongre ve kültürle turizmi 12 aya yaymasının, ticaret ve sanayiye katkı yapacağı kanısında:
- Şehir merkezinde ATSO’nun bir binası var... O binayı kültür-sanat merkezine dönüştürmek istiyoruz...
- Genelde öyle alanlar alışveriş merkezine dönüştürülmeye başladı. Siz neden böyle bir şey düşünmediniz? Hem kira geliri de kazanırsınız?
- Öyle ama bizim turizmi 12 aya yaymamız gerekiyor. Yılın 12 ayı turist ağırlayabilirsek esnafa, tüccara iş doğar, sanayimiz de ona göre üretim yapar.
ATSO, elini taşın altına koyuyor, kendi binasını da kültür-sanat merkezine dönüştürüyor...
İş, atılan adımlara topyekûn katımaya kalıyor...
Suna-İnan Kıraç evlerini ATSO’nun konuklarına açacak
SUNA-İnan Kıraç, Antalya’da Aya Yorgi Kilisesi’ni restore edip, Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü’ne dönüştürmüş... Aynı dönemde Karamolla Mescidi’ni de restore etmişler... Kesik Minare’yi restore etme çabaları bürokrasiye takılmış...
ATSO Başkanı Çetin Osman
Budak, Suna-İnan Kıraç’ın bu
çabalarının canlandırılması için önlerinin açılmasından yana:
- Birçok konuda kaynağa ihtiyacımız var... Ancak, kaynağı olanın çabalarını değerlendirmek gerek.
Budak’ın Kıraçlar’a bir de teşekkürü var:
- Sayın İnan Kıraç, bize Antalya’daki evlerini emanet etti, “Konuklarınızı ağırlamak için bizim evimizi her zaman kullanabilirsiniz” dedi.
Kent’in sözlerini aktarmak Cola’nın asidini savunmak mı
THE Coca-Cola Company Başkan ve CEO’su Muhtar Kent’in fahri doktora cüppesini giydikten sonra Okan Üniversitesi’ndeki konferansını dinlemiş, öğrencilerin sorularına verdiği yanıtları aktarmıştım.
Öğrencilerden biri, başta Coca-Cola olmak üzere gazlı içeceklerin içerdiği asidin zararlarını gündeme getirince, Muhtar Kent şu yanıtı vermişti:
- Coca-Cola’daki asit, limon, portakal ve mandalinanın içerdiği asitten daha yüksek değil. Eğer zararlı olsa bize 206 ülkede satış yaptırmazlar. Her ülkenin sağlık bakanlıklarının ayrı ayrı verdiği izinler var...
Bu sözleri yansıtmama birçok okurdan tepki geldi:
- Coca-Cola’nın asidinin insan sağlığına zararı olmadığını nasıl yazarsınız. Zararlı olduğu gün gibi açık... O bakanlıkların ne tür baskılarla izin verdiklerini biz biliyoruz...
Bir kere Kent’in soruya verdiği yanıtı yansıtmak, “Asit savunması”na aynen katıldığım anlamına gelmez...
Kent’in o sözleri dikkatimi çekti, sizlerle paylaştım...
İnanıp, inanmamak sizlere kalıyor...
Paylaş