'S-300'ü söyledim, o başbakan sustu kaldı'

- ABD’nin İran’a dönük yaptırımları Türkiye’yi nasıl etkileyecek? Bu konuda olası krize hazır mıyız? Petrol, gaz alımını azaltacak mıyız? Türkiye ambargoya uymak zorunda mıdır?

Erdoğan, 11-13 Temmuz 2018’de Brüksel’de gerçekleşen NATO Zirvesi’ne döndü:

- Brüksel’deki NATO Zirvesi’nde Sayın Trump, Rusya’ya çok acayip yüklendi. Katılımcılara, “Siz hepiniz Rusya’yı besliyorsunuz” dedi.

Almanya’nın ödediği doğalgaz faturasını söyledi. Bizden bahsetmedi. Bize nezaket gösteriyor.

Trump’ın o sözleri üzerine dayanamadığını, araya girdiğini belirtti:

- Ben yine de dayanamadım, “Sayın Başkan, biz doğalgazın yüzde 50’sini Rusya’dan alıyoruz. Azerbaycan, Irak ve Cezayir’den de alıyoruz. Biz bunu almazsak, vatandaşlarımız karda, kışta üşüyecek” dedim.

İtirazı üzerine Almanya Başbakanı Merkel’in de cevap verdiğini aktardı:

- Sayın Merkel çıktı, “Doğalgazımızın yüzde 38’ini Rusya’dan alıyoruz. Halkımı üşütemem” dedi.

Yaptırımlar konusunda Türkiye’nin tavrının eskiden beri net olduğuna işaret etti:

- Stratejik ürünlerde geri adım atmayız.

Bu noktada savunma sanayiine değindi:

- Biliyorsunuz savunma sanayiinde de benzer tartışmalarla karşılaşıyoruz. Biz, ülkemizin ihtiyaçlarını en iyi koşullarda gidermek durumundayız.

New York’taki ikili görüşmelerinden birinden ayrıntı aktardı:

- Bir ülkenin Başbakanı, “NATO üyesi bir ülke olarak NATO üyesi olmayan bir ülkeden nasıl olur da silah alır?” dedi.

Soruya cevabını da paylaştı:

- Ben de kendisine, “Peki o ülke, savunmasına yönelik hiçbir NATO üyesi kendisine silah vermezse, ne yapabilir?” dedim.

O Başbakan’a Yunanistan’ın Rusya’dan aldığı “S300” füzelerine kimsenin ses çıkarmadığını hatırlattığını vurgulayıp, ekledi:

- Kendisine bunları söylediğimde sustu, kaldı.

Ardından şu mesajı verdi:

- Dolayısıyla kusura bakmasınlar, gerekiyorsa Rusya’dan da, Çin’den de alacağız. Hatta ortak üretime de gideceğiz.

Savunmada hazırlıkların ortak üretime dönük sürdüğünün altını çizdi:

- Bizim şu anda Fransa, İtalya ve Türkiye olarak ortak attığımız adımlar var. Aynı şekilde İngiltere ile var. Buradan kaçmıyoruz, bunları da yapıyoruz.

Soruya cevabı noktalarken serbest piyasaya vurgu yaptı:

- Serbest piyasa ekonomisinin egemen olduğu yerde bir ülkenin önünü kesmek doğru değildir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin İran’a dönük yaptırımlara tavrını net olarak ortaya koyuyor...

Yaptırım takvimi gelip çattığında, ABD’nin ya da Türkiye’nin tavrı değişir mi?

O günler geldiğinde görülecek...



MANHATTAN'DAKİ YURT 3 MİLYON DOLARLIK İNDİRİMLE BİTECEK
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu için gittiği New York’ta ilk akşam TÜRGEV’in ABD ve İngiltere uzantısı TÜRKEN’in düzenlediği geceye katıldı. Buluşmada, TÜRGEV’in Ensar Vakfı ile ortaklaşa Manhattan’da yapacakları öğrenci yurdu ve kültür merkezi projesinin son durumunu özetleyen sunum izletildi.

Sunum sırasında TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bayraktutar’a sordum:

- Satın aldığınız binanın yıkım işlemi tamamlanmış görünüyor. Temel aşamasına geldiniz mi?

- Evet, yıkım prosedürü beklediğimizden uzun sürdü. Artık temel aşamasındayız. Bundan sonra iş daha hızlı ilerleyebilir.

Kültür merkezi ve yurt için aldıkları eski binaya arsası için 20 milyon dolar ödediklerini anımsattım:

- İnşaata da 20 milyon dolar harcamanız söz konusu olacaktı. Yani, 40 milyon dolara tamamlanacaktı. Maliyette bir değişiklik oldu mu?

İnşaatı üstlenen Amerikalı firma ile sıkı pazarlık yapıldığını aktardı:

- Pazarlık sonucu 3 milyon dolarlık tasarruf sağlamış olduk. İnşaat 20 ayda bitecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, buluşmadaki konuşmasında TÜRKEN’e hedef çizdi:

- Temeli atılma noktasında olan binasıyla TÜRKEN, Amerika’da çok daha etkin hale gelecek. Diğer eyaletlerde yapacağı açılımlarla bu süreci hızlandıracak. 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR